10 Nisan 2020 23:31

Korona günlerinde teoloji eleştirisi

Tolga Aras, Ayrıntı Yayınları tarafından okurla buluşturulan Roland Boer'in "Dinin Eleştirisi" kitabını yazdı.

Fotoğraf: Pixabay, Kolaj: Evrensel

Paylaş

Tolga ARAS

Küresel bir salgının tam ortasında kaldığımız şu günlerde, bilgi akışından ve yaşam mücadelesinden kafamızı kaldırıp biraz soluklanınca “Dünya bundan sonra nasıl olacak?​” sorusuyla karşılaşıyoruz.

Siyaset bilimciler, felsefeciler, sosyologlar ve uluslararası ilişkiler uzmanlarından bazıları, sınırların geri geleceğini, ülkelerin içine kapanacağını ve faşizan siyasetin yeniden hayat bulacağını söylüyor. Bir diğer grup ise dayanışma zeminine oturacak “küresel sosyalizm”den bahsediyor.

İkisi dışında yer alan ve henüz sesi onlar kadar çıkmayan başka bir kitle de dinlerin güçleneceğini; insanların inançlara çekilerek dinin sunduğu “ütopya”ya bel bağlayıp “ruhunu günahlardan arındıracağı” iddiasında.

Bu ihtimalleri enine boyuna tartışıp konuşmak için belki erken ama Roland Boer’in 2009’da yayımlanan Dinin Eleştirisi kitabının Türkçe çevirisinin şu günlere denk gelmesi ilginç.

Din eleştirisinin odağına Hristiyanlığı alan Boer, bazı genel çıkarımlar için açık kapılar bırakıyor. Öte yandan, ütopya ile din arasında doğru kabul edilenlere dair eleştiriler sıralarken Marksist düşünürlerin konuyla ilgili çalışmalarını inceliyor.

ÇELİŞKİLER VE TARİHİ YOLLAR

Boer, Marksist metinlerden yola çıkarak din eleştirisine ve yorumuna yönelirken diyalektik, İncil incelemeleri ve dini geçiş gibi üç ana başlığa yoğunlaşıyor. Diyalektik meselesi, din-ütopya kanalından yürürken İncil incelemeleri Kilise tarihinin Marksist perspektiften çözümlenmesine ve Kilise’nin tarihi çözülüşüne dayanıyor. Dini geçiş üzerine çalışanlar ise Boer’e göre Marksist kavramların kaynağının din olmadığını anlatmaya uğraşırken teolojinin iddialarının göreceliğini vurguluyor.

Boer, kitabıyla bıçak sırtı bir işe imza atmış: Teolojiyi merkeze alan filozofların ve düşünürlerin Marksizme bağlanışına şüpheyle yaklaşan yazar, dünyada yaşama ile dünyada olmama gerilimini çözümleyen metinlere yönelip çelişkinin her iki tarafına da bakmış. Öte yandan ütopyanın, bilim kurgunun ve fantezinin, dinden kaçış ve dinle buluşma bağlamında hangi noktalara vardırıldığını incelemiş. Bunlarla birlikte sosyalizm, Katoliklik, Protestanlık ve özgürlük bağlamında liberal tuzaklardan uzak durarak sürdürmüş eleştirilerini. Toplumsal ve ekonomik babta Hristiyanlık ile Marksizm arasındaki benzerlik ve benzemezlikleri de gündeme getirmiş.

SEKÜLERLİK VE ANTİSEKÜLERLİK 

Boer’in üzerinde durduğu esas konular, Hristiyanlık özelinde küresel güçlerin ekonomik ve toplumsal koşullarla birlikte, Marksist düzen inşasına nasıl katkı sağladığı, ruh hallerini etkileyen dini fabl ve mitler, dinlerin devrimci bir dürtüyü tetikleyip tetiklemeyeceği, dinin yapısı ile devrimci olanaklar arasındaki ilişkiye dair yorumlar ve Marksizmin seküler ve antisekülerliğine ilişkin tartışmalar. Yazarın, konuya ışık tutacak bir yorumu var: “Sekülarizmin temel tanımı ışığında Marksizmin hem seküler hem de antiseküler bir program olması ne anlama gelir? Marksizm analiz ve eyleminin kavramlarını bu dünya ve bu çağdan, yani kapitalizmden alır. Onun çelişkilerini görüp çöküşünü gerçekleştirme amacıyla kapitalizmin daha derindeki mekanizmasını, onun üretim ve dolaşım biçimlerini, sınıf ve sınıf çatışmasını, kurum ve ideolojileri anlamaya çalışır. Bu anlamda düpedüz sekülerdir. Ancak Marksizm aynı zamanda bu çağa ve bu dünyaya adanmış değildir. Ne münasebet! Her ne anlama geliyorlarsa sosyalizm ya da komünizm adına bu kapitalist çağın sona ermesini hedefler. Bir başka deyişle bir gelecek dünyaya, bir biçimde daha iyi olacağı umulan bu çağın ötesinde bir çağa bakar. Bu nedenle analiz ve eyleminin kavramlarını aynı zamanda bir diğer dünya ya da çağdan aldığı söylenebilir. Marksizm bu bağlamda düpedüz antisekülerdir de.” Dinin Eleştirisi’nde Boer, hem dinlerin hem de Marksist düşüncenin inşasının bitmediğini, hatta ikincisinin yeniden ve hızla canlanabileceğini ortaya koyuyor. Kitap, güncel tartışmalar için de önemli tutamaklar barındırıyor bu anlamda.

Dinin Eleştirisi, Roland Boer, Çeviren: Deniz Ali Gür, Ayrıntı Yayınları, 304 s.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Bursa Barosu, sokakta köpeklere ateş eden saldırgan hakkında suç duyurusunda bulundu

SONRAKİ HABER

Beden eğitimi öğretmeni Pervin Avşar: Uzaktan eğitimde beden eğitimi neden olmalı?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa