Korona günlerinde mülteciler: Hem mülteci, hem kadın, hem işçi
12 nüfuslu evin yükünü tek başına sırtlanmak zorunda kalan Suriyeli mülteci kadın dertlerinin virüsten ziyade açlık olduğunu söyledi.
Ercüment AKDENİZ
Hem mülteci hem kadın hem de işçi. Koronavirüs salgını nedeniyle eşi ve çocukları çalışamayan Suriyeli kadın şimdi 12 nüfuslu evin yükünü taşımaya çalışıyor. İstanbul'da bir merdiven altı atölyede Ercüment Akdeniz'in sorularını yanıtlayan mülteci kadın, "Eve hergün 35 ekmek girmek zorunda. Bu gidişle salgından değil açlıktan öleceğiz" diyor. Virüsü bile Suriyelilerden bilen ayrımcı sözler ise mültecileri en çok yaralayan söylemler haline geldi.
Şu an atölyedesiniz, nasıl geçiyor korona günler? Kendinizi nasıl koruyorsunuz virüse karşı?
Virüse karşı kendimizi korumuyoruz. Zor zor günlerimizi geçiyor.
Maske kullanıyorsunuz sadece başka tedbir yok?
Sadece maske kullanıyoruz. Başka bir şey yok.
EVDE AÇLIKTAN BİRBİRİMİZİ YİYORUZ
Evde durum nasıl kaç çocuk var? Kaç kişi çalışıyor?
Evde şu an 12 kişi var. Önceden 3 kişi çalışıyordu. Bu korona olmadan önce. Şimdi de 3 haftadır hep evde oturuyorlar. Birbirini yiyorlar açlıktan. Koronadan ölmeyeceğiz ama açlıktan öleceğiz. Açlık, yokluk, salgın hep bir arada oldu.
Evde kalın çağrıları var. Bu çağrı göçmenlere de yapılıyor. Siz evde kalamıyor musunuz?
İşte ben çıkmak zorundayım, günlük çalışıyorum.
Çalışmazsanız ne olur?
Çalışmasak çok zor, kira bir yandan, faturalar bir yandan. Bunlar bir tarafa koy kuru ekmeği zor alıyoruz. 12 kişilik ekmek zor alıyoruz. Sadece ekmek yiyoruz. Aylık 1100 lira kira veriyoruz. Şu an herkes çalışmıyor, şu an ekmeği zor alıyoruz
Herkes çalışmıyor dediniz, kiranızı nasıl veriyorsunuz? Ev sahibiniz sorun çıkarıyor mu?
Benim ev sahibim 8 yıldır beni tanıyor ama… Geçen gün bir tane ev sahibi geldi kiracısını çıkardı. Ben gittim konuştum, ‘Ne biçim insanlık bu, iş yoktur kira istiyorsunuz’ dedim. ‘Onu biz bilemeyiz, siz düşünün’ dedi.
VİRÜS DEĞİL İNSANLAR MAHVETTİ
Kaç yıldır Türkiye’desiniz? Nasıl hissediyorsunuz?
8 yıldır Türkiye’deyim. Dik durmaya çalışıyoruz ama bu salgın gelince de… İnanın ne yapacağımızı bilemiyoruz. Kiramızı verince seviniyorduk. Bu gelince de çok kötü oldu. Benim üç çocuğum okula gidiyor. Bir ders alamıyorlar. Sadece televizyonlardan izleyin deniliyor. Biz normal televizyonu bulamıyoruz plazmayı nasıl bulalım? 3 tane çocuk evde oturuyorlar, sıkılıyorlar. Benim okumam yoktur. En azından çocuklar öğrensin, etsin dedim. Virüs bizi mahvetti. Aslında bu virüs bizi mahvetmedi insanlar bizi mahvetti. Virüsten beter davranıyorlar insanlar. Suriyeliler şöyle, Suriyeliler böyle diyorlardı. Şimdi de hastalık Suriyelilerden geldi diyorlar. Bu Suriyelilerle neden uğraşıyorsunuz; zaten savaş bizi vurmuş. İki yerden darbe alıyoruz.
Toplumda şöyle bir önyargı vardı ‘Suriyeliler geldi bizim işlerimizi, huzurumuzu bozdu’ deniliyordu. Koronavirüs gelince de onlar getirdi diyorlar. Her şeyden Suriyelileri sorumlu tutma hali oluyor bu da sizi yaralıyor?
Virüsü Suriyeliler getirdi diyorlar. Bu bizi yaralıyor. Bizi öldürüyorlar. Öldürmeden beter.
Komşularla ilişkiniz nasıl?
İyi komşu, kötü komşu var. Diyelim çocukları markete gönderiyorsun “Hala sokakta mı dolaşıyorsunuz? Bu virüsten sizden geldi? Oturun evde deniliyor.
Benim çocuklarımın çok zoruna gidiyor. “Anne neden bize böyle davranıyorlar? Biz insan değil miyiz” diyorlar. Benim 5. sınıfa giden çocuğum çok zeki, böyle şeyler olunca kafasına takıyor.
Uzaktan eğitim var da çocuklar uzaktan eğitim alamıyor. Televizyon yok, plazma yok. Sizin de okumanız yazmanız yok. Başka bir destek vermediler mi size?
Çocukların eğitimi ile ilgili bize destek vermediler.
Suriyelilere para yardımı yapılıyor deniliyor ya. 40”-50 bin yardım yapıldı. Virüs için bize neden para yardım yapılmadı” deniliyor. Size para yardımı yapılıyor mu? Siz çalışmak zorundasınız gördüğüm kadarıyla…
Bize yardım yapılmadı. Şimdiye kadar bir yardım görmedik bunu nasıl çıkarıyorlar, nasıl uyduruyorlar bilmiyoruz. Hayır, hayır hiçbir yardım almıyoruz.
BİR ŞEY İSTEMİYORUZ, SADECE İNSANLIK İSTİYORUZ
20 yaş altındaki insanların sokağa çıkması yasaklandı. Sonra 18-20 yaş arasında olanlar iş yerine evrak gösterirse sokağa çıkabilir düzelttiler sonrasında. Ama ben biliyorum ki Suriyelilerin çoğu bir evrak veremez kayıtları sigortaları yok. Sizin de çalışan çocuğunuz var mı?
İki çocuğum var çalışan biri 19 diğeri 20 yaşında.
Onlar da çalışamayacak duruma gelecekler değil mi?
Valla iyice bizi mahvettiler. Çocuklar dışarıya çıkmaya korkuyorlar. Bu virüsten korkmuyoruz, insanlardan korkuyoruz. Virüsten daha çok insanlardan korkuyoruz.
Sizin bir mesajınız var mı izleyenlere, hükümetten, Birleşmiş Milletler’den? Ne istiyorsunuz, ne yapsınlar? Özellikle Türk toplumuna, diğer mültecilere ne diyorsunuz?
Valla bir şey istemiyoruz, sadece insanlık istiyoruz. İnsanlık yoktur. Para istemiyoruz. Bizi yediler bitirdiler.