Prof. Dr. Murat Somer: Önlem almak yerine siyasal denge hesaplarına mesai harcadılar
Soylu'nun istifa krizini yorumlayan Prof. Dr. Murat Somer, iktidarın, 10 Nisan gecesi sokağa çıkanları saptayıp önlem bulmaya çalışması gerekirken siyasal denge hesaplarına mesai harcadığını söyledi.
Fotoğraf: Evrensel
Şerif KARATAŞ
İstanbul
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın reddetmesinin yankısı sürüyor. 10 Nisan’da alınan ve skandala dönüşen sokağa çıkma yasağı sonrasında Soylu’nun istifa sürecini Koç Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Murat Somer ile konuştuk. Prof. Dr. Murat Somer, iktidarın, 10 Nisan gecesi sokağa çıkanları saptayıp önlem bulmaya çalışması gerekirken siyasal denge hesaplarına mesai harcadığını söyledi.
"TEDBİR KARARLARI ÇOK GEÇ VE YETERSİZ ALINDI"
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Soylu’nun istifasını reddederken kullandığı "Koronavirüs salgını sürecini başarılı yönettiği"ne dair ifadelerini sorduğumuz Murat Somer şöyle yanıt verdi:
"Sorulması gereken soru şu: Devleti yönetenler ellerinde var olan imkanları sonuna kadar kullanıyor, kendi yapmaları gereken fedakarlıkları yapıyor ve almaları gereken kararları doğru ve zamanlı alıyor mu? Bu sorulara olumlu yanıt vermek mümkün değil. Mücadelede kullanılması gereken en büyük kaynak, son yıllarda belli sermaye gruplarına dağıtılan aşırı pahalı, garantili projelere giden harcamalar. Bunların zaten yeniden müzakere edilmesi gerekiyor ve bu kaynak kullanılmıyor, Kanal İstanbul bile iptal edilmedi. Devleti yönetenlere ayrılmış bir tane VIP uçak, otomobil, lüks rezidans satılmış değil. Öte yandan merkezi hükümet belediyelerin çözüme katkı sunma çabalarını siyasal nedenlerle engelledi, bu imkanı da kullanmadı. Umreden dönenlerin karantinası, maçların iptali, kontrollü sokağa çıkma yasağı gibi kararlar çok geç ve yetersiz alındı. Çalışanlara yönelik politikalar yetersiz. Son sokağa çıkma yasağı kararı ise yanlış bir şekilde alındı, hafta sonu da yanlışa devam edildi. Cuma sokağa çıkanları saptayıp önlem bulmaya çalışmak gerekirken, belli ki daha çok siyasal denge hesaplarına mesai harcanmış. Son olarak böyle bir krizde toplumun iktidardan muhalefete söz hakkı tanımasını, bir yasa tasarısına olsun destek vermesini beklemek hakkı var."
"DEVLET TOPLUM SAĞLIĞINI ÖNCELEMİYOR"
Salgınla ilgili verilen mücadeleye değinen Somer, “Bu mücadelede en başta sağlık çalışanlarının, sahadaki devlet görevlilerinin, ilaç ve çözüm üretmeye çalışan bilim insanlarının, evde kalma lüksü olmadan üretimi devam ettiren emekçilerin emeği ve katkısı var. Muhalefetten de iktidardan da olumlu çalışmalar yapan siyasetçiler de var. Ama devleti yönetenlerin yapmaları gerekenleri yaptıklarını, toplumu ve sağlığı önceleyen bir yönetim sergilediklerini söylemek mümkün değil. Çünkü en başta kendi yapabilecekleri ve yapmaları gerekenlerin çoğunu yapmıyorlar” diye konuştu.
"TEK SORUMLU CUMHURBAŞKANI"
Soylu’nun istifasının kabul edilmediği, açıklamada, “Bir makam sahibinin istifasını sunması kendi takdiridir, fakat nihai karar Sayın Cumhurbaşkanı’mıza aittir” ifadesiyle ilgili sorumuza Somer, “Sorumluluk ve irade sadece bize ait, müstakil kararlar alamazsınız anlamı çıkıyor. Bakanın da istifa ederken Cumhurbaşkanı’na “Hayatının sonuna kadar sadık kalacağını” beyan etmesi bunun bir teyidi. Zaten mevcut otoriter cumhurbaşkanlığı sisteminde bakanların ve bakanlar kurulunun kendilerine ait sorumlulukları yok. Tek sorumlu cumhurbaşkanı. Ama bu cumhurbaşkanlığı yönetimi içinde güç mücadelesi olmayacak, MHP’siz ve Erdoğan-sonrası senaryolar olmayacak demek değil. Bir yandan şu an için Cumhurbaşkanlığının itibarı korunurken bir yandan da bu dengelerin yansımaları görülüyor” ifadeleriyle yanıt verdi.
"PAHALI PROJELERDEN KESİLECEK KAYNAKLAR ÇALIŞANLARA AYRILMALI"
Geçen hafta sonu için açıklanan ve skandala dönüşen sokağa çıkma yasağının önümüzdeki hafta sonu da uygulanacağı açıklandı. Üretime de ara verilmediği için hayati tehlike altında işe gitmek zorunda kalanların durumunu ve hafta sonu uygulanacak sokağa çıkma yasağını sorduğumuz Murat Somer’in yanıtı şöyle oldu:
"Geç kalınan politikaların en başında çalışanların güvenliğine yönelik önlem ve destekler geliyor. Üretimi tamamen durdurmak çözüm olmayacağına göre, daha en baştan öncelik, dışarıda çalışmak zorunda olanların güvenliğine verilmeliydi. Bu konuda kurallar oluşturulmalı, malzeme desteği sağlanmalı, çalışanlar korunmalıydı. Birçok yerde üretime ara verilebilir veya evden çalışılabilir, diğer yerlerde ise mesafeli, korunmalı çalışmaya yönelik destek verilmeli. Lüks harcamalardan ve aşırı pahalı projelerden kesilecek kaynaklar çalışanlara, işsiz kalanlara, KOBİ’lere, sağlıkçılara ve diğer sahadaki devlet memurlarına ayrılmalı. Yoksa kaynak ileride enflasyon, yoksulluk, vergi vs. şekillerde gene çalışanlardan çıkar."