13 Nisan 2020 09:04

Halk evde ancak ihaleler ve maden-enerji çalışmaları devam ediyor!

Ekoloji Birliği Eş sözcüsü: Maden ve enerji ihaleleri durmadı. Ordu Fatsa’da siyanürle altın ayrıştırması işletmeciliğiyle sular, topraklar zehirlendi. Binlerce kestane ağacı kesildi.

Fotoğraf: ORÇEV

Paylaş

Coşkun Özbucak*

Dünya koranovirüsü salgını ile boğuşuyor. Neredeyse tek gündem haline geldi. Her gün salgına yakalananlar ve ölenlerin istatistikleriyle “EvdeKal” çağrıları yapılıyor. Koronavirüs salgını sınıf, ırk, din, mezhep farkı gözetmiyor.  Ancak önlemlerin alınmasında, yaşanan mağduriyetlerin giderilmesinde sınıf ayrımcılığı yapılıyor. Emek örgütlerinin işçi ve emekçilerin durumunu dile getirmeleri duyulmak istenmedi. Korunma ve çözüm önerileri dinlenmedi. Sermayenin çıkarı gözetildi. En son işçileri ilgilendiren taslak üzerinden yapılan tartışmalar da gösterdi ki, “işçi çıkarmak yasaklanıyor” söylemi arkasında sermayeye yeni olanaklar sağlanıyor, işçi ve emekçiler sadakaya muhtaç hale getiriliyor.

Virüs saldırısına karşı alınan önlemlerdeki sınıf ayrımcılığı çevre ve ekoloji alanında da kendini açıktan gösteriyor. Doğanın yok edilmesi, toprağın, suyun zehirlenmesi, ormanların kesilmesi hızını kesmedi. İnsanların virüse karşı yaşam mücadelesi verdiği anlarda da doğanın talanına devam edildi.

Maden ve enerji ihaleleri durmadı. Ordu Fatsa’da siyanürle altın ayrıştırması işletmeciliğiyle sular, topraklar zehirlendi. Binlerce kestane ağacı kesildi. Şirketin alanını genişletme girişimine yönelik yeni mücadele süreci yaşanırken iktidar maden sahasına yakın, Gürgentepe, Perşembe ve Fatsa topraklarını kapsayan 1986 hektar alanda maden arama alanı ihalesi yaptı.

Kanal İstanbul’un projesinin hazırlığı olan iki köprünün taşınması ihalesi de oldubittiye getirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın memleketi Rize Güneysu için yol ihalesi yapıldı. Geçtiğimiz günlerde Muğla’da orman kesimine başlandı. Muğla Çevre Platformu’nun ve yerel halkın müdahalesiyle kesim durduruldu ancak halkın sokağa çıkamamasını kullanarak kesimin devam etmeyeceğinin garantisi yok. Aydın’da JES projeleri devam ediyor.

Halk virüs salgınına karşı önlemlerin alınmasını talep ediyor; “Evde Kal” çağrılarına uyuyor. Bu durumda şirketlerin de çalışmalarını durdurması gerekti ama olmadı. İktidar ve sermaye halkın evde kalmasını fırsat bilerek çalışmalarını hızlandırdılar. Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin yaptırdığı çöp tesisinden olumsuz etkilenen halk, çadır direnişini virüs salgını nedeniyle temsili nöbete dönüştürdü. Ancak jandarma bunu fırsat bilerek, gece baskını yaparak çadırdaki köylüleri gözaltına aldı. Ertesi gün zabıtalar çadırları söktüler. Maden ve enerji şirketleri projelerini yaşama geçirmek için fırsatı değerlendirmeye kalktılar.

Bu süreçte Ordu Çevre Derneği, Yeşil Artvin Derneği, Artvin Çevre Platformu, Samsun Çevre Platformu, Aydın Çevre Platformu, Çine Çevre Platformu, Hasankeyf Koruma Platformu, Ege Çevre Platformu, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Bursa Doğa Der, Muğla Çevre Platformu, Mersin NKP gibi birçok bileşenimiz kendi bölgelerinde virüs salgınına rağmen devam eden çalışmalara karşı mücadelelerini yükselttiler.

Örnekler çoğaltılabilir. Virüs nedeniyle evlerinde kalmaları gereken işçileri çalıştırarak kârlarına kâr ekleme gayretleri devam ediyor. Kapitalizm, doğayı metalaştırarak karına kar katıyor. Doğa ve yaşam alanları sermayenin yeni pazarı haline getirildi. Virüs salgını döneminde bile çalışmalarını durdurmamaları bu özelliğinden kaynaklanmaktadır.

Kapitalistlerin, krizi kendileri için fırsata çevirme alışkanlıkları bu alanda da ortaya çıktı. Ekoloji mücadelesi kapitalizme karşı bir mücadele biçimine dönüşme sürecini yaşıyor. Daha önce maden, enerji vb çalışmalarına yönelik çevreye sahip çıkma anlayışıyla hareket edilirken ya da yalnızca “kendi bölgesini” koruma anlayışıyla verilen mücadeleler farklılaşmaya, birleşmeye başladı. Ekoloji Birliği kuruldu. Ekolojik bir yaşam savunulmaya başlandı. Artık doğaya, yaşam alanlarına saldırının kapitalist-emperyalist sistem saldırısı olduğu bilinci oluşmaya başladı. Yani ekoloji mücadelesi, sistemi de sorguluyor. Köylüler, valiyle, kaymakamla, jandarmayla karşı karşıya geliyor, oy verdiği partilerin (iktidar) kendilerine sahip çıkmadığımı görüyor.

Sonuçta sermaye için her fırsatı değerlendirmek mübah. Halk koranovirüs nedeniyle sağlık sorunu yaşarmış, yaşam tehlikesiyle karşı karşıyaymış önemli değil. Onların derdi para kazanmak. Halkın sokağa çıkamadığı şartlar, bu zamana kadar bulamadıkları bir fırsattı. Doğaya ve yaşam alanlarına saldırmayı bu şartlarda da ihmal etmediler. Kapitalizmin ne olduğunu bir kez daha gösterdiler.

*Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü

{{399783}}

ÖNCEKİ HABER

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül: 17 mahkumda virüs tespit edildi, 3 mahkum öldü

SONRAKİ HABER

Ekvador’da koronavirüs: Önce hayat sonra borç

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa