SES Eş Genel Başkanı Erden: Kimse önlem alınmadan çalışmaya zorlanamaz
SES, koronavirüs salgını koşullarında sağlık emekçilerinin durumuna dikkat çekmek, alandaki eksiklikleri gidermek ve önerileri sunmak için basın açıklması yaptı.
Fotoğraf: Evrensel
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) koronavirüs salgını koşullarında sağlık emekçilerinin durumuna dikkat çekmek, alandaki eksiklikleri gidermek ve önerileri sunmak için basın açıklması yaptı. Açıklamada, gerekli önlemler alınmadığı için tüm sağlık emekçilerinin salgın nedeniyle gerekli ve yeterli önlemler alınmadığında üretimden çekilme hakkının bulunduğu vurgulandı.
SES Genel Merkezinde sosyal medya aracılığıyla yapılan açıklamada konuşan SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, sağlık çalışanlarının yaşadığı riske dikkat çekerek hükümeti acil önlem almaya, emekçileri de komitelerde örgütlenmeye çağırdı. Erden, sağlık çalışanlarının uygulanan politikalar nedeniyle kendilerine sahip çıkılmadığını düşündüklerini ifade etti.
SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, salgın nedeniyle sağlık emekçileri arasında çok sayıda hasta ve can kaybı olduğunu hatırlatarak artma ihtimaline de dikkat çekti ve önlemler açısından eksikliklerin giderilmesi gerektiğini dile getirdi. Erden, "Salgının şiddeti sağlık emekçilerinin sağlık ve yaşam haklarının ihlali için gerekçe gösterilemez" dedi. Salgınla mücadelede etkili olabilmek için zorunlu olmayan alanlarda üretimin durdurulması, işçi ve emekçilerin temel ihtiyaçları sağlanarak ücretli izne çıkarılması, taleplerinin iktidar tarafından kabul edilmediğini söyleyen Erden, "Çalışan emekçiler ve tüm toplum risk altında brakılmaya devam ediliyor. Bu durumda ne ‘evde kal’ çağrılarının gerçekliği vardır ne de alınan önlemler yeterlilik sağlayacaktır. Sağlık alanında gerekli tedbirler alınmadan ve üretim durdurulmadan salgınla gerçek bir mücadele yürütülemez" diye konuştu.
"SAĞLIK ÇALIŞANLARI ALINMAYAN ÖNLEMLERLE HAYATINI KAYBEDİYOR"
Dünyadan örnekler veren Erden, "Sağlık çalışanları alınmayan önlemler, aşırı çalışma, kişisel koruyucu donanımların yeterli ve nitelikli olmaması, sağlanmaması, yeterince test yapılmaması gibi eksikliklerle hayatını kaybediyor. Bütün bunların yanında iş stresi, tükenmişlik sendromu, kendi aile ve yakın çevrelerine de hastalığı bulaştırma kaygısı eklenmiştir" diye konuştu.
Sağlık alanında uygulanan politikalar nedeniyle sağlık emekçilerinin kendilerine sahip çıkılmadığını düşündüklerini söyleyen Erden, "Gerekli önlemler alınmazsa yaşamlarına son vermek de dahil olmak üzere ciddi ruhsal sağlık sorunları görülebilecektir" dedi. Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletlerin belgelerini hatırlatan Erden, gerekli koşullar sağlanmazsa zorla çalıştırmanın kabul edilemeyeceğini vurguladı.
ÖNLEM VE ÖNERİLER
Erden, alınması gereken önlem ve taleplerini şöyle sıraladı:
- Temaslı ya da enfekte olan sağlık çalışanı sayısı hakkında bir bilgi yoktur. Bu bilgiler SES ve TTB gibi sağlık emekçileri örgütleri ile paylaşılmalıdır.
- Eksik olan kişişel koruyu donanımlar sağlanmalı, eğitim ve bilgilendirmeler güncellenmeli, güvenli kişisel koruyucu ekipmanlar gerekirse kamulaştırılmalı. Bunların yerine getirilmesi aynı zamanda yaşam hakkı ihlali anlamına gelir.
- Son zamanlarda özellikle İstanbul’da dağıtılan ekipmanların standartlara uygunluk ve kalite sorunları vardır. Sağlık emekçileri nasıl tedarik edildiği bilinmeyen ekipmanları kullanmaya zorlanamaz.
- Sağlık emekçileri güvenlikleri ve yaşamları risk altında olduğu durumlarda güvenli koşullar sağlanana kadar çalışmayabilir. Hastane yönetimi bu konuda yapıcı tavır içinde olmalıdır.
- Kamu ya da özel temizlik çalışanları da kapsayacak şekilde Covid-19 meslek hastalığı olarak kabul edilmeli. Emekçiler, bürokratik işlemle ilgili kaygı duymadan çalışabilmeli.
- Tüm alanlarda iş güvencesi Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler ve Sağlık Bakanlığı tarafından güvence altına alınmalıdır.
- Sağlık emek gücü hızla planlanmalı, ataması yapılmayan sağlık emekçilerinin ataması yapılmalı, KHK ile ihraç edilenler ise işe iade edilmelidir. Yeni yapılan hastanelerde çalışacak emekçiler yasal mevzuata uygun görevlendirilmeli, özel koşulları dikkate alınmalı ve cinsiyete duyarlı olunmalıdır. Yeni başlayanların eğitimleri tamamlanmadan çalıştırılmamalıdır.
- Temaslı ya da pozitif sağlık emekçileri için ayrı barınma sağlanmalıdır. Sağlık emekçilerinin yemek, ulaşım, barınma ihtiyaçları ücretsiz sağlanmalı. Alınacak önlemlere sağlık örgütleri ve çalışanlar dahil edilmeli.
- Hastaların ve temaslıların evde takibi için algoritmalar oluşturulmalıdır.
Sağlık Bakanlığı ve AKP iktidarının önlem ve önerileri görmezden gelmesiyle salgınla mücadelenin sürdürülemez olduğunu ifade eden Erden, "Yürütülen süreç sağlık emekçilerinin bilgi, deneyim ve fedakarlığı ile oluyor" diyerek sağlık emekçilerine işyeri komitelerinde örgütlenme çağrısı yaptı.
"HAFTA SONU YASAKLARIYLA İKTİDAR SINIFSAL TERCİHİNİ YAPTI"
Hafta sonu sokağa çıkma yasağı ile birlikte salgınla mücadelenin sekteye uğratıldığını ifade eden Genel Hukuk ve TİS Sekreteri Aylin Akçay, "Yapılan yasak gerçek bir önlem içermiyor. Bugüne kadarki salgınla mücadede alınan bütün önlemler berteraf edildi. İktidar halkın sağlığından sermaye için üretimin devamlılığını tercih etmiş durumda ki hafta sonu yapılan ve yapılacak olan yasaklarda buna işaret ediyor” dedi. Akçay, yasak haberiyle sokağa çıkan insanların da hedef haline getirildiğini ve iktidarın da hafta sonu yasaklarıyla birlikte sınıfsal tercihini yaptığını ifade ederek, "Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Sokağa çıkan insanlar devlete olan güvensizliği gösteriyor ve bu durumdan kararı alan yöneticiler sorumludur. Acilen hafta içi ve hafta sonu ayırt edilmeden zorunlu olanlar dışında bütün üretimin durdurulması ve çalışanların ücretli izne çıkarılması gerekiyor" dedi. (Ankara/EVRENSEL)