13 Nisan 2020 13:13
/
Güncelleme: 22 Nisan 2020 19:00

“Hangi sıkıntıdan bahsetsek bilemedik”

Eylül TEMEL

Ali Eren TEMEL

Hepimizi etkileyen bir sorun olan koronavirüs, yeterli önlem ve tedbirlerin alınmaması üzerine ülkemize girdi. Bu virüs işçi, emekçi ve öğrencileri birçok alanda olumsuz etkilese de lüks dairelerde yaşayanlar, bankalarda yüklü miktarda paraları olanlar pek de bu olumsuzluklardan etkilenmiyorlar. Çünkü zaten hastalığa kapılsalar en iyi tedavi koşullarından yararlanacaklarından eminler. Peki hala ailesini açlıktan kurtarmak için çalışmak zorunda bırakılarak güvencesiz, önlemsiz şartlar altında çalışan emekçiler virüsten etkilenmiyorlar mı? Kötü çalışma koşulları ve yetersiz hakları yetmezmiş gibi bir de düşük ücret için canları pahasına çalışıyorlar.

KISACA KARANTİNA GÜNLERİ: STRES, ENDİŞE, KORKU, BELİRSİZLİK…

Gelelim bu virüsün bizlere olan etkilerine. Öğrenciler de zorunlu olarak çalıştırılan işçilerden sonra bu konudan en çok mustarip olan kısım diyebiliriz. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un: “Tatil yok, uzaktan eğitim var” diyerek yaptığı uzaktan eğitim çağrısı üzerine bütün öğrenciler bu çağrıya uymak zorunda kaldı. Fakat öğrenciler bu karmakarışık müfredatı yüz yüzeyken bile tam olarak anlayamıyorlarsa, uzaktan eğitimde ya az anlarlar ya da hiç anlamazlar. Eğitimi bir yana bırakıp biraz da öğrencilerin bu “karantina günlerinde” yaşadığı sıkıntılardan bahsedelim dedik fakat hangi birinden başlasak bilemedik. Umutsuzluk, stres, korku, endişe ve sıkıntı. Sosyal hayatlarının donmuş olması, her gün beraber oldukları arkadaşlarını öğretmenlerini görememek, virüsün daha ne kadar kötü sonuçlar doğurabileceğini düşünmek zaten öğrencileri yıpratıyorken; ekonomik sorunlar, eğitimin ne olacağı, gelecek kaygısına öğrencilerin boğuştuğu sorunlardan bazıları. Bütün ülkeler araştırmalar yapıp çare bulmaya çalışırken, cumhurbaşkanı yaptığı açıklamada işi “Allah”a bırakarak hepimizi ayakta uyutmaya çalışsa da öğrenciler, emekçiler bu virüsün dua ile çözülmeyeceğini çok iyi biliyor.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Egemenlik kayıtsız şartsız doların!

Egemenlik kayıtsız şartsız doların!

Saray iktidarı, Türk lirasının parasal egemenliğine darbe vuracak bir kararla, tüm satış sözleşmelerinin döviz cinsinden yapılmasının önünü açtı. Böylece enflasyonun en temel dinamiklerinden olan dolarizasyonun eksik ayağı da Mehmet Şimşek imzasıyla tamamlanmış oldu. Türkiye’nin, başta ABD doları olmak üzere yabancı paraya bağımlılığı daha da derinleşecek.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek imzasıyla taşıt alım satımı hariç ülkedeki tüm alım satım işlemlerinde dövizle ödemenin önü açıldı.

Evrensel'i Takip Et