09 Nisan 2020 00:18
Son Güncellenme Tarihi: 09 Nisan 2020 05:16

Tır şoförünün test isyanı | Israrcı olmasaydı, birçok insana virüs bulaştıracaktı

Arkadaşının korona testi pozitif çıkan Tır Şoförü Hüseyin Taş, test yaptırmak için hastane hastane gezdi. Sonunda yaptırdığı test pozitif çıktı. Israrcı olmasaydı birçok insana virüs bulaştıracaktı.

Arşiv fotoğraf: Sebahatdin Zeyrek/AA

Paylaş

Hüseyin TAŞ
Tır şoförü

Bir nakliye firmasında kendi aracım ile çalışıyorum. Ara transfer dediğimiz şehir içi taşımacılık yapıyorum. Geneli Almanya olmak üzere Fransa’dan gelen araç yedek parçaları taşıyoruz. Hafta içi ayrı araçlarla işe gittiğimiz üç arkadaşlarımızdan biri, geçen ayın sonunda kusma, baş ağrısı, solunum yetmezliği şikayeti ile Çiğli Devlet Hastanesine başvurdu.  Yapılan testler sonucunda kovid pozitif olduğu söylendi. Arkadaşımızın, testinin pozitif olduğu bilgisini vermesi üzerine, iş yerindeki amirlerimiz tedbir amaçlı 3 araç ve şoförlerinden 14 gün kendimizi izole etmemizi, mümkünse test yaptırmamızı istedi.

Bu olay yaşanmadan bir hafta evveli mart ayının 24-25’i gibi Bornova Türkan Özilhan Hastanesine test olmak için gittiğimizde virüse ait semptomlar olmadığından bizi geri çevirdiler, sonraki hafta arkadaş pozitif çıktı. O gün biz bir kere daha Ege Üniversitesi Hastanesine giderek durumu detaylı bildirmemize rağmen bizlerden evlerimizde izole olmamızı istediler.

Evde çocukların olduğunu, eğer virüsü taşıyorsam ailemi de enfekte etmekten korktuğumu söylediğim halde -ki mevsimsel düşündüğüm burun akıntısının yanında nefes darlığı ve böbrek ağrısı yaptığından bahsetmiştim- beni eve gönderdiler, hem de hiç bir araştırma yapmadan (kan alma, röntgen, tomografi vs.). Bunun üstüne yine eve gitmedim Bostanlı Başkent Üniversite Hastanesine gittim “Kendi isteğim” doğrultusunda kan ve idrar tahlili sonrası röntgen çekilerek muayene oldum. Muayene sonuçlarımın temiz çıkması akabinde beni oradan da eve yolladılar. Artık elimden bir şey gelmedi kendimi yine anlatamamıştım ya da yine anlamak istemediler. Eve geldim eşim ve 3 yaşında kızımla beraber yaşadığımız evde kendimi odama kapattım. Ayın 3’ünde girdiğim odadan pazar günü yine Başkent Üniversite Hastanesine gitmek için çıktım. Allah affetsin nefes darlığım olduğunu çok öksürdüğümü ve koku hissimi kaybettiğimi söyledim (Gerçekte sadece koku ve tat alma hissim yok) yalan söylemek zorunda bıraktılar. Akabinde bana test yapıldı ve tekrar eve yolladılar 2 gün sonra bilgi verilecek dediler ve tekrar eve gelerek öz karantinamı sağlayarak bekledim.

Bugün pozitif olduğumu öğrendim yaptığım tedbirleri tekrar bana sıralayarak evde beklemem gerektiğini söylediler. 14 gün içinde bir şey olmazsa tekrar bir test yapılıp pozitif ya da negatif öğrenecekmişim. İlaç tedavisi yok, karantina yok, ailemle ilgili bir tedbir yok, oturduğum bina sakinlerine bilgi verilmedi ve bana güveniyorlar. Aslında şu an işime gidebilirdim hiçbir engelim yok, anlayacağınız kendi şirketimin bana verdiği süre zarfında virüs herhangi bir semptom göstermedi. Kendi baskılarım sonucu yapılan testin pozitif çıkmasına rağmen önlem almıyorlar. Kendimi övmüyorum, üzüldüğüm bu biraz vicdansız olsam biraz para göz olsam çıkıp işime devam ederim insanları tehlikeye atmam tamamen benim inisiyatifime bırakılmış durumda. Kendi ailemden geçtim, artık muhtemelen onlar da taşıyordur. Ama düşündükçe benim gibi daha nicesini sokaklarda gezdirdikleri aşikar. Ortada kanıma dokunuyor benim maddi imkanlarım bu süreci beklememe müsait ya olmayanlar? Çalışmak zorundalar, ailelerine taşıdıkları gibi belki kaç kronik hastalığı olan insanlara bulaştırdılar. Bu işin vebali sistemin yöneticilerinde. Belki muhalefet partisi insanların isteklerini karşılayamıyor olabilir ama Allah yokluklarını vermesin onların sayesinde sesimi duyurabildim. Ayrıca insan kendini bilir bu yaşadıklarımı şubat ayında yine yaşamıştım ve 20 günlük süren rahatsızlık sonucu iyileşmiştim. Bu da gösteriyor ki merkezi yönetimin belirttiği tarihlerden evvelinde çağın vebası bizim ülkemizde varmış. Allah bir somun için canını hiçe sayanlara yardım etsin söyleyeceklerim aslında çok ama bunu bile duyurabilirsem ne mutlu bize… Sizlere de çok teşekkür ederim iyi ki varsınız.

ÖNCEKİ HABER

Korona günlerinde mülteciler: Hem mülteci, hem kadın, hem işçi

SONRAKİ HABER

Siyaset Bilimci Naif Bezwan: Sorumlu ve kapsayıcı siyasete ihtiyaç var

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa