Kovid-19’a karşı savaştaysak, düşmanın nerede olduğunu bilmeliyiz
Kovid-19 ile mücadele, "İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en büyük mücadele”, “cephe hattı” gibi askeri metaforlarla anlatıldı. Eğer bir savaştaysak, Britanya’nın durumu nasıl?
Fotoğraf:rawpixel.com
Kovid-19 ile mücadele, İngiliz basınında binlerce askeri metaforu başlattı. “İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en büyük mücadele”, “cephe hattı”, virüsün bir “görünmez düşman” olması ve benzeri gibi. Biz vatandaşlar ise tilki deliklerimize çekilirken kuşatılmış ve tehdit altında hissediyoruz.
Peki eğer bir savaştaysak, Britanya’nın buradaki durumu nasıl? Cephe birliklerinin koruyucu teçhizatı (kişisel koruyucu ekipman-KKE), mühimmatı (yataklar) ve ağır ekipmanları (ventilatörler) tükeniyor. Tedarik hatları iyice gerginleşmiş. Bu arada ülkenin liderleri -sağlık bakanı ve baş sağlık görevlisi- sığınaklarında kendilerini izole etmiş durumdalar.
Düşman aramızda görünmeden hareket ediyor. Savaş sisinde, düşmanı takip etmek için vaka sayılarına güveniyoruz. Kraliyet Gözlemci Kolordusu sanki uçakları tespit ediyor ve yerlerini söylüyor. Bize düşmanın bulunduğu yerleri ve bir sonraki saldırının nerede olacağını gösterecek, ufkun ötesine bakabilecek radarlara ihtiyacımız var (virüs için rutin testler).
Sahte savaş sona erdi - İngiltere savaşı ise çoktan başladı.
Neye ihtiyacımız var? Askerlere doğru zamanda ulaşmak için KKE ve ventilatörlere ihtiyacımız var. Ama aynı zamanda düşmanın hareketleri hakkında güvenilir istihbarata ihtiyacımız var -virüsü test edebilmemiz, geçmiş enfeksiyonu ve şu anda varsayılan bağışıklığı test edebilmemiz gerekir. Siperlerde kimin olması ve kimin olmaması gerektiğini belirlemek için bu testlere ön hatlarda ihtiyacımız var. Sivil ordu içinse - kimin yaşlılar ve engellilerle ilgileneceğine, kimin bakım evlerinde görevlendirileceğine, kimin gıda zincirini ve temel malzemeleri koruyarak “Zafer için siper kazabilecek” olduğuna ve kimin evinde kendini izole edeceğine karar verebilmek için testlere ihtiyacımız var.
Teknolojiler var, ancak karışıklık hüküm sürüyor: “3.5 milyon test birkaç gün içinde sunulacak”. Hayır, “Ama sağlık görevlileri… teste başlamadan önce birkaç hafta geçebileceğini söyledi”. “Bugün on bin test yapmak mı”? Daha 8 bine varamadık.
Tek bir PCR makinesi 350 kişiyi birkaç saat içinde test edebiliyor. Günde sadece iki vardiyada bile, 20 makine günde 14 bin test sağlayabilir. İngiltere’deki büyük laboratuvarların çoğunda 20 ya da daha fazla makine var. Peki o zaman bu kadar kötü giden ne?
YANIT YOK
Sürpriz bir saldırının ardından sık sık yaşanan yanlışın aynısı yaşanıyor. Bulanık komuta hatları, yetersiz ekipman stokları, belirsiz yetki alanları, kesilen ikmal hatları. Halk sağlığı profesyonelleri, testleri yaygınlaştırma planının ne olduğunu ve bunu hızlandırmaktan kimin sorumlu ve yetkili olduğunu soruyor? Cevap yok gibi görünüyor.
Madem ki askeri metaforlarla uğraştık, neden sonuna kadar gitmiyoruz? Bu kriz zamanında ihtiyacımız olan nedir? İhtiyacımız olan şey, uzmanlığı bu ekipmanları temin veya tedarik edebilmek ve ateş altındayken bile teslim edebilmek olan birinin kontrolü eline almasıdır.
Bu kişi -cephe birliklerine destek gönderme konusunda gerçek deneyime sahip, gerçek bir general olabilir. Bir endüstri kaptanı olabilir- belki de teslimatların her gün on binlerce dükkana ulaşmasını ya da kimyagerlerin stoklarının tükenmemesini sağlamak için yıllarını harcayan biri olabilir. Ama ideal olan, hepsini yapabilmesidir.
Bize reaktiflerin ithal edilemeyeceği söylendi çünkü diğer ülkeler onları kendilerine saklıyorlarmış, ancak reaktiflerin üretimi nispeten basit - Güney Kore, biyoteknoloji şirketlerinden ocak ayı sonunda bunları yapmalarını istemişti ve üç hafta içinde test edilip onaylandılar.
BİR KOMUTAN ATAYIN
Eğer bir savaşta isek, bir komutan atayın ve ona ekipman ve laboratuvar alanı talep etmenin yanında ikincil personel atama yetkisi de verin. Testleri başlatıp çalışır ve hazır duruma getirin. Önce kimin test edilmesi gerektiği konusunda (ön cephe birlikleri ve hastaları, daha sonra huzurevi çalışanları ve bakıcılar) ve daha sonra virüsün nerede olduğunu ve daha sonra görüneceğini bilmek için ulusal anketlerin nasıl uygulanacağı üzerine bir savaş planı yapın.
Birçok halk sağlığı uzmanı bu noktada durmamamızı istiyor. Kilitli bir ekonomiden çıkış yolu, ülkede antikor pozitif olmayan herkesin sık sık test edilmesi olabilir ve bu şekilde, ikinci bir saldırı dalgasını bir dizi çatışmalara dönüştürebiliriz.
TEST YAPMAMIZ GEREK
Tanınmış bir salgın hastalıklar uzmanı, “Dunkirk ruhu”nu “Britanya’daki PCR makinesi olan her laboratuvarı Kovid-19 testi yapmak için işe koyulmaya” çağırdı. Bilim insanları tarafından yönlendirilmeliyiz ancak bilim insanlarının tedarik zinciri yönetiminde çok az uzmanlığa sahip olduklarının farkında da olmalıyız. Silahları tasarlamak için bilimsel araştırmacılara ihtiyacımız var ancak bunları üretmek ve teslim etmek için lojistik memurlarına ve sonuçları iade etmek için bir bilgi sistemine de ihtiyacımız var.
Bu savaşta yeri olmayan bir şeyse sansür. Sadece zayiatlara değil, planların uygulanmasına ve malların teslimine ilişkin ilerleme hakkında da günlük bir rapora ihtiyacımız var. ABD Başkanı Donald Trump’ın son zamanlarda önerdiği gibi, var olmayan veya askerleri bayramdan önce eve yollayacak olmayan bir ordu için propagandaya ihtiyacımız yok. Eğer hakikat savaşın ilk zaiyatı ise, bizler bu savaşı yeni kurallarla oynamalıyız. Gerçekleri rapor edin, generallerin dürüst olmasını sağlayın. Dikkatsizce konuşmak hayatlara mal olabilir. Şu anda test yapmamızı gerektiren bir zamandayız - test yapmamız gerek!
theconversation.com’dan çeviren Hasancan AKTEPE