İzmir'de koronavirüs salgınına karşı atılacak adımlar tartışıldı
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile koronavirüse ilişkin toplantı yapan kitle örgütleri temsilcileri toplantının önemli bir adım olduğunu söyleyerek, salgına karşı ortak mücadelenin önemine vurgu yaptı.
Fotoğraf: İzmir Büyükşehir Belediyesi
Dilek OMAKLILAR
Eda AKTAŞ
İzmir
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu haftaki koordinasyon toplantısı, kitle örgütlerinin katılımı ile koronavirüs salgınına ilişkin yapıldı. Toplantıya katılan demokratik kitle örgütleri, meslek odaları ve sendika sözcüleri toplantının içeriğini değerlendirerek, yapılan bu toplantının önemli bir adım olduğunu ve salgına karşı ortak mücadelenin önemine vurgu yaptı.
TMMOB İKK Sözcüsü Melih Yalçın, toplantıda her temsilcinin kendi alanından deneyimlerini aktardığını söyleyerek kriz masası oluşturma çabasının çok önemli olduğunu belitti. Yalçın, “Bilim kurullarında örneğin kendi alanlarında uzman çeşitli hocalar var ama mesela Tabip Odasını çağırmıyorlar, halbuki bu işin uzmanlık merkezi hem bilim hem de sahadaki hakimiyet açısından Tabip Odasıdır. Ama özellikle meslek odalarına hükümet mesafeli duruyor. Bu nedenle meslek odalarından oluşturulması bu kriz masasının işlevi açısından çok önemlidir. Sadece bilimsel bir takım öneriler yetmez, sahadaki pratik çalışmadaki önerilerin de geliştirilmesi gerekir. Bu anlamda büyükşehir belediyesinin yaptığı bu çalışma değerlidir, örnektir “ diye konuştu.
Yalçın toplantıda dile getirdikleri birkaç öneriden bahsederek, “Önerilerimizden bir tanesi maske üretimiyle ilgili, bunların standartlarına uygunluğu, nasıl yapıldığına ilişkin denetlemenin tekstil mühendisleri odası tarafından yapılmasını önerdik. Ayrıca tarım sektörünün denetlenmesi konusunda da ziraatçıların bir araya gelip çalışma grubu oluşturmasını önerdik. Su kullanımına ilişkin kampanya başlatılmasının yanı sıra, yardım kampanyalarının, dayanışmaların çoğaltılması gerektiğinin de altını çizdik” diye konuştu.
GENEL-İŞ ŞUBELERİ DAYANIŞMA KAMPANYALARINDA YER ALIYOR
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı da koronavirüs salgınına karşı yapılan toplantının önemine dikkat çekerek, “Alanda ve sokakta mücadele veren işçilerin olduğunu biliyoruz, herhangi bir sekteye uğrarsa bu mücadelenin yarım kalacağını da ifade ettik. Doğal olarak önlemlerin alınması gerektiğini konuştuk. PTT’den kargo işçilerine, tekstil kolundaki işçilere kadar işçilerin durumunu ve taleplerimizi ilettik. Bunların dışında farkındalık açısından katı atık çöp poşetlerinin farklı olmasını önerirken maske üretiminin de mümkün olduğunda belediyelerin kendi imalathanelerinde de hayata geçirilmesini talep ettik” dedi.
Görüşmelerin süreklii olarak yapılacağını dile getiren Sarı, “Eğer bir kent yönetilecekse bir kentin eksiklikleri kurumlar ve odalar tarafından tespit edilerek kentin belediye başkanına çeşitli önerilerde bulunmak çok anlamlı. Ayrıca şu müjdeyi de vermek isteriz. İzmir Büyükşehir Belediyesinde DİSK Genel-İş’e bağlı şubelerimiz, “kent yaşar ellerimizle” diye kampanyaya destek veriyor, “her işçiye bir koli” gibi dayanışmayı büyütme gibi bir hedefimiz var ve bunu birlikte yapmak oldukça anlamlı” dedi.
İzmir Tabip Odası Başkanı Funda Barlık Obuz da yerel yönetimlerin kenti temsil eden meslek örgütleri ve sendikalarla bir araya gelmesinin anlamlı olduğunu belirterek, “Bizler de hekimler ve sağlıkçılar adına bulunduğumuz durumu ve taleplerimiz ilettik. Demokratik ve katılımcı bir tutumdur bu. Hem kentin sağlığı hem de sağlıkçıları ile ilgili önerilerimiz oldu” diye konuştu.
“DEMOKRASİ KANALLARININ SÜRDÜRÜLMESİ SALGIN SONRASI İÇİN DE ÖNEMLİ”
İzmir Kent Konseyi Başkanı Nazik Işık, Kent konseyi olarak ilk kez Covid-19 salgını ile ilgili bir toplantıda muhatap alındılarını ifade ederek İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu yaklaşımının örnek olduğunu söyledi. Işık, “Evden çıkamadığımız ağır koşullarda, günlük işlerini yerine getiremediğimiz, yaşam standartlarımızın düştüğü bu günlerde gelecek için çalışma planları düşünmek biraz abes olabilir. Fakat İBB’nin de içinde olduğu İl Koordinasyon Kurulu’nun biraz daha genişletilmesi sosyal ve ekonomik boyutu ile kenti beraber düşünebilen bir yapı haline getirilmesinin önemli olduğunu bir öneri olarak paylaştık. Tabi virüsün bu kadar yaygınlaşması ile ilgili önerilerimiz de oldu. Bizim için acil olan bulaşıcılık ile mücadele amacıyla maske üretimi ilerleyen süreç içinde gıda talepleri ile ilgili gönüllüler ile yapılabilecek çalışmalar var. Evde koşullarının yarattığı psikolojik etkileri ile ilgili İKK’nin elinde çeşitli imkanlarla gönüllüler ile birlikte yapabilecek çeşitli kampanyalar var” diye konuştu.
Bilgilendirmenin de son derece önemli olduğunu söyleyen Işık, “Televizyonlarda 24 saat virüse karşı ne yapmamız gerektiği dillendiriliyor. İKK olarak ‘Vatandaş olarak ne yapıyoruz?’ sorusunu daha yaygın dillendirebileceğimiz olanaklar var. Diğer katılımcıların değerli önerileri vardı. Tunç Soyer; sağlık örgütlerine, sağlık emekçilerinin bakım ihtiyacı olan yakınlarına bakım evleri ve kreş desteği verme konusunda söz vermiş olması gibi olumlu sonuçlar var” diyerek dayanışma ve demokrasi kanallarının sürdürülmesi ile salgın sonrası için de daha umutlu bir İzmir bırakabileceklerine inandığını ekledi.