İletişim öğrencileri sorunlarını ve Göktepe gazeteciliğini konuştu
İletişim öğrencileri Genç Hayat canlı yayınında Metin Göktepe gazeteciliğini tartıştı: Aslında otosansür medyadan önce okullarda öğretiliyor.
Metin Göktepe’nin doğum günü dolayısıyla Genç Hayat, iletişim fakültesi öğrencileri ile basın özgürlüğünü tartışmak üzere bir Instagram canlı yayını gerçekleştirdi.
Yayında söz alan ilk katılımcı İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesinden Murat oldu. Metin Göktepe’nin gazetecilik öğrencileri için yerinin farklı olduğu söyleyen Murat, “Gazetecilik öğrencileri için Metin Göktepe bir idoldür. Ben lise yıllarında ağıtlarla türkülerle öğrendim Metin Göktepe’yi ve çok etkilendim” dedi. Gazetecilik eğitiminin okullarda alınabilecek bir eğitim olmadığını, onun peşinde koşmak gerektiğini ifade etti. Eğitimin teoride kaldığını dört sene boyunca öğrencinin eline kamera almadığını ve aynısını stajda da yaşadıklarından bahsetti. Staja gittiği medya organında daha çok ayak işleri verildiğini söyleyen Murat, üniversitelerde öğrencilerin bir hayale sürüklendiğini şu sözlerle anlattı:
“Öğrencilere sürekli idealizm pompalanıyor. Bir gazeteci şunları, bunları yapabilir derken öğrenci dört senenin sonunda onca şeyi duyduktan sonra kendini boşlukta hissediyor.”
OTOSANSÜR OKULLARDA BAŞLIYOR
Mustafa Kemal Üniversitesi Gazetecilik Bölümünden Alper ise Metin Göktepe’nin gazetecilik öğrencileri için önemli olduğuna değinerek “Bir anlamda cesaretinin yanı sıra halkın haber alma özgürlüğünü savunmaktır” dedi. Muhalif gazetelere yaptırım uygulandığını, Evrensel’in de cezalarla yıldırılmak istenildiğini ifade eden Alper, “Türkiye’de 85 gazeteci tutuklu ve infaz düzenlemesinden yararlanmıyor. Kovid-19 salgını dolayısıyla getirilecek af gazetecilere uygulanmıyor. Halkın taleplerini dile getiren gazetelere de yaşam hakkı tanınmıyor” diyerek güncel durumu hatırlattı.
Okulda gerekli materyallerin eksik olduğuna vurgu yapan Alper, malzemelerin öğrencilerin kendi bütçesiyle karşılaması istendiğini söyledi. Hocaların istediği haberi yapmak zorunda olduklarını söyleyen Alper, “Sansürü en başta gazetecilik eğitimini alırken yiyoruz” diyerek daha okulda “otosansür”le karşılaştıklarını ifade etti.
Mersin Üniversitesi Gazetecilik öğrencisi Salih ise “Tabakalaştırmak için sansür, karalamalar yapılıyor. Bunun karşısında durmazsak yozlaşmış bir gazetecilik kültürüyle karşı karşıya kalacağımızdan endişeliyim” dedi.
5N1K + 11. TEZ
Kocaeli Üniversitesi Gazetecilik Bölümünden Burak “Metin Göktepe’nin öldürülmeden önce habere giderken ‘mutlaka ben izlemeliyim arkadaşlar’ demesinde ben bir gazetecilik öğrencisi olarak 5N1K ve 11. tezi görürüm. Evrensel Gazetesi ve Metin Göktepe bu anlayışta gazetecilik yapıyor” dedi. Metin Göktepe gazeteciliğinin sadece haberi yapmak için değil aynı zamanda dünyayı değiştirmek için de çabalamak olduğunu belirten Burak, “Biz gazetecilik öğrencileri olarak ipin ucundan daha sıkı tutmalıyız. Bulunduğumuz yerlerdeki basın cemiyetlerinde, sendika kuruluşlarında daha fazla örgütlenmemiz gerekiyor. Metin’i ancak bu şekilde anlayıp yaşatabiliriz diye düşünüyorum” diyerek gazetecilik öğrencilerine dayatılan durumun öğrencilerinin dayanışmasıyla aşılabileceğini ifade etti.
Çukurova Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Olcay ise okulda yaşadıklarını paylaştı. “Eğitimdeki nitelik yoksulluğu, araçlara ulaşamamak ve sansür” bunlarla karşılaşması eğitimin hayal edildiği gibi olmadığına işaret ediyor. Haber yapılacağı zaman ilk önce öğretmene göstermek zorunda olduğundan bahseden Olcay okullarda karşıt görüşün varlığının engellenmeye çalışıldığına ve sansürün yaygınlaştırıldığına değindi. Mesleğin kutsallığının gerçeklerin peşinden koşmak olduğunu söyleyen Olcay “Metin Göktepe gibi gazetecilerle asıl gazeteciliği öğreniyoruz ve bu yolda ilerlemek istiyoruz” dedi. (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et