Karantina sonrası İzmir Otogarı'nda bekleyen mülteciler kaldıkları illere yollandı
Yunanistan sınırında 1 aylık bekleyişten sonra koronavirüs salgını dolayısıyla 14 gün karantinada tutulan mülteciler İzmir otogarında beklemeye başladı. Tepkiler üzerine valilik harekete geçti.
Dilek OMAKLILAR
Eda AKTAŞ
İzmir
Avrupa’ya geçişlerin serbest olacağının duyurulması ile Yunanistan sınırına giden mülteciler, 1 aylık bekleyişten sonra koronavirüs salgını dolayısıyla apar topar kampalar ve Harmandalı Geri Gönderme Merkezlerine gönderildi. Buradan da serbest bırakılan mülteciler kendi imkanlarıyla İzmir Otogarı'na geldi.
Şubat ayının sonunda, hükümetin yaptığı “Avrupa’ya geçmek isteyen mülteciler engellenmeyecek” açıklamasının ardında mülteciler bir “umut” İzmir’in sahil bölgelerinde ya da Edirne kapısında bekleyişlerini sürdürmüş kimi de bu yolculukta yaşamını yitirmişti. Koronavirüs salgını dolayısıyla gündem değişirken peki mültecilere ne oldu? İzmir’in sahillerinde, otogarda Avrupa için eskiden yaşadıkları kentlere gidebilmek için bekleyişteydi.
Mültecilerin mağduriyetine ilişkin yapılan açıklamalar ve gelen tepkiler üzerine İzmir Valiliği harekete geçti. Kimliksiz ve kayıtsız mülteciler için önce yol izin belgesi düzenlendi. Mülteciler daha sonra Göç İdaresi’nin sağladığı otobüslerle kaldıkları illere gönderildi.
“PARAMIZ YOK NEREYE GİDECEĞİZ”
Normalde ailesi ile Hatay’da kaldığını söyleyen mülteci genç Abdülrezzak yaşadıklarını şu şekilde anlattı:
“Tayyip Erdoğan kapılar açıldı dedi biz de Yunanistan kapısına kadar gittik. Orada 29 gün bekledik sonra jandarma gelip oradan zorla otobüse bindirip Osmaniye’ye kadar götürdüler. Orada 14 gün kaldık sonra bizi İzmir’e kadar getirdiler. 3 gün Geri Gönderme Merkezinde tutulduk sonra bizi İzmir’in sokaklarına bıraktılar. Biz paramız yok nere gideceğiz dedik ‘Bizim derdimiz değil sizin derdiniz. Nere gitmek istiyorsanız gidin’ şekliden cevap verdiler. Dün geceyi İzmir Otogarı'nda sokakta geçirdik. Yolda yattık, çocuklar soğukta yerde yattı. Birkaç Suriyeli bize yemek battaniye getirdi.”
“ÖNCEDEN AVRUPA’YA GİTMEK İSTİYORDUK AMA BIKTIK”
Zor durumda oldukları ifade eden Abdülrezzak, “Biz daha önce yaşadığımız şehirlere dönmek istiyoruz. Önceden Avrupa’ya gitmek istiyorduk ama bıktık çok zor. Çok yorulduk, iki aydan beri yoruluyoruz. Tüm ailem Hatay’da ama geri gidemiyorum çünkü param yok. Hatay’a biletler 700-800 lira istediler. Bizde iki aydan beri yollardayız hiç paramız yok. Paramız olsa giderdik. Ayrıca kimliği olmayanlar var. Kimliği olmayanları almıyor kimliği olanlarda ya hepimiz gideceğiz ya da kalacağız diyor. Biz genciz dayanırız ama birkaç aile var kimlikleri yok onları burada yolda bırakamayız. Beraber kalmak için burada kalacağız hepimiz. Ya hepimiz gideceğiz ya da kalacağız” diye konuştu.
“SOKAKTA KALAN MÜLTECİLER İÇİN ÇÖZÜM İSTİYORUZ”
Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği Başkanı Muhammed Salih Ali, otogarda bekleyen mültecilerle ilgili net bilgiye ulaşamadıkları ancak yaklaşık 200 kişinin beklediğini ve çoğunun Suriyeli olduğunu söyledi. Mültecilerin Geri Gönderme Merkezinden bırakıldığının belirten Ali, “Şu anda otogarda bekliyorlar ve otogar da onları almıyor. Nereye gidecekleri belli değil. Bir kısmının parası, bir kısmını kimliği yok” diyerek mültecilerin zor durumda olduğunun dile getirdi. Dernek olarak çok fazla imkanları olmadığını ancak yardımcı olabilmek için ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını anlatan Ali, “Neler yapılabilir diye uğraşıyoruz ancak yük ağır. 14 gün karantinada bekletip sağlık durumları iyi diye Geri Gönderme Merkezi sokağa bırakmış. Ama sokakta kalmaları mantıksız bir durum. Dernek olarak imkanımız olmadığı için çok bir şey yapmıyoruz. Onlara yerleşim yeri bulamıyoruz çünkü boş evler yok, başka evlere de dağıtmak mümkün değil salgından dolayı” dedi. “Sonucun güzel olacağını sanmıyoruz” diyen Ali, sokakta kalan mülteciler için çözüm üretilmesi gerektiğini söyledi.
“HİÇBİR ÖNLEM YOK, KENDİ HALLERİNE BIRAKILDILAR”
Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Üstün Reinart ise konuya ilişkin, “Mültecileri toparlayıp çeşitli Geri Gönderme Merkezlerine gönderdiler. Bunun arkasındaki mantık, anladığım kadarıyla onları 14 gün karantinada tutmaktı. Ama yine bu süreçte, test yapılmış ya da bakım yapılmış değil, onlar bu yerlerde 14 gün tutuldular. 14 gün bitince de otobüslere bindirildiler, bazıları Çanakkale’ye bazıları İzmir yöresine bazı yerlere dün getirilmişler. İzmir’de olanlar otogar civarında bırakılmışlar, çünkü içine alınmamışlar korunması için. Otobüsler de gitmiyor zaten. Onlar öyle beklediler” dedi.
İzmir’e getirilenlerin bir kısmının Menemen’de de olduğunu söyleyen Reinart, 50-60 kişinin de oradan çıkacaklarını öğrendiğini aktardı. İzmir Otogarı'nın civarında yer alana mülteciler için de üniversite öğrencilerinden 3 kişinin giderek yiyecek dağıtımı yaptığını söyleyen Reinart, “Hiçbir koruyucu önlem yok. İnsanları sokaklarda bırakmışlar. İnsanlar bu izolasyon dönemini aylarca sürdürüyor. 2 haftada yapılacak bir şey yok, ülkede yayıldıkça yayılıyor virüs ve İzmir’de de çok yaygın. Bu nasıl bir düşünce, ben anlayamıyorum” dedi. Ardından resmi açıklama olmamasıyla birlikte kendi düşüncelerini paylaşan Reinart, “Sonra da duyduğumuza göre ‘siz yine kıyılardan gidebilirsiniz’ denilmiş, öyle anlaşılıyor ki çeşitli kıyı kasabalarına gitmesi ve insan kaçakçıların şişme botlarıyla Yunanistan’a geçmeleri bekleniyor. Ben öyle düşünüyorum, resmi bir açıklama yok. Pandemi ile karşı karşıyayız ve bu insanlar kendi hallerine bırakılıyor. Paraları yok, açlar susuzlar ve bir yerlere gidip Yunanistan’a gitmeleri öneriliyor. Resmi bir şey yok. Kendi endişelerimi ifade edebiliyorum ancak” dedi.
“İnsan hayatını hiçe sayan bir durum” diye ifade eden Reinart Hükümetin ise bu konuda çaresizlik içinde göründüğünü söyledi. Reinart, “Türkiye hükümeti de ne yapacağını bilemiyor gibi görünüyor. Bir adım atıyor ama tutarsızlıklar adım adım birbirini izliyor. Bu insanlara bile bile kötülük yapıldığına inanmak istemiyorum, bunu ancak derin bir çaresizlik olarak görüyorum. Yoksa çok büyük bir kötülük olarak görülür” diye konuştu.
HABER YAPMAK İSTEYEN MUHABİRE CEZA
Ayrıca, Mülteci Medyası muhabiri Metehan Ud, İzmir Otogarı'ndaki mültecilerin durumunu haberleştirmek isterken Işıkkent Karakolu'na götürülerek Kabahatler Kanunundan para cezası kesildi.
İşçi sınıfının ekonomik mücadelesinde kendisinden başka güvenecek kimsesi yoktur!
Fethullah Gülen: Emperyalizm ve iş birlikçi gericiliğe adanmış bir yaşam
Avrupa Küresel Geçit'te yol ayrımında
Bir garip haciz girişimi hikayesi!
Haklar pazarlık konusu olmaz
