13 Nisan 2020 00:45

Bir garip karantina

Önümüzdeki hafta, sokağa çıkan insanlar nedeniyle hasta sayısında bir artış olursa, bunun tek sorumlusu başta içişleri bakanı olmak üzere hükümettir.

Pendik Esenyalı'da yurttaşlar marketlere akın etti | Fotoğraf: Ali Doğan/Evrensel

Fatih Sürenkök
Fatih Sürenkök

Bu salgın bize daha neler gösterecek?Geçtiğimiz Cuma akşamı saat 19.00’dan sonra, her akşam olduğu gibi ekranlara kilitlenip, Bilim Kurulu’nun kararları ve Sağlık Bakanı’nın açıklamalarını bekledik.Sonuçlar; test sayısının ve doğal olarak hasta sayısının artışını gösterirken, kaybettiğimiz hasta sayısının hala üç hanelere gelmemiş olması yüreklerimize su serpti. Basın açıklamasının ardından geçilen sorularda, bir basın emekçisi geçen hafta bizim de bu sütunda sorduğumuz soruyu sordu.

Hatırlarsanız geçen hafta bu salgın dönemini bilim mi, siyaset mi yönetiyor diye sormuş ve kendimce cevaplarını aramıştım. Soruya Sağlık Bakanı genelleme yaparak “... bugüne kadar Bilim Kurulu’nun almış olduğu hiç bir kararın tersi uygulanmamıştır” dedi. Yani bugüne kadar Bilim Kurulu sadece 65 yaş üstü ve 20 yaşın evde kalmasını önermiş, tüm toplumun tamamen evde kalmasını istememişti. Sayın Sağlık Bakanı net bir şekilde “sokağa çıkma yasağının şu an için gündemlerinde olmadığını” söylemişti.Bu durum kendi içinde doğru olabilir. Sorduğum sorunun da cevabını vererek, süreci Bilim yönetiyor diyebilirdik.

Ancak Sağlık Bakanı’nın açıklamasından 2 saat sonra garip bir şeyler oldu. Tüm yayın organları ve sosyal medya 10 Nisan 2020 saat 24.00 den itibaren başlayacak 31 ilde iki günlük sokağa çıkma yasağını duyurdu. Garip olan diğer bir durum da, bu konu ile ilgili genelgenin daha sonra yayınlanacağı idi. Halk, bu iki günü nasıl geçireceğini anlatan genelgeyi ancak gece 24 den sonra öğrenebildi. Fırınlar, eczaneler, sağlık tesisleri ve çalışması zorunlu alanlar bu yasağa dahil değildi. Ama panik başlamıştı!

Eğer yaşadıklarımız, bir deprem ya da savaş hali olsa, böyle bir kararın bu denli eleştirisi olmazdı. Biyolojik bir salgından, buluşabilme ihtimali bu kadar yüksek bir durumdan bahsettiğiniz zaman bu durum çok farklı. Bu iki saatte içişleri bakanının açıklamasına göre 250-300 bin kişi sokaklara çıkarak, ihtiyaçlarını gidermek amacıyla fırınlara, marketlere hücum etti. Günlerdir, haftalardır Bilim Kurulu’nun, sağlık kuruluşlarının, tüm sağlıkçıların çabası ile oluşturulan sosyal izolasyon 2 saatliğine yok edildi. Yani 300 bine yakın insan sokakta virüsü birbirine bulaştırdı. Bu kişilerin bir aileyi temsil ettiğini düşünürseniz, bu sayıyı 4 ile çarpmanız gerek. Yine Sağlık Bakanı’nın ifadesiyle, bir kişinin 6 kişiye bulaştırdığını hesaplarsak bu sayı 6 milyonu geçiyor.

Önümüzdeki hafta, sokağa çıkan insanlar nedeniyle hasta sayısında bir artış olursa, bunun tek sorumlusu başta içişleri bakanı olmak üzere hükümettir. Bu kadar insanın sokağa çıkacağını öngöremedim diyerek günah çıkarmak, insanların hayatıyla ödeyeceği bir bedelin karşılığı olamaz. Bunun karşılığı sadece bu görevden istifa edilerek de ödenmez. Zaten bu, içişleri bakanından beklenen bir durum da olmayacaktır.

Tekrar tekrar söylüyorum: Unutulmasın ki bu dönemi idare eden siyaset ve bilim insanları, tarihin ve vicdanların huzurunda yargılanacaktır. Sonuçta kimileri alkışlanırken, kimileri de çektirdiği acıların hesabını verecektir.Bir toplumu özellikle kriz anında yönetmek herkesin harcı değildir.

Sağlıkla kalın...

Reklam
YAZARIN DİĞER YAZILARI