Almanya’da salgını bahane eden hükümetin hedefinde işçi hakları var
Almanya’da hükümet koronavirüs salgını gerekçesiyle çalışma yasalarını değiştiriyor. “İstisna” denilen tasarıda, esnek çalışma, pazar günleri çalıştırma izni ve dinlenme sürelerin kısaltılması da var.
Fotoğraf: Evrensel
Serdar DERVENTLİ
Köln
Almanya’da hükümet, salgın gerekçesiyle çalışma yasalarını esnekleştirmek istiyor. Federal Çalışma Bakanlığı, “istisnai uygulama” olarak hazırladığı taslakta günlük çalışma sürelerinin 12 saate uzatılması, molaların ve iki vardiya arası dinlenme sürelerinin kısaltılması, pazar ve tatil günlerinde çalışmaya izin verilmesi gündemde. Yasa taslağında “süreli uygulamadan” söz ediliyor. Uygulama Bavyera eyaletinde yürürlüğe girdi bile.
İşçi ve emekçilerin salgın günlerinde bu koşullarda sağlıklarını nasıl koruyacağı ise belirsiz.
HAFTADA 60 SAAT ÇALIŞTIRMA İZNİ
Haberi ilk yapan Handelsblatt (HB) gazetesinin, ele geçirdiği taslağa dayanarak yayınladığı haberde, “Kovid-19 Çalışma Süreleri Yönetmeliği, Federal Çalışma ve Federal Sağlık bakanlıkları tarafından ortak hazırlandı” denildi.
Yönetmeliğe göre, belirli mesleklerdeki çalışma süreleri on iki saate kadar uzatılabilecek, günlük dinlenme süresi ise on bir saatten dokuz saate indirilebilecek. Hazırlanan taslakta, “Ancak çalışma sürelerinin uzatılması yönetmeliği, gerekli olan çalışma süresini, işe alma veya diğer insan kaynakları yöntemleri dahil olmak üzere ileriye dönük tedbirlerle sağlanamaması durumunda geçerlidir” deniliyor. Yani çalışma süreleri uzatılmadan önce işletme yönetiminin yeni işçi alımı veya işyerinde bugünde mümkün olan farklı yöntemleri yürürlüğe koymaları öneriliyor.
Fakat geçtiğimiz dönem yaşanan tartışmalara bakıldığında, işletmelerin çoğunluğunun taslaktaki öneriye uymak yerine, yönetmeliğin sunduğu yeni olanakları değerlendirerek haftalık çalışma sürelerini 48-60 saat arası uzatmayı tercih etmeleri muhtemel görünüyor.
‘İSTİSNAİ VE GEÇİCİ’ İDDİASI
Yönetmelikte “istisnai uygulama” üzerine şunlar deniliyor: “Kamu güvenliği ve düzeni, sağlık ve bakım hizmetleri, genel hizmetler ve vatandaşların temel gereksinimi olan malların tedarikinin sağlanmasını güvenceye almaya yardımcı olmaya yöneliktir.”
HB haberinde, “Yönetmelikte ilk etapta böyle tarif edilmesine karşın, tarım, enerji ve su işleri, eczaneler ve tıbbi malzeme depoları, para ve değerli eşya taşıma şirketleri, veri ve veri ağı yönetiminden de bahsedilmekte. Yönetmeliğe göre bu işçiler de pazar günleri ve resmi tatillerde de istihdam edilebilecekler” denildi.
Yani hazırlanan yönetmeliğin kapsamı daha yürürlüğe girmeden genişletiliyor. Dolayısıyla uygulamanın “istisnai ve geçici” olmayacağı yönünde kuşkulanmak işten bile değil.
BU ‘CÖMERT’ UYGULAMA GEREKLİ Mİ?
CDU Meclis Grubu, İş ve Sosyal Politikalar Çalışma Grubu Başkanı Peter Weiß, “Hazırlanan taslak, kriz dönemine uygun, cömert ve çeşitlendirilmiş çözümleri içeriyor” diyor. Ancak bu “cömert uygulama”nın gerekli olup olmadığı da sorgulanmak zorunda.
2015 yılından bu yana Almanya’da çalışma sürelerinin daha esnekleştirilmesi yönünde tartışmalar devam ediyor. Dönemin (2013-2017) Çalışma Bakanı Andrea Nahles, çalışma sürelerini düzenleyen koruma yasasının bir süreliğine yürürlükten kaldırarak, günlük çalışma sürelerinin 10 saate kadar uzatılmasına, haftalık çalışma günlerinin ise işletmenin ihtiyacına göre 7 güne çıkarılmasına olanak sunulmasını önermişti. Nahles, “Bakalım yasayı uygulamadan kaldırınca ne olacak? Ondan sonra bir daha tartışıp, karar veririz” demişti.
Bugün, “istisnai ve geçici uygulama” olarak işçi ve emekçilere dayatılan 30 Haziran’dan sonra yeniden tartışmaya açılıp kalıcı uygulamaya dönüştürülebilir. Almanya’nın güneydeki komşusu Avusturya’da yapılan bir yasa değişikliği ile günlük 12 saat ve haftalık 60 saatlik çalışma süreleri mümkün kılındı.
SERMAYEYE PASKALYA HEDİYESİ
Sol Parti ve Yeşiller Partisi de taslağı eleştiriyor.
“Şimdi en önemli şey sağlığın korunması” diyen Yeşiller Partisi İş Piyasası Uzmanı Beate Müller-Gemmeke, “Güçlerinin son haddine kadar çalışanların ihtiyaçları olan dinlenme süreleri hükümet tarafından engelleniyor” dedi. “İşin daha fazla kişi tarafından omuzlanmasını sağlamalıyız” diyen Müller-Gemmeke, kısa çalışmaya çıkanların ve üniversite öğrencilerinin süpermarketlerde rafları doldurabileceklerini söyledi.
Sol Parti Meclis Grubu Başkanvekili Susanne Ferschl de HB’ye verdiği demeçte yönetmeliği, “Çalışanların suratına atılmış bir tokat” olarak değerlendirdi. “Sistem için önemli mesleklerde çalışan kahramanların çalışma koşullarını daha fazla personel ve toplu sözleşmelerle iyileştirmek yerine hükümet, aşırı yük altında ezilen çalışanları limon gibi sıkmayı planlıyor” diye konuşan Ferschl, “Anlaşılan hükümet için, çalışanların korunması yerine işverenlere öne çekilmiş Paskalya hediyesi vermek daha önemli” dedi.