AB’de koronavirüs fonu: Almanya’nın dediği oldu
AB Maliye Bakanları toplantısında 500 milyar avroluk fon oluşturulmasına karar verildi. Üç aşamalı fondan en çok şirketler yararlanacak. Kısa çalışmanın AB çapına yayılması için 100 milyar avro ayrıld
Fotoğraf: Pixabay
Yücel ÖZDEMİR
Köln
Avrupa Birliğinde (AB) koronavirüs nedeniyle üye ülkelere ekonomik yardımın yapılması konusunda yaşanan tartışmalarda Almanya’nın dediği oldu. Salı günü anlaşma sağlanmadan dağılan AB Maliye Bakanları tele-konferansı, perşembe günü devam etti. Çetin pazarlıkların yapıldığı toplantıda Almanya, özellikle İtalya ve İspanya’nın talep ettiği “Avro Tahvilleri”ni reddetmeye devam etti. Yine Fransa’nın da destek verdiği “Avro-Korona-Tahvilleri” planı da kabul edilmedi. Tahvil yerine koronavirüs nedeniyle ekonomileri sarsılan ülkelere maddi yardımın yapılması ve kredi verilmesi konusunda anlaşmaya varıldı. Toplam 500 milyar avrodan oluşan fondan, süreçten etkilenen işletmelere destek verilecek. Özellikle İtalya ve İspanya’nın bundan yararlanması bekleniyor. Zira her iki ülkede koronavirüs vaka ve ölüm sayısı AB’de başı çekiyor.
AVRO TAHVİLLERİ PLANI KABUL GÖRMEDİ
Almanya ortak “Avro Tahvilleri”ne (Eurobonds) karşı çıkarak diğer ülkelerin daha ucuza kredi bulması ve borçlanmanın önüne geçmesiyle sonuçlandığı toplantıyla ilgili bir açıklama yapan Federal Maliye Bakakı Olaf Scholz (SPD), sonucu “Avrupa’nın dayanışması ve gücü açısından çok önemli bir gün oldu” diye basına açıkladı.
Ancak Salı günü başarısızlıkla sonuçlanan toplantının ardından ülkeler arasında yoğun bir telefon diplomasisi yaşanmıştı. Almanya Başbakanı Angela Merkel de birçok ülke lideriyle görüşerek ortak tahvillere neden karşı çıktıklarını anlatarak, yardıma ihtiyaç duyanlara AB tarafından daha önce kurulan “Avrupa İstikrar Mekanizması” (ESM) fonundan kredi almasının daha doğru olacağını anlattı.
AB’nin en büyük ve sağlam ekonomisine sahip Almanya, diğer ülkelerle ortak tahvillerin çıkarılmasına yıllardan beri karşı çıkıyor. 2011’de yaşanan “avro krizi” döneminde de gündeme gelen bu öneri hayat bulmamıştı. Ortak tahvillerin oluşması durumunda, bugün devlet tahvilleri güvenceli olmayan İtalya ve İspanya gibi ülkelerin devlet tahvilleri olduğundan daha fazla değer kazanacak ve daha fazla borçlanmalarına imkan sağlayacak. Ancak Almanya, Avusturya ve Hollanda gibi ülkeler bu aşırı borçlanmanın kendi ekonomisi üzerinde olumsuz etkiler yaratacağından buna ısrarla karşı çıkıyor. Ancak bu süre içinde Almanya içinde de bazı politikacılar da avro tahvillerine destek verirken, hükümet bu konudaki politikasını değiştirmemekte ısrar ediyor. Almanya buna yanaşmadığı gibi sadece koronavirüs döneminde geçerli olması gereken “Korona Tahvilleri”nde de yanaşmadı.
500 MİLYAR AVROLUK FON
Ortak tahvil çıkarılmasına karşı çıkan Almanya, diğer ülkelerden AB kasasından maddi yardımların yapılmasını öneriyordu. Bu çerçevede toplam 500 milyar avroluk bir fonun oluşturulmasına karar verildi. Yardımlar üç başlık altında yapılacak. İlk etapta Avrupa Yatırım Bankası’ndan (EIB) orta ölçekli işletmelere 200 milyar avro kredi ve kredi güvencesi verecek. İkinci aşamada AB çapında kısa çalışmanın hayata geçirilmesi için 100 milyar avro ülkelere verilecek. Koronavirüs nedeniyle kapalı olan işletmelerin çalışanlarını kısa çalışmaya görmesi durumunda bu fondan yararlanmaları öngörülüyor. Almanya’da kısa çalışmaya gönderilen çalışanlar son maaşlarının net yüzde 60 ve 67’i kadar maaş alıyorlar. Her iki plandan yararlanmak isteyen ülkelerin 25 milyar avroluk garanti vermesi gerekiyor.
Üçüncü aşama ise ülkeler tarafından üzerinde en fazla tartışmanın yapıldığı nokta oldu. Ortak para birimi olan avroyu kullana ülkeler için kurulan Avro İstikrar Mekanizması (ESM) fonunda, üye ülkeler Gayri Safi Milli Hasılalarının yüzde 2’si kadar kredi alabilecekler. Toplam kredi miktarı ise 240 milyar Avro ediyor. Koronavirüsten en çok etkilenen İtalya için bu miktar 36 milyar avro, İspanya için de 25 milyar avroya tekabül ediyor.
ZAYIF ÜLKELERE DAHA FAZLA BASKI
Avro krizi sırasında kurulan bu fondan en fazla Yunanistan kredi almıştı. Ancak bu ülkeleri düzlüğe çıkarmaktan ziyade aşırı derecede borçlandırıyor. Ayrıca fondan kredi alan ülkelere özelleştirme başta olmak üzere AB tarafından ekonomik dayatmalar yapılıyor. Dolayısıyla bu zor koşullarda ESM’den kredi almak zorunda kalan ülkelere AB tarafından ekonomik olarak yaptırımların da önü açılıyor. Almanya ve Hollanda bu şartta ısrar eden ülkelerin başında geliyor. Koronavirüsten en çok etkilenen İtalya ve İspanya, toplantı boyunca ESM’den kredi alanlara dayatmalarda bulunulmamasını istedi. En sonunda sağlanan uzlaşmada alınan kredilerin pandemiyle mücadelede kullanılması durumunda dayatmaların olmasına karar verildi. Bu da sağlık alanına harcanması anlamına geliyor. Diğer hallerde dayatmalar olmaya devam edecek. Böylece, koronavirüsle mücadele çerçevesinde AB çapında başlatılan tartışmalar asıl olarak Almanya’nın belirlemiş olduğu yönde sonuçlandı.
KALKINMA PLANI GÜNDEMDE
Daha önce Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen tarafından gündeme getirilen üye ülkelerin ekonomilerinin kalkındırılması için Marshall Planı’na benzer bir planın hayata geçirilmesi konusundaki öneri ise 29 Nisan’da kamuoyuna açıklanacak. Bu süreçte ekonomileri zayıf olan AB ülkelerinin, Almanya gibi zengin ülkelere daha fazla bağımlı hale gelmesi söz konusu. Başka bir ifadeyle Almanya, bu zor dönemde ekonomik gücünü diğer ülkelerle maddi olarak dayanışma yerine onları maddi açıdan kendisine bağlı hale getirmenin politikasını yapıyor. Alınan kadarlar bu yönde güçlü bir adımın atıldığını gösteriyor.