8 Kasım 2012 15:05

Ben bir öğretmenim. Ama sadece para kazanmak için değil, insanlığa hizmet için de bu işi yapıyorum. Trilyoner olsam gene çalışırdım. Her gün işe giderken yeni bir umutla, inanılmaz mutlulukla gidiyorum. Hiç ama hiç yorulmuyorum. Mutlu olmak için çalışıyorum diyebilirim. Yarınlarımız olan çocuklarımız için yapabildiğim her şey bana haz veriyor. Bunları niye anlatıyorum? Küçüklerle uğraşmak istemeyen, “ne gereği var ki canım bu yaş çocuklarının okula gelmesine” diyen bir öğretmen olmadığımı anlatmak için! Gerçekten yazık çocuklarımıza. Oyun çağında olan, el becerileri olarak henüz okula hazır olmayan çocuklarımıza körü körüne okula kayıt zorunluluğu getiren zihniyete kızıyorum. Bizim, geleceğimizin mini mini kuzularını daha hayata başlamadan küstüren yöneticilerimize tüm sitemim. 4+4+4’le 80 kişilik sınıflarda başladık 2012-13 eğitim-öğretim yılına. Tuvaletini nasıl yapacağını, tek başına pantolonunu nasıl açacağını bilemeyen, kıyafetleriyle tuvaletini yapamadığı için altına yapıp öyle ayakta bekleyen yarınlarımızla başladık. Kusmuk temizledik, pantolon paçalarından dökülen top top tuvaletleri topladık sınıflarımızdan. Velilerin bağışlarıyla parası ödenen hizmetli personel yetersiz olduğu iç in biz temizledik çişli sıraları... Koridorlar kıyamet yeri gibiydi. Ağlayan, 80 kişinin içinde kaybolup gittiğini hisseden miniklerin çığlıkları tırmalıyordu kulaklarımızı. “Hocam gelmek istemiyor, ne yapalım? Yollamazsak devlet ceza yazacakmış. Biz fakir insanlarız, nasıl öderiz bu parayı?​” diyen velilerin çaresizlikleri, bizim de umutlarımız yıkıyordu. Sınıf 80 kişi, yarısı 5 yaşında çocuklar, velilerle dolu koridorlar... Ne yapacağımı bilemiyordum. 7 yaşında her şeye hazır çocuğun hakkını yiyip 5 yaşındaki çocuk düzeyinde mi eğitim yapacaktım, yoksa 5 yaş çocuğunun geleceğini karartıp onun yapamayacağı, normal 1. sınıf dersleriyle 7 yaş grubunu mu kurtaracaktım? Bir öğretmen olarak, diğer tarafı feda etmek zorunda olmak canımı çok acıtıyordu. Ne yaptım, nasıl yaptım, ne gibi bir çözüm buldum o bana kalsın, ama 4+4+4 hem öğretmenin azmini, hevesini kırdı hem 7 yaş çocuğunun bilgi aşkını yok etti hem de 5 yaşındaki oyun çocuklarını okuldan nefret ettirdi... İSTANBUL

Dergimizi pdf formatında görüntülemek için tıklayın

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et