Kaymaz halkının siyanür isyanı: Doğanın zehirlenmesine izin vermeyeceğiz
Eskişehir Sivrihisar'da siyanürlü atık depolama tesisine karşı çıkan Kaymaz Mahallesi halkı "Kapımızın dibine zehir havuzu istemiyoruz" dedi.
CHP'li Utku Çakurözer (soldan ikinci) ve yöre halkı siyanür havuzunun yapılacağı alanda. | Fotoğraf: twitter.com/utkucakirozer
Covid-19 pandemisi sürecinde Eskişehir’in Sivrihisar ilçesindeki Koza Altın İşletmeleri, yaşam alanlarına siyanürlü atık depolama tesisi yapılması için girişim başlattı. Kaymaz Mahallesi Halkı, karara karşı “doğanın zehirlenmesine izin vermeyeceğiz” diyerek imza toplamaya başladı. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer salgın sebebiyle seslerini duyuramayan halka, “Havayı, toprağı, suyu, koyunu kuşu insanı zehirleyecek bu adımdan derhal vazgeçin” diyerek destek oldu.
Türkiye koronavirüs salgını ile mücadele ederken Eskişehir’in Sivrihisar ilçesindeki TMSF yönetimindeki Koza Altın İşletmeleri, yaşam alanlarının dibinde yaklaşık 40 hektar alana 1 milyon 750 bin metreküplük, siyanürlü ikinci atık depolama tesisi yapılması için girişim başlattı.
CHP’li Çakırözer, salgın nedeniyle seslerini duyuramayan Kaymaz Mahallesi halkına destek olarak “Tüm üke koronavirüs salgını ile mücadele ederken, binlerce Sivrihisarlının Eskişehirlinin yaşamını, hayvanların sağlığını, doğayı tehlikeye atacak bu siyanür havuzu için aciliyet neden? Havayı, toprağı, suyu, koyunu, kuşu, insanı zehirleyecek bu adımdan derhal vazgeçilsin” dedi.
"ÜLKE SALGINLA MÜCADELE EDERKEN ACELESİ NE?"
Mahallelerine sadece birkaç yüz metre uzaklıkta inşa edilecek dev siyanürlü atık göletine karşı çıkan Kaymazlılar imza toplamaya başladı. Kaymaz Mahalle Muhtarı Bayram Canıgür ve Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği Başkanı Sadık Yurtman topladıkları imzaları Çevre ve İl Şehircilik Müdürlüğü’ne teslim etti.
CHP Eskişehir Milletvekili Çakırözer, Sivrihisar’ın Kaymaz ilçesinde siyanürlü atık havuzunun yapılacağı alanı ziyaret ederek, Muhtar Canıgür ve mahalle halkından bilgi aldı. Mahalleye 1 km uzaklıktaki ikinci siyanürlü atık havuzu hayata geçerse yaşam alanlarının, insan ve hayvan sağlığının tehlikeye gireceğine dikkat çeken Çakırözer, “Ülke salgınla mücadele ederken mahallenin dibine yaşam alanlarının ortasına siyanürlü atık havuzu kurmanın acelesi ne? Hem de bunu kayyım eliyle yani devlet eliyle yapıyorlar” dedi.
"23 YIL ÖNCE DİRENİŞ GÖSTERİLDİĞİNDE KARAYOLUNU KAPATTILAR"
Sadece Kaymaz’ın değil Sivrihisar ve Eskişehir’de yurttaşların büyük kaygı içinde olduğunu aktaran Çakırözer, “Altın madeninin siyanür ile temizlenmesinden sonra ortaya çıkan atıklar bu dev gölete bırakılacak. Bu göletin yapılacağı yer Kaymaz mahallemizin dibi. Hayvanlarını otlattıkları yer. Gittim gördüm, insanlar orada hayvanlarını otlatıyor. Kaymazlılar, Sivrihisarlılar ve Eskişehirliler büyük kaygı içinde. Aslında 23 yıl önce bu maden buraya yapılırken de Sivrihisarlı hemşehrilerimiz büyük direniş sergilemişlerdi. Yolları kapamışlardı. O dönem kimse dinlemedi. Ama o bölgedeki köylerden çok sayıda yurttaş bu süreçte özellikle kanserden hayatını kaybetti. Şimdi yeniden ikinci siyanür göletinin yapılması gündeme gelince yine aynı kaygı duyuluyor. Bu atık havuzun sadece Kaymaz, Sivrihisar değil Eskişehir’deki tüm canlı ve hayvan hayatı için bir tehlike oluşmakta” dedi.
"SALGIN DÖNEMİNDE ACELESİ NE?"
Küresel bir salgınla mücadele edilen bu dönemde böyle tehlikeli bir adım atılmasından kaygısını dile getiren Çakırözer şöyle devam etti:
“Türkiye’nin korona salgını ile mücadele ettiği dönemde bir hafta önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı muhtara bu yazıyı gönderiyor. Tüm Türkiye odağını salgına vermişken, sanki yangından mal kaçırır gibi, apar topar siyanürlü atık göleti gündeme getiriliyor. Vatandaş evlerinde karantinada iken raporlar halkın görüşüne sunuluyor. Bunu da anayasaya göre vatandaşın sağlığını, doğayı çevreyi korumakla birinci sorumlu olan devletin kendisi yapıyor!” dedi.
"BÜYÜKŞEHİR VE HALK KARŞI ÇIKACAK"
Siyanürlü atık havuzu için ÇED raporuna güvenilemeyeceğine dikkat çeken Çakırözer, “Türkiye’nin dört bir yanında zehirli termik santrallerde, siyanürlü altın madenlerinde bu olumlu raporların aslında ne kadar güvenilmez olduğunu uzmanlar, mahkemeler gösterdi. Buraya bir siyanür göleti yapıldığında Kaymazlı hemşehrilerimizin hayatı tehlikeye girecek, tarım alanları yok olacak. Eskişehir’imizin insanının ve tüm canlılarının hayatını önemseyen, havasının, toprağının suyunun korunması için mücadele veren başta Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere, çevre derneklerimiz, kent konseylerimiz ve yaklaşık bir milyon Eskişehirli bu siyanürlü tehlikeye hep birlikte karşı çıkacağız” ifadelerini kullandı.
"KAPIMIZIN DİBİNE ZEHİR HAVUZU İSTEMİYORUZ"
Mahalle sakinlerinden Erhan Aksu da madenin kurulmaması için çok fazla mücadele verdiklerini söyleyerek “ÇED öncesi toplantıda bize dendi ki bu gölet size 2 km ötede. Size bir zarar vermeyecek. Ama çitleriyle birlikte Kaymaz’ın 500 metre dibine kadar gelecekler. Penceremizin, kapımızın dibine siyanür göletini yapıyorlar. Biz bunu istemiyoruz. Karşı çıkıyoruz.“ dedi.
Kaymaz Koruma Derneği yöneticilerinden Reha Önen ise son yıllarda bölgede insanların kanser yüzünden yaşamını yitirdiğine dikkat çekerek, “20 yıl önce bizi dinlemediler. Bu tesisi yaptılar. Bizler zehirli havayı solumak zorunda kalıyoruz. Herkes elini vicdanına koysun. Kim evinin kapısının önünde zehir solumak ister. Ne olur doğamız, meralarımız, tarlalarımız zehir olmasın. Hayvanlarımız, insanlarımız ölüyor. Sadece yüzde 1’i kendi eceliyle ölüyor. Gerisi hep kanserden. Biz elbette devlete karşı değiliz ama kapımızın dibine zehirli siyanür göleti yapılmasın” dedi. (Ankara/EVRENSEL)