10 Nisan 2020 09:19

Demokrasi İçin Hukukçular: İnfaz yasası ayrımcı ve hukuk dışı

Demokrasi İçin Hukukçular, infaz düzenlemesinin ayrımcı ve hukuk dışı olduğunu belirterek 10 maddelik bir açıklama yaptı.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Demokrasi İçin Hukukçular, Meclis genel kurulunda görüşülen infaz yasa teklifinin ayrımcı ve hukuk dışı olduğunu belirterek 10 maddelik bir açıklama yaptı. Cezaevlerindeki hükümlülere denetimli serbestlik ve koşullu salıverme uygulamalarında siyasilere yönelik ayrımcılığa dikkat çekilen açıklamada, 2014 yılından önce cinsel saldırı, cinsel istismar ve uyuşturucu ticareti suçlarına özel af getirilmesine tepki gösterildi.  Hukukçular teklifteki ayrımcılık ve tehlikeleri 10 maddede sıraladı:

1)- İNFAZ HAKİMLERİNE YETKİ

İnfaz yasa teklifi ile tutuklu ve hükümlülerin cezaevinde maruz kalabilecekleri hak ihlalleri, disiplin cezaları, koşullu salıverme, iyi hal değerlendirmesi, denetimli serbestlik, infaz erteleme, seçenek yaptırımların infazı, konutta infaz, hastalık vb. özel izin gibi tüm konularda Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu ile İnfaz hakimleri yetkili kılınıyor. İnfaz Hakimliklerinin Sulh Ceza Hakimlikleri benzeri bir yetkiyle donatılması, mahpuslar için siyasi ve keyfi kararlarla hak ihlallerini boyutlandıracak bir düzenlemedir.

2)- SİYASİLERE AYRIMCILIK

Yeni infaz yasa teklifinde koşullu salıverme ve denetimli serbestlik uygulamasında siyasi mahpuslar için eşitsizlik korunmaktadır. Adli hükümlüler için temel infaz süresi 2/3 yerine, 1/2 infaz süresine çekilmektedir. İşkence ve eziyet, cinsel istismar, cinsel saldırı, uyuşturucu, örgütsel suçlarda koşullu salıverme süresi 2/3 olarak belirlenmektedir. Çocuk olmayan hükümlülerde ise TMK kapsamındaki suçlarda 3/4 infaz süresi korunarak eşitsizlik derinleştirilmektedir. 

3)- İYİ HALDE KEYFİYETE YOL AÇILIYOR

Koşullu salıverme, denetimli serbestlik gibi uygulamaları için iyi hal değerlendirmesi tamamen cezaevi yönetimine bırakılıyor ve bu değerlendirmelerin 6 ayda bir yapılması, uygulama esaslarının yönetmeliğe bırakılması şeklindeki düzenleme; cezaevlerinde siyasi baskı ve keyfiliğe yol veriyor.

4)- GAZETE VE KİTAP KISITLAMASI

Mahpusların haberleşme haklarını, kütüphane, gazete, dergi, kitap vb. yayın haklarından faydalanmasını mevcut durumdan daha da çok kısıtlayacak bir düzenleme önerilmektedir. Mevcut yasadaki "cezaevinin güvenliğini tehlikeye atmak" kriteri yerine "düzeni ve disiplini bozma, hükümlüleri iyileştirme amacına uygun olmama" gibi soyut, sübjektif ve keyfi değerlendirmelere açık hükümler getiriliyor. 

5-) SİYASİ SEMBOLLERDE SUÇ GENİŞLİYOR

Siyasi nedenlerle hapsedilmiş çocuklara yönelik infaz eşitsizliği devam ettiği gibi, cezaevinde siyasi nitelikli afiş, sembol, bez, pankart, vs asma gibi fiillere, sadece "bulundurma" fiili de eklenerek, açığa vurulmamış düşünceyi cezalandıran ve siyasi nedenli baskıyı artıran bir düzenleme yapılıyor. 

6-) PARASI OLMAYANA DA CEZADA EŞİTLİK YOK

Gece, hafta sonu infaz, kadın-çocuk-yaşlılar için konutta infaz gibi özel infaz usulleriyle ilgili hükümlerin terör, şartla tahliyesi geri alınanlar ve adli para cezasının hapis cezasına çevrilen mahkumlar yönünden uygulanmayacağına yönelik düzenleme, siyasi muhalifler ve yoksullar açısından açık bir ayrımcılık içermektedir.

7-) SÜRGÜN GELİYOR

İnfaz hakimine 2 yıllık denetim yükümlülükleri belirleme yetkisi veriliyor. Belirlenen yerlere gitmeme, belirli etkinlikleri yapmama, belirlenen bölgede denetim altında bulundurma gibi yükümlülükler belirlemeye imkan verilmesi, özellikle siyasi mahpuslar üzerinde 12 Eylül'ün ikamet mecburiyeti ve sürgün uygulamalarına yeniden hayat veriyor.

8-) SUÇ İDDİASI BİLE DENETİMLİ SERBESTLİĞİ YAKABİLİR

İnfaz Kanunu 105/A maddesine eklenen yeni fıkra, masumiyet karinesine aykırıdır. Yasa teklifine göre "denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başladıktan sonra" suç işlediği iddiasıyla hakkında kamu davası açılan hükümlünün denetimli serbestlik kararı kaldırılarak tekrar infaz kurumuna alınması, hakkında beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi ve düşmesi kararları verilmesi halinde, hükümlünün cezasının tekrar denetimli serbestlik uygulanarak devam edilmesine infaz hakimi tarafından karar verilecek. 

9-) 2014'DEN ÖNCEKİ CİNSEL SUÇLARA ÖZEL AF

30 Mart 2020'den önce işlenen suçlar açısından 0-6 yaş çocuklu kadınlar ve 70 yaşını bitirmiş hükümlüler için denetimli serbestlik süresi 2 yıldan 4 yıla çıkarılmaktadır. 65 yaşını geçirmiş hasta ve engellilerin ise azami süre sınırına bakmadan denetimli serbestlikle salıverilmesi teklif edilmektedir. 

2014 öncesi işlenen kadına cinsel saldırı ve çocuğun cinsel istismarı suçları ile uyuşturucu suçları yönünden 2/3 infaz uygulanması sağlanıyor. Bu cinsel saldırı ve uyuşturucu ticareti suçu faillerine yönelik özel af niteliğindedir. Kısmi af niteliğindeki düzenlemelerin, toplumun konsensüsü ve Meclis çoğunluğunun 3/5 oyu ile gerçekleşmesi gerekirken bu torba teklif ile, Anayasanın 87.maddesi hükmü dolanılarak basit çoğunlukla kabulü amaçlanmaktadır.

10-) İZİNLİ SAYILANLARDA KADINA ŞİDDET RİSKİ  

Sadece açık cezaevinde bulunanlar, açık cezaevine ayrılma hakkı kazanmış olanlar, adli para cezasının infazının dönüştürülmesi nedeniyle cezaevinde olanlar ve denetimli serbestlikte bulunanlar 31 Mayıs 2020 tarihine kadar izinli sayılacak. Cinsel saldırı suçları ve kadına yönelik şiddet suçlarında hiçbir özel önlem almaksızın bu maddenin uygulanması, Covid-19 koşullarında zaten artan kadına karşı şiddet, kadın cinayetleri bakımından çok ağır sonuçlar doğurabilir. Siyasi tutuklular koşulsuz serbest bırakılmalı, diğer tutuklular için gerektiği takdirde adli kontrol mekanizmaları uygulanmalıdır. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Prof. Dr. Akdeniz yeni torba yasadaki maddelere ilişkin konuştu: İki ucu çıkmaz sokak

SONRAKİ HABER

10 Ekim Ankara Katliamı'nda hayatını kaybedenler sosyal medyadan anılacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa