08 Nisan 2020 10:12

"Uzaktan eğitimle ilgili sorunlar ve belirsizlikler devam ediyor"

Eğitim Sen İşyeri Temsilcisi Abidin Çınar, koronavirüs salgını nedeniyle uygulanan uzaktan eğitime dair sorunları yazdı.

Fotoğraf: Erciş Kaymakamlığı | Kaynak: AA

Paylaş

Abidin ÇINAR
Eğitim Sen İşyeri Temsilcisi

Koronavirüs nedeniyle 16 Mart tarihi itibariyle ülke genelinde okullarımız kapandı. Ardından MEB Bakanlık eğitimin uzaktan devam edebilmesi için çalışmalar yapıldığını kamuoyuyla paylaşmıştı. Biz öğretmenler de uzaktan eğitimle ilgili çalışmalar yapmaya hazırlanırken okul idareci ve yetkililerinin öneri ve yönlendirmesiyle uzaktan canlı eğitimlerle öğrencilerimizle derslere devam edebildik. Bütün öğretmen arkadaşlarımız iyi niyetlerle bir an önce gerek EBA ve gerekse Zoom gibi yazılım uygulamalarıyla öğrencilerimize linkler vererek canlı ve görüntülü derslere başladık. EBA üzerinden yaptığımız derslerin yetersizliği üzerine İl Milli Eğitim ve okul idarecileri aracılığıyla derslerin daha aktif işlenebilmesi için öğretmenler yönlendirilmeye başlandı. Bir süre sonra yazılım uygulamaları basında ve öğretmenler arasında tartışılmaya başlandı.

GÜNDEMDEKİ SORULAR

  1. Uzaktan eğitimle ilgili kullanılan yazılım araçları Bakanlık tarafından okullara ve öğretmenlere resmi bir yazı ile bildirilmiş midir?
  2. Söz konusu yazılımları kullanan öğretmenler doğabilecek hukuki sorunlardan sorumlu mudurlar?
  3. Uzaktan canlı eğitim esnasında öğrencilerin görüntülerinin kullanılması söz konusu olabilir mi?
  4. Öğrencilerin görüntüleri cinsel istismara yol açma ihtimali var mıdır?
  5. Uzaktan eğitimle ilgili kullanılacak araç ve gereçlerle ilgili bakanlığın anlaşması var mıdır?

Bu sorulara cevap ararken, uzaktan eğitimle ilgili tartışmalar da devam ediyor. Bakanlık sorunu çözmek, tartışmayı sonlandırmak yerine, yaptığı muğlak açıklamalarla belirsizliğin sürmesine neden oluyor. Biz öğretmenlerin örgün veya uzaktan eğitimde kullanacakları ders araçlarının ne olduğu mevzuatla belirlenmesine rağmen, idarecilerin yönlendirmesi ve önerileriyle canlı yazılımlar kullanılmaya devam ediliyor. Kullanılan yazılımlar inceleme ve değerlendirme süreçlerinden geçmemiş, yetkili kurumlarca onaylanmamış, eğitim ortamında kullanmanın hukuki sonuçları olabileceği gibi konular geçiştirilmiş veya öğretmenlere bildirilmemiştir. Konuyla ilgili Bakanlık “Öğretmen ve öğrencilerimiz, kişisel güvenlikleri için kullandıkları bilgisayarlarla virüs bulunup bulunmadığına üst seviyede dikkat etmelidir” açıklaması yaparak sorumluluğu üzerinden atıyor. Biz öğretmenler açısından öğrencilerimizin kişisel bilgi ve görüntülerinin kullanılması olumsuz sonuçlar üretme riskini de göz önünde bulundurmak, düşünmek zorunda bırakıldık. Bakanlıktan bir açıklama daha geldi: “Hiçbir eğitim yöneticisi de, öğretmenden verdiği dersle ilgili görüntü istemeyeceği gibi görüntü kaydı alınmasıyla ilgili yönetici baskısı da yapılamaz.” Bu ifade konunun önemini ortaya koyması bakımından ilginç bir gelişmeydi.

Biz öğretmenler kullanmaya zorlandığımız EBA dışındaki canlı yazılım uygulamalarının, herhangi bir inceleme ve değerlendirmeden geçmediğini bakanlığın açıklamalarıyla öğrenmiş olduk. Bakanlık tarafından söz konusu uygulamalarla ilgili tartışmaların basına yansımasının ardından, yapılan açıklama, sorunların ciddi olduğunu ortaya koydu. “ Ders ortamının kaydının yapılması kesinlikle yasaktır. İl, ilçe okul müdürlerimiz uyarıldı. Kamera kaydı hiç açılmadan ve ders kaydı yapılmadan dersler işlenebilir. Kameraları zorunlu olmadıkça açmamaları gerekiyor. Uyarılarımız sadece Zoom için değil tüm yazılımlar için geçerlidir” ifadesi öğretmenlerin kaygılarının ve çekincelerinin haklılığını gösteriyor.

Öğretmenler bu uygulamaları bireysel tercihleri ve kararları ile değil, eğitim yöneticilerinin kendilerini zorlaması ve yönlendirmesiyle uygulamak durumunda kalmışlardır. Uzaktan eğitimde kullanılan yazılımların neler olduğu bakanlık tarafından okullara ve öğretmenlere bildirilmediğini göz önüne alarak bu uygulamaların kullanımından doğabilecek hukuki ve ekonomik sonuçların sorumluluğunun, öğretmenlere mi aittir sorusunun cevabı hukuki olarak verilmemiş ve öğretmenler konuyla ilgili yeterli olarak bilgi sahibi değildirler. Sendikamız Eğitim Sen “Bu uygulamalardan doğabilecek çocuk istismarı ve hukuki sorunların sorumluğunun, bu uygulamaları kullanmaya zorlayan eğitim yöneticilerinde olacağını” belirtmesine rağmen kanımca sorunun esas muhatabı muğlak ve ortada durmaktadır.

Bakanlık, EBA aracılığıyla canlı ders yapılmasının, öğrencilerin kişisel verilerinin başka platformlara taşınmasına engel olacağını ifade etmektedir. Bu açıklama bile diğer yazılım araçlarının kullanımının öğretmenlerin kaygılarını artırmaktadır. Resmi olarak belirlenmemiş yazılımların kullanılmasından doğabilecek sorumluluğun kime ait olduğu gerçeği ortada durmaya devam etmektedir. Dolayısıyla öğretmen ve öğrenciler kurumsal olarak belirlenmemiş hiçbir yazılımı kullanmaya zorlanmamalı, kullanmak zorunda da değillerdir.

ÖNCEKİ HABER

Özel hastanelerin, Kovid-19 hastalarına binlerce lira fatura kestiği iddiası Mecliste

SONRAKİ HABER

Eczacılar soruyor: Maske dağıtımı nasıl yapılacak?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa