11 Nisan 2020 00:10

"İstanbul karantinaya alınmadan koronavirüs kontrol altına alınamaz"

HDP ve CHP Milletvekilleri İstanbul’da virüsü kontrol altına almadan Türkiye’de kontrol altın almanın mümkün olmayacağını belirterek İstanbul için karantina alınması gerektiğini söyledi.

"İstanbul karantinaya alınmadan koronavirüs kontrol altına alınamaz"

Fotoğraf: Elif Öztürk/AA

Şerif KARATAŞ
İstanbul

CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, hükümetin salgın karşısında tutumunu aymazlık olarak tanımladı. Salgın sürecinde hükümetin tutumuna işaret eden Kadıgil, “Başımıza her ne geliyorsa, bu denetimsiz, kontrolsüz, her şeyi ben bilirim, anlayıştan geliyor” dedi. Kadıgil, İstanbul’un karantinaya alınması talebini yineledi. HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu da İstanbul’un Türkiye’deki salgının merkezi durumunda olduğunu hatırlattı ve “İstanbul’da virüsü kontrol altına almadan Türkiye’de kontrol altın almak mümkün değildir” dedi.

Türkiye’de koronavirüsün en çok yaşandığı İstanbul’u ve hükümetin salgın karşısında izlediği politikaları CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil ile HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu ile konuştuk.

"İBB’YE KARŞI DÜŞMAN HUKUKU İŞLETİLİYOR"

Sera Kadıgil, hükümetin koronavirüs salgını karşısındaki tutumunu aymazlık olarak değerlendirdi. Geleceği belli olan salgının hükümet tarafından yeterince ciddiye alınmadığını belirten Kadıgil, bu tutumun, başta İstanbul olmak üzere Türkiye genelinde salgının yayılmasına neden olduğunu söyleyerek, “Umarım, sonuçları yıkıcı olmaz” dedi. Hükümetin, İstanbul Büyükşehir Belediyesine karşı düşman hukuku işlettiğini düşünen Kadıgil, 31 Mart ve 23 Haziran yerel seçim sonuçlarına işaret ederek, sonuçların hazmedilmediğini belirterek, “Çirkin inatlaşmayı İstanbul halkının sağlığına rağmen sürdürüyorlar” dedi. Kadıgil, var olan kaynakların iktidarın yanlış tercihleri nedeniyle bugün alınması geren önlemlerin alınmasını da engellediğine dikkat çekti. İstanbul için derhal genel karantina uygulamasının başlatılması gerektiğini belirten Kadıgil, “Bunun için de OHAL vs. ilan etmeye gerek yok. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile mevzuatta bunun yeri var” dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Test ile ilgili Kadıgil, “Son dönemdeki test sayıları tatmin edici seviyeye ulaşmış olabilir. Ancak bu testi yapacak potansiyel Türkiye’de ilk vaka görüldüğünden beri var. Ama uzmanları zamanında göreve çağırmayarak, gerekli cihazları zamanında görev yazıları çıkartıp, merkezlere toplamayarak, hayati olan ilk günleri testsiz geçirmemize yol açtılar. Bu da salgının inanılmaz bir şekilde, özellikle İstanbul’da yayılmasına sebep oldu” dedi.

CHP’nin 24 Şubat’ta Kovid-19 ile açıkladığı raporu da hatırlatan Kadıgil, söz konusu raporda İstanbul için iki sahra hastanesinin yapılması gerektiğini belirterek, “CHP, olarak bazı üreticiler ile temasa geçip solunum cihazları üretmelerini talep ettik. Onlar da sağ olsun harekete geçti” dedi. Hükümetin izlediği politikayı “Sosyal medyadan görüp, şunu da yapalım, bunu da yapalım” gibi anlayışla hareket ettiğini de söyleyen Kadıgil, bunun da başarı olarak gösterilmek istendiğine dikkat çekti.

DEMOKRASİ, ADALET VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ TALEBİ

İktidarın bütün muhalefetin önerilerini dikkate almadığını söyleyen Kadıgil, muhalefetin yerel seçimlerde ortaya koyduğu hattın önemli olduğunu belirtti. Kadıgil, “Bütün muhalefet partilerinin üstüne düşen tek sorumluluk, derhal tek adam rejiminden kurtulmak. Ve en ivedi şekilde. Çünkü başımıza her ne geliyorsa, bu denetimsiz, kontrolsüz, her şeyi ben bilirim, anlayıştan geliyor” dedi.

Farklı, görüş ve bakış açılarının demokrasinin gereği olduğuna vurgu yapan Kadıgil, demokrasi, adalet ve hukukun üstünlüğü talepleri etrafında sürdürülen mücadelenin başarı getirdiğini de işaret etti. İktidarın böl, parçala yönet ile halkı kaldırma çabasının da bu talepler etrafında verilecek mücadele karşısında şansının olmadığını da söyleyen Kadigil, bunun sonucunun ilk genel seçimlerde ortaya çıkacağını kaydetti.

"HÜKÜMET KRİZİ NASIL FIRSATA ÇEVİREBİLİRİM DERDİNDE"

Ali Kenanoğlu, Hükümetin İstanbul’da belediyenin karantina çağrısını dikkate almamasını şu ifadelerle değerlendirdi: “Hükümet her konuda yaptığını, her konuda sergilediği tutumu maalesef ki herkesin yaşamsal tehlike yaşadığı ve tüm dünyayı saran virüs salgını konusunda da sergiliyor. Hükümet her krizde olduğu gibi bu salgın krizini nasıl fırsata çevirebilirim derdinde. İnsanlar can derdindeyken hükümet hâlâ intikam derdinde, rant derdinde, siyasi ikbal derdinde. Bu tür konularda tüm dünyada yerel yönetimlere geniş yetkiler tanınırken, hükümet yerelin inisiyatifini ortadan kaldırma derdinde. Hatta herkes can derdiyken hükümet hâlâ yerel yönetimleri görevden alıp kayyum atama derdinde.”

"SALGININ KONTROLÜ İÇİN YEREL DİNAMİKLERLE HAREKET EDİLMELİ"

İstanbul’un Türkiye’deki salgının merkezi durumunda olduğunu hatırlatan Kenanoğlu “İstanbul’da virüsü kontrol altına almadan Türkiye’de kontrol altın almak mümkün değildir” dedi. İstanbul’da virüsü kontrol altına almanın yönteminin mutlaka yerel dinamiklerle olacağına vurgu yapan Kenanoğlu, başta büyükşehir belediyesi olmak üzere, ilçe belediyeleriyle birlikte çalışmak olduğunu belirterek, “STK’ler kitle örgütleri ve yerel dernekleri ile koordineli çalışmalar yürütülmelidir” dedi. Hükümetin bu adımları atmak yerine belediyenin topladığı bağışlara el koyup belediyenin yetkilerini kısıtlayıp elini kolunu bağlamaya çalıştığına dikkat çeken Kenanoğlu, “AKP İktidarı, belediyelerin daha doğrusu AKP dışındaki belediyelerin halk tarafından daha güvenilir kurumlar olarak görüldüğünün farklındalar ve bunun için de onların sahada çalışma yapmasını istemiyor. AKP dışındaki belediye ve kurumların kendilerinden daha fazla ilgiye ve güvene sahip olduklarının çok iyi farkındalar ve bunun giderek artmasını sağlayacak adımları engellemeye çalışıyorlar” diye konuştu. Kenanoğlu, belediyelerin iktidardan daha fazla ilgi toplamaları ve iktidarı gölgeden bırakan güvene sahip olduklarının görülmemesi için hükümet tarafından engellenmek istediğine dikkat çekti.

HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu

AKP iktidarının salgınla ile ilgili uluslararası bilgi ağını ve deneyimini kullanmak yerine bildiklerini okumaya ve kimi ülkelerin ilk defa karşılaştıkları için yaşadıkları kimi olumsuz deneyimleri tekrar etmeye devam ettiklerini belirten Kenanoğlu, “Hükümet ne muhalefeti ne yerel yönetimleri ne de bilim insanlarını dinlemeyip kendi bildiklerini okumaktadır. Hükümeti bu konuda cesaretlendiren ise ellerinin altındaki havuz medyasıdır. Her yaptıklarını ister yanlış ister doğru parlatıp kamuoyuna sunan medya dışında hiçbir güçleri ve bilgileri de yoktur” ifadelerini kullandı.

Evrensel'i Takip Et