13 Nisan 2020 05:33
Son Güncellenme Tarihi: 13 Nisan 2020 21:02

Ayrımcı infaz düzenlemesi TBMM'de kabul edildi

İnfaz düzenlemesinin görüşmelerinde üçüncü bölüm de tamamlandı. Ayrımcı infaz düzenlemesi AKP ve MHP oyları ile kabul edilerek yasalaştı.

Fotoğraf: Doğukan Keskinkılıç/AA

Paylaş

Siyasi tutuklular kapsam dışı olmak üzere toplam 90 bin kişiyi etkileyecek olan ve muhalefetin “örtülü af” olarak tanımladığı 70 maddelik infaz yasa teklifi, Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. 

İnfaz kanunu da olmak üzere 11 kanunda değişiklik yapan 70 maddelik Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi.  HDP, CHP, İYİ Parti’nin teklifin tümü üzerindeki açık oylama talebi reddedildi.

Oylama  elektronik açık oylama ile yapıldı. Teklif, 330 oyun kullandığı oylamada teklif 279 evet,  51 red oyuyla kabul edilerek yasalaştı.

Teklifin Genel Kurul’daki bugünkü görüşmelerinde 55-70 maddelerini kapsayan 3’üncü bölümü görüşüldü. Teklifin tüm görüşmelerinde 32,46, 48, 67’nci maddelerinde değişikliğe gidildi, 54’ncü maddesi ise tekliften çekildi.

Muhalefet teklife ilişkin görüşlerini dile getirirken, verdikleri toplamda 210 değişiklik önergeleri ise AKP-MHP oylarıyla reddedildi.

Oylamanın yapıldığı sırada tedavi gördüğü belirtilen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Genel Kurul'a gelmesi dikkat çekti

Teklif, muhalefet partileri, insan hakkı örgütleri ve demokrasi güçleri tarafından ayrımcı olmakla eleştiriliyor; tekliften pek çok mahpus yararlanacakken tutuklu siyasetçilerin, muhaliflerin kapsam dışı tutulduğu belirtiliyor.

GERGERLİOĞLU: MİLYONLARIN VİCDANINDA KAYBETTİLER

Teklifin Meclis Genel Kurulunda kabul edilmesinin ardından da ilk tepkiler geldi. Sosyal medya hesabında teklifin kabul edildiğini duyuran HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, "Maalesef zalim , vicdansız infaz yasası Ak Parti ve MHP oylarıyla kabul edildi. 18 saat komisyonda sabahlara kadar mücadele ettik,7 gün kesintisiz genel kurulda direndik,sayısal çoğunlukla kazandılar. Ama aslında kaybettiler, milyonlarca mazlumun nezdinde, vicdanda kaybettiler" açıklaması yaptı.

Gergerlioğlu, başından beri ayrımcılığın ortadan kalkması için mücadele ettikleri teklifin içeriği ile komisyon ve genel kurul sürecinde yaşananları Evrensel Web TV'ye anlattı.

HDP: KÜRT SİYASETÇİLER, MUHALİF GAZETECİLER DÜŞÜNÜLMEMİŞ

Teklifin üçüncü tur görüşmelerinde söz alan muhalefet partilerinden milletvekilleri yapılan ayrımcılığa dikkat çekti.

HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz konuşmasında, infaz teklifinin  toplumsal muhalefete ve siyasi taleplerine yönelik bir meydan okuma olduğunu belirtti. Kaçmaz, “Bu infaz yasası, içinde bulunduğumuz faşizm diye değerlendirebileceğimiz bu koşullarda AKP Genel Başkanının ya da AKP iktidarının parmak salladığı, kendisi gibi düşünmeyen herkesi terörist gördüğü, öteki gördüğü ve düşmanlaştırdığı kurumun aslında yasallaştırılmasıdır. Bu teklife baktığımızda, öyle incelikli düşünülmüş ki bazı şeyler, açık cezaevinde kalan tavuklar bile hesaba katılmış ‘Bu tavuklar ne olacak?​’ diye. Bu tavuklar düşünülürken Kürt siyasetçiler, muhalif tutsak gazeteciler, bebekli anneler, ağır hasta tutsaklar ve çocuklar düşünülmemiş ama AKP iktidarı açık cezaevinde kalacak olan tavukları düşünmüş” dedi.

‘ÇOCUK PORNOGRAFİSİ VE ÇOCUK CİNSEL SUÇLARI AF KAPSAMINDA’

Kaçmaz, AKP ve MHP imzasıyla getirilen teklifin koronavirüs ile mücadele kapsamında getirilmediğine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Ancak AKP iktidarının ve ortağının getirdiği bu yasa teklifine baktığımızda çocuk pornografisi ve çocuk cinsel sömürü suçları af kapsamında; çocuklara müstehcen yani pornografik verme, satma ve çocukları pornografik filmlerde oynatma gibi fiiller af kapsamında; çocukları fuhşa sürükleme, fuhşa teşvik, tedarik ve aracılık af kapsamında. Bu ülkenin bütün kaynaklarını tanka, topa, tüfeğe yatırdık ve şu an bu yaptığınız yasayla siz, bu ülkenin geleceğine düşmanlık tohumları ekiyorsunuz.”

CHP: RAZI DEĞİLİZ

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Meclis’ten Anayasaya uygun bir teklifin çıkmayacağını belirterek, iktidarın teklif ile birlikte siyasal tercihlerini öne çıkardığını belirtti. Tanrıkulu, “Oysa olması gereken, eşit ve adil bir biçimde infaz indirimini sağlayacak, bazı suçlar bakımından infazın ertelenmesini sağlayacak ve tutuklular bakımından da adli kontrol yöntemlerini öne çıkaracak bir paketin buraya gelmesi ve geçmesiydi ama maalesef olmadı. Siyasal tercihlerinize uygun, suç tiplerine uygun bir yasayı buraya getirdiniz. Biz buna razı değiliz” dedi.

‘ÖLÜMLERİN YÜKÜMLÜLÜĞÜ  AKP VE MHP VEKİLLERİNİN OMUZUNDA’

Tanrıkulu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu paketi genişleteceğinize dün gece cezaevinde bulunan 6 gazeteciyle; Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Ferhat Çelik, Aydın Keser ve Hülya Kılınç'la ilgili olarak başka bir operasyon yaptınız. Kapsam içinde olan MİT yasasına muhalefeti kapsam içine aldınız. Bununla ilgili olarak milletvekili arkadaşım Ali Şeker'in sabah lokantada 2 AK Partili milletvekilinin hoparlörü açık telefonundan duyduğu sözler benim için çok büyük bir şok oldu. 2 milletvekilinin hoparlörü açık konuşmasında ‘Evet biz bu maddeyi ve teklifi bu gazeteciler hapiste kalsın.’ diye getirdik. Cezaevlerinde özellikle düşünce suçları, siyasi muhalifler, kadınlar, çocuklar, yaşlılar, bebekli anneler ve diğer muhalifler bakımından meydana gelecek ölümlerin vicdani yükümlülüğü Adalet ve Kalkınma Partisi ve MHP milletvekillerinin omuzlarında olacaktır.”

TİP: ADALET DEYİNCE AKLINIZA PARTİNİZ GELİYOR

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş da, cezaevlerinde 300 bin kişinin olduğunu belirterek “ ‘Adalet’ denilince galiba sizin aklınıza sadece partinizin adı geliyor. Değerli arkadaşlar, adalet, sarayı ve yandaşları kalkındırma değildir. Adalet, herkes içindir. Bu halk düşmanı bakışın arkasında ne var? Onu görelim. Bakın, ben onu da tutanaktan okumak istiyorum. Sayın Meral Danış Beştaş diyor ki ‘Bütün kamuoyunun gözü önünde soruyorum: İdris Baluken cezaevinde ölsün mü? Figen Yüksekdağ ölsün mü? Selahattin Demirtaş ölsün mü?​’ Tutanaklara şöyle geçmiş: ‘AK PARTİ sıralarından 'Ölsün.' sesi.’ Değerli arkadaşlar, milletvekilinin bir siyasi rakibi için ‘Ölsün.’ dediği yerde o alttaki memur da çıkar, ‘Geber.’ der işte. Cumhurbaşkanının ‘Ananı da al git.’ dediği yerde, o çıkar ‘Geber.’ der, bu bütünlüğü görmemiz gerekiyor ve biz bu kanun teklifine işte, bu bütünlük üzerine karşıyız. Bence, bu yedi gündür burada saatlerce tartışıyoruz ya, bazen öyle olur, tarihin bütün bir yüzyılı bir cümleye sıkışır, bütün bu tartışmanın özeti şudur: Muhalefet soruyor: ‘Ölsün mü?​’ İktidar cevap veriyor: ‘Ölsün.’ Burada karar vereceğimiz şey bu, arkadaşlar” ifadelerini kullandı.

İYİ PARTİ: MİLLET BUNUN İÇİN Mİ YETKİ VERDİ SİZE?

İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk ise, yaptığı konuşmasında  “83 milyonun hakkı çalınıyor, devletin kaynakları iç ediliyorsa, bu devlete karşı bir suçtur. Devlete karşı işlenen suçu affetmeyeceksiniz, hırsızı, rüşvetçiyi hangi yetkiyle affedeceksiniz? ‘Millet bize yetki.’ verdi derken millet size bunun için mi yetki verdi? Ceza hukukunun varlık nedeni toplumsal yaşamda özgürlük ve güvenlik dengesini kurmaktır. Bu nedenle, ceza hukukçuları karar verirken iki ilkeyi güvence almak durumundadır. Birincisi, adil yargılama. İkincisi de, mağdur edilen ve zarar gören kişilerin adalet duygusunun tatmin olabilmesi. Bu ülkede yakın tarihe kadar en güvenilir kurumların başında yargı gelirdi. Yargıya güven düşmüştür AK Parti'sinin, kanun tekliflerini Meclise getirme şekli ortadadır. Kendi işlerine yarayacak ya da kendilerine yakın grupların baskısıyla çıkarılacak kanunları vatandaşın cambaza baktığı bir dönemde gündeme alması alışkanlık hâline gelmiştir. Ağzına kadar dolu cezaevlerinde kontrolün, denetimin kaybolduğu bir noktada korona, aranan cambazın bahanesi olmuştur” diye konuştu.

İZMİR BAROSU: FIRSATÇILIK

İzmir Barosunun sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda "Pandemi sürecinde bunu tekrar dillendirmek tam bir fırsatçılıktır! Hangi koşullar altında olursak olalım susmayacağız. Aklınızdan bile geçirmeyin!" ifadeleri kullanıldı.

İKİNCİ BÖLÜMÜ SABAHA KARŞI KABUL EDİLMİŞTİ

Dün geceki görüşmelerde paketin ikinci bölümü kabul edilmişti.

İnfaz düzenlemesinin görüşmelerinde ikinci bölüm görüşmeleri tamamlanarak, ilk 55 maddesi kabul edildi. Görüşmelerde yapılan değişiklikle bir yıllık maktu denetimli serbestliğin devamına karar verildi. Böylece hapis cezası alan herkes cezaevine girmeyecek.

Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden infaz yasa teklifinin 31 ile 55 arası maddelerini kapsayan ikinci bölümünün görüşmeleri tamamlandı. Görüşmelerde, 32, 46 ve 48’inci maddeleri hariç, diğer maddeler değişikliğe uğramadan kabul edilerek yasalaştı. HDP, CHP ve İYİ Parti’nin her bir madde için verdiği değişiklik önergeleri ise AKP-MHP oylarıyla reddedildi.

Teklifin ikinci bölümü üzerindeki görüşmelerde milletvekilleri sabahladı. Saat 13:00’da başlayan görüşmeler, 13 Nisan sabahı saat 04:25’te sona erdi.

Üç maddede yapılan değişiklikler, muhalefetin itirazıyla AKP tarafından verilen değişiklik önergeleriyle oldu. Görüşmelerde teklifin 32’nci maddesinde yapılan değişiklikle, Basım İlam Kurumu’ndan resmi ilan ve reklam alamayan gazeteler cezaevine girebilecek.

"YÜZE KEZZAP ATANLAR" YARARLANMAYACAK

Mezopotamya Ajansından (MA) Diren Yurtsever'in haberine göre, teklifin 48’inci maddesi, Ceza Kanunu’ndaki üçte iki olan olan infazı, yarı oranına indiriyordu. Ancak yapılan değişiklikle istisna hükümler getirildi. Buna göre, “yüze kezzap atma” gibi canavarca hisle işlenen suçlarda yarı oranında inmeyip, üçte iki oranında kalacak. Böylece kamuoyunda tartışma yaratan Berfin Özek’in yüzüne kezzap atan fail Ozan Çeltik düzenlemeden yararlanmayacak. AKP’li Ali Özkaya, yapılan değişikliğe ilişkin, “Yüze kezzap atma gibi gerçekten canavarca hisle işlenen suçları da bunun içine alarak burada da yarına oranına inmeyip, üçte iki oranında kalmasını arzu ediyoruz” diye konuştu.

MİT’E KARŞI İŞLENEN SUÇLAR

Ayrıca aynı değişiklik önergesiyle çocukların işlediği uyuşturucu, örgüt kapsamındaki suçlar, terör suçlarında da üçte iki oranında oranı korunacak. Aynı maddede Milli İstihbarat Teşkilatına (MİT) karşı işlenen suçlarda da mevcut kanunda üçte iki oranında korunacak.

"MAKTU DENETİMLİ SERBESTLİĞİN DEVAMINA"

Teklifin 46’ncı maddesinde de değişikliğe gidildi. Mevcut infaz sisteminde (koşullu salıverme oranı ve 1 yıllık denetimli serbestlik uygulandığında) 18 ay (veya altı) hapis cezası alan bir kişi pratikte hapis yatmıyor. Ancak yeni getirilen infaz yasası düzenlemesi, herkesin belli bir süre cezaevi kurumuna girmesini öngörüyordu. Madde üzerinde yapılan değişiklikle eski uygulamaya geri dönülerek, denetimli serbestlik koşullarının uygulanmasına dönüldü.

AKP Milletvekili Ali Özkaya, değişikliğe ilişkin Genel Kurul’da yaptığı açıklamada, değişikliğin gerekçesine dair şunları söyledi: “46'ncı madde malum bizim koşullu salıverilmedeki 1/2, 2/3, 3/4 oranlarında maktu denetimli serbestlikten nispi denetimli serbestliğe geçişimizle ilgili temel bir maddemizdi. Bunu müzakeremiz sonucunda inşallah bir başka kanun teklifi içinde görüşmeyi uygun gördük ve bir yıllık maktu denetimli serbestliğin bu aşamada devamına karar verildi. O maddenin kabul edilmesiyle birlikte 1/10 dediğimiz denetimli serbestliği bu aşamada kaldırmış olduk, o maddeyi böylece kabul ederek düzenlemiş olduk.”

İkinci bölümde kabul edilen bazı önemli yasalar şöyle:

  • "Hükümlülerin kamu kuruluşlarında bağlı kütüphanelerden yararlanması ve ilgili düzenleme.
  • Basın İlan Kurumunda resmi ilan ve reklam alamayan gazeteler cezaevine girebilecek.
  • Kapalı ceza infaz kurumlarındaki hükümlü iki ayda bir kez, ayrıca dini bayram, yılbaşı veya kendi doğum günlerinde dışarıda gönderilen ve kurum güvenliği için tehlikeli olmayan bir hediyeyi kabul etme hakkına sahiptir. Çocuk ve 65 yaş üstü hakkını tamamlamış hükümlüler beraberinde çocuğu olan kadın hükümlüler, idare ve gözlem kurulu tarafından alınacak karar doğrultusunda belirtilen zaman dilimi dışında da hediye kabul edebilir.
  • Hükümlülerin değerlendirmesi ve iyi halin belirlemesi ile ilgili düzenleme: Buna göre iyi halin belirlenmesinde en geç 6 ayda bir gözlem kurulu tarafından değerlendirilecek. Düzenlemede, toplam 10 yıl yada daha fazla ceza hapsine mahkum olanlar ile terör suçları örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar, kasten öldürme suçları, cinsel dokunmazlığa karşı ilenen suçlar, uyuşturucu ve uyarıcı madde, imal ve ticareti suçlarında mahkum olanlar hakkında yapılacak açık ceza infaz kurumuna ayırma, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ve koşulu salıvermeye ilişkin değerlendirmelerde idare ve gözlem kuruluna Cumhuriyet Başsavcısı veya belirleyeceği bir Cumhuriyet Savcısı başkanlık edecek. Ayrıca, idari ve gözlem kuruluna Cumhuriyet Başsavcısı tarafından belirlenen izleme kurulu üyesi ile Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık bakanlığı il veya ilçe müdürlükleri tarafından belirlenen uzman bir kişi katılacak.
  • Hükümlük süresinin 5’te biri yerine, 10’nda birini iyi halle geçirmiş olan hükümlünün izin kullanması, sağlık rapor ile izin kullanma, izin ihlalinin doğal affet durumlarında cezalandırılmamasını içeriyor. Ancak madde kapsamına ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar girmeyecek.
  • Üç ayda bir üç gün olan izin süresi 7 güne çıkarılacak. Ayrıca hastalık yada doğal afetler gibi zorunlu hallerde bu izinler birleştirebilecek. Ancak bu maddeden siyasi tutsaklar kapsam dışı bırakılacak.
  • Salgın hatalık, doğal affet, savaş veya seferberlik durumunda bu sebeplerden dolayı izinden dönemeyen veya geç dönen hükümlülere ceza verilmeyecek. Siyasi tutsaklar bu madde de kapsam dışı bırakılacak.
  • Mahkumiyet hükmünün durumunda duraksama olursa veya sonradan yürürlüğe giren kanun hükmünün TCK 7’nci kapsamında değerlendirilmesi gerekirse, hükmü veren mahkemede çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa yada cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilmeyeceği yerine getirilirse infaz hakimliğinde duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için karar istenir.
  • Günlük çalışma süresi en az iki saat en fazla 8 saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir.
  • Kasten öldürme, ‘terör’ örgütlü suçlar ve bu şekilde işlenen uyuşturucu suçları, cinsel dokunmazlığa karşı suçlar dışında kalan suçlarda hükümlü aldığı cezanın yarısını cezaevinde geçirecek. Bu cezanın 5’te 1’inide denetim serbestlik ile geçirecek."

(HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Birleşik Krallık’ta koronaviüsten ölenlerin sayısı 10 bini aştı

SONRAKİ HABER

Petrolün varil fiyatı bir dolardan fazla yükseldi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa