"Ayrımcı" infaz indirimi teklifi TBMM Genel Kurulu'nda görüşülüyor
"Ayrımcı" infaz düzenlemesine tepkiler sürüyor. Muhalefet, düşüncesini açıkladığı için tutuklu olanların da serbest bırakılmasını istiyor.
Fotoğraf: MA
Birkan BULUT
Ankara
Tüm eleştirilere rağmen siyasi suçları kapsam dışı bırakarak Adalet Komisyonundan geçen AKP-MHP’nin Meclis'e sunduğu infaz indirimi kanun teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda görüşülüyor. CHP, HDP, EMEP ve Sol Parti temsilcileri iktidara düşüncesini açıkladıkları için tutuklu olanların da serbest bırakılması, toplum vicdanında kabul edilmeyecek suçların kapsam dışı bırakılması çağrısı yapıyor.
CHP Adalet Komisyonu Sözcüsü Zeynel Emre, “Teklifin genel kurulda genişlemesini isteyeceğiz” dedi. Komisyonda düşünce suçları bakımından itirazlar olduğunda ‘Düşünce suçu nedir?’ diye sorulduğunu anlatan Emre, “Mahkemeler, tarafından mahkumiyet verilirken ‘suç eylemi’ konuşmak olan, düşüncesini ifade edenleri, yazı yazan gazetecileri, tweet atan gençleri vs. olarak sıralayabiliriz. Ancak hakimlerin yanlış uygulamaları olduğu için yarın bunlar da kapsama alınmazsa vatandaş bunları sorar. Bu nedenle teklifin genel kurulda genişlemesi gerektiğini söyledik” dedi.
AKP-MHP KAPSAMI GENİŞLETECEK Mİ?
“Peki teklifi sunan AKP ve MHP’nin kapsamın genişlemesi konusunda bir eğilimi var mı?” diye sorduğumuz Emre, milletvekillerinin eleştiriler karşısında bazen ‘Genel Kurula kadar değerlendireceğiz’ ve ‘Genel başkanımıza danışmamız lazım’ dediğini aktardı. Emre kapsamın genişlemesi için çalışmalarına devam edeceklerini söyledi. Teklifi af tasarısı olarak görmek gerektiğini belirten Emre, “Hükümlülerle ilgili bir teklif ama 40 bin civarı tutuklu vardır. Temel bir ilke olarak ceza almayan herkes masumdur. Adam öldürme gibi ağır suçlamalarla tutuklananları kastetmiyorum ama orada sınırlama gelebilir. Salgın hastalık olduğu için elektronik kelepçeyle eve gönderilebilirler. Alanı terk ettiğinde tutuklanır. Böyle bir ara çözüm mahkumlar ve cezaevi personeli arasında salgının yayılmasını da engelleyebilir” dedi.
KADINA YÖNELİK ŞİDDETTE İNDİRİM VAR
HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran da cezaevlerinde 450 ağır hasta olduğuna dikkat çekti. Ancak Kovid-19 salgını nedeniyle bazı kronik hastalıklar da eklendiğinde cezaevlerindeki risk grubunun büyüdüğünü ifade eden Başaran, iktidarın ise dönemin değil kendi hassasiyetlerine göre hareket ettiğini dile getirdi. İnfaz düzenlemesinin çok karmaşık olduğunu belirten Başaran, kadına yönelik suçların tam olarak tanımlanmadığını ve kadına yönelik yaralama ve şiddet konusunda bazı suçların indirim kapsamına alındığını söyledi. Ancak her yöne çekilebilecek TMK’nin kapsam dışı bırakıldığını ifade eden Başaran, “Hasta, yaşlı ve çocuklu kadınlar konusunda bile suç ayrımı yapılmış. Devletin görevi, suçları ne olursa olsun cezaevinde yaşam hakkını öncelemektir. Toplumda infial yaratan suçlar olabilir ama yaşam hakkını korursunuz.” dedi.
TOPLUMSAL MUHALEFET İLE DEĞİŞTİREBİLİRİZ
Teklifte cezaevindeki disiplin uygulamalarına cezaevi dışındaki davranışların da katılarak genişletildiğine dikkat çeken Başaran, ayrıca resmi ilan hakkı kuralı getirilerek Evrensel, Yeni Yaşam gibi gazetelerin engellenmek istediğini dile getirdi. Komisyon görüşmelerinde AKP-MHP tavrını da sorduğumuz Başaran, “Görüşmelerimizde iktidarın tavrı eskisi gibiydi. Bazen arkadaşlarımızın sözü de kesilerek alelacele maddeler kabul edildi. Genel kurulda parti olarak muhalefet edeceğiz ama asıl toplumsal muhalefetin yükselmesiyle düzenlemeyi değiştirebileceğimiz düşünüyoruz.” dedi.
EMEP: TEKLİF İKTİDARIN SUNDUĞU BİÇİMİYLE GEÇTİ
Emek Partisi MYK Üyesi Levent Tüzel de infaz düzenlemesinin iktidarın teklif ettiği biçimde komisyondan geçtiğini söyledi. Üçüncü yargı paketi olarak hazırlanan teklifin, toplumdaki beklentilerin salgın nedeniyle daha da acilleştiği bir döneme geldiğini ifade eden Tüzel, cezaevleri kapasitesinin hayli üzerinde bir yoğunlukta ve barınılamaz bulunduğundan hızla bir azaltmaya gidilmesi gerektiğini söyledi. Mevcut rejim koşullarında çok sayıda siyasi muhalifin, cezalı ve tutuklu olduğunu belirten Tüzel, bu kişilerin düşünce suçluları olduğunu ve adil yargılanmadıkları için bırakılmaları gerektiğini dile getirdi. Katliam, cinsel dokunulmazlık, uyuşturucu gibi toplum vicdanında af karşılığı bulmayan suçların kapsam dışı tutulması gerektiğini vurgulayan Tüzel, “Her halükarda salgın nedeniyle risk oluşturan tutuklu ve hükümlülerin şart aranmaksızın adli kontrol tedbirleri ile geçici süreyle de olsa salıverilmesi yoluyla salgının yaygınlaşması önlenmeli” dedi.
"SİYASİ FIRSATÇILIK KENDİNİ GÖSTERDİ"
Komisyondan geçen teklife bakıldığında toplumdaki beklentinin dikkate alınmadığını belirten Tüzel, genel kurulda da bu karakteristiğin değişmeyeceğini söyledi. Teklifin bazı özelliklerine dikkat çeken Tüzel, “Siyasi ve düşünce suçlusu durumundakiler, terör suçları kapsamında yargılanmış olanlar kapsam dışına alınmıştır. Özellikle siyasi muhalifleri tehdit etme hedefiyle cezanın yüzde 40’ının cezaevinde geçirilmesi zorunluluğu ile 30 Mart 2020 sonrasında despotik bir uygulamanın işareti verilmiştir. 1/2, 2/3, 3/4 gibi farklı indirim oranlarıyla eşitsiz, genellikten uzak, hayli karışık bir yasa yapma yoluna gidilmiştir. Siyasi fırsatçılık bu yasa teklifinde de kendini göstermiştir. Cezaevlerine alınacak kitap, gazete vb. materyallere yeni kısıtlayıcı maddeler konulmuştur” dedi.
SOL PARTİ: İKTİDAR FIRSATÇILIĞI
Sol Parti PM Üyesi Avukat Deniz Demirdöğen, iktidarın kendisine muhalefet edenleri kapsam dışında bıraktığını söyleyerek gazetecilerin, siyasetçilerin ve tweet atanların ceza almasının zaten ciddi bir sorun olduğunu, şimdi af kapsamı dışında kalmasının da sorunu büyüttüğünü söyledi. Bu noktada AYM ve AİHM’nin önemli yaklaşımları olduğunu belirten Demirdöğen, AİHM’nin şiddet unsuruna bulaşmamış tüm terör kapsamındaki suçların ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söylediğini aktardı. Demirdöğen, “İktidarın kendi ihtiyaçlarına göre çıkardığı, eşitsiz bir af paketiyle karşı karşıyayız. Toplumun çeşitli kesimlerinin görüşleri alınmıyor. Koronavirüs salgınında krizi fırsata çevirmek için iktidarın kendisinden beklentisi olanlara yönelik bir adım attığını görebiliyoruz. Buna karşı emek ve demokrasi güçleriyle birlikte ortak tutum sergileyeceğiz” dedi.