Elvis Presley | Muhafazakar Amerika'nın iki yüzlülüğü

Anıl YURDAKUL

Hayatı çok konuşuldu. Dönemin Amerikan başkanı Nixon ile görüşmesinin arkasında “Federal Ajan” olma isteği bulunuyordu. Sadece kadın dinleyenleri değil Amerikan muhafazakar toplumu dahi Elvis’e hayrandı. Bir dönem düşman kesildikleri Elvis Presley, ani bir değişimle ‘Kral’ları olmuştu. Peki, nasıl?

1950’lerin ortasında Amerika’da adı Elvis Presley olan, sesi siyahi şarkıcılara benzeyen beyaz bir genç adam, Amerika’nın muhafazakar kesimini “kalça dansı” ile kışkırtıyordu. 1956 yılında bir dizi gösteri için Florida’ya gelen Elvis, karşısında yerel yargıç Marion Gooding’i buldu. Gooding “Ya kalça sallamazsın ya da tutuklanırsın” dediği sırada yerel klise gruplarıyla birlikte yüzlerce kişi Elvis’i protresto ediyordu. Elvis’in ne tutuklanma ne de linç edilme gibi bir isteği yoktu.

ELVIS PRESLEY ASKER OLUR

Muhafazakar beyaz kesimin tepkisini topladığı bu olayın üzerinden geçen iki yılın sonunda, 23 yaşına basan Elvis askerlik görevini yapmak için ülkesinden ayrılır.

Elvis Presley’in Amerika ve Kanada sınırlarından ayrılarak gittiği tek ülke Batı Almanya’daki Bremerhaven olmuştu. Tarih; 1 Ekim 1958 idi. İkinci Dünya Savaşı’nın etkisi halen sürmekteydi, “Soğuk Savaş” ise yeni başlamıştı.

1 Ekim 1958'de topçu birliği olan Batı Almanya’daki Bremerhaven gemisinden karaya sırtına attığı bir çantayla çıktığında, çoğunluğu kadın olan yüzlerce hayranı çığlık atıyordu. Elvis Presley’in hayatının 17 ayı Almanya’da geçecekti. Bu, Elvis’in son yurtdışı deneyimi olmakla beraber kendisine Amerikan toplumunun en katı kesiminin dahi hayranlığını kazandıracaktı.

Elvis Presley, askerlik görevini rütbelilerin özel muamelesi ile yapmaya başlar. Askeri barakalarda birkaç günlüğüne kalarak ortamı deneyimler -ülkemizin bedelli askerleri gibi- askeri üniforma içerisinde fotoğrafları çekilir. Elvis gibi bir ‘Kral’ı daha fazla barakalarda süründürmenin anlamı yoktur. 19 yaşındaki sekreteri Elisabeth Stefaniak, babası, büyükannesi ve iki koruması ile Bad Nauheim’de bulunan otelin 10 numarasına yerleştirilir -otel o gün bugündür Elvis için özel olarak ayrılmıştır- (Elvis’in askerlik görevi öncesinde annesi hayatını kaybetmiştir.)

Her sabah 05:30 da uyanılır, Elvis’in ‘Dodger’ olarak lakap taktığı babaannesi Minnie Mae standart bir kahvaltı hazırlardı “Kral” torununa. Kahvaltıda hafif yanık pastırma, fazla kızarmış yumurta, şeftali ve ev yapımı pişmiş bisküvi, tereyağı ve reçel vardır. Yıkandıktan sonra sert bir kahve içen Elvis siyah lüks spor aracına binerek askerliğin yolunu tutar. Sık sık üniformasının amblemi yırtılan (!) Elvis, ordunun terzisini fazlasıyla meşgul eder.

Kimi biyografi yazarlarına göre Elvis’in Almanya’da askerlik görevini yaptığı sırada iki otel değiştirme nedeni otellerden kovuluşudur. Tüm ailesini alarak müzisyen arkadaşlarıyla yaşayabileceği bir ev kiralamıştır. Kilo verme amacıyla başladığı amfetamin kullanımı Almanya’da artan Elvis için yine bir yazar ‘Eczacılara rüşvet verdiği’ iddiasını ortaya atmakla kalmaz kendisiyle kalan kimi müzisyen arkadaşlarını da alıştırdığını söyler. Askerliği sırasında istisna bir konser verir. Bir askerin kızı olan 14 yaşındaki Priscilla Ann ile tanışır. 14 yaşındaki Priscilla ile daha sonra evlenirler.

“CEZAEVİNDEN ÇIKMIŞ BİR MAHKUM GİBİ HİSSEDİYORUM”

1 Mart 1960 tarihi geldiğinde Batı Almanya’da Ray Barracks’a kayıtlı erkekler kulübündeki sabah 09:17’de başlayan basın açıklaması için üniformalı Elvis, yüzden fazla basın mesubu ile eğlenceli bir konuşma yapar ve ardından uçağa atlayarak ülkeden ayrılır.

Elvis’in kalkan uçağı yakıt ikmali için İskoçya’ya iner. Havalimanında hayranları için imzalar veren Elvis’in İskoçya ziyareti havalimanı ile kısıtlıdır. Memphis’de uçaktan inen Elvis, gazetecilere “Cezaevinden serbest bırakılan bir mahkum gibi hissettiğini” söyler.

Elvis için yeni bir dönem başlamıştır. Askerlik görevini yerine getirdiği sırada dergilerde, gazetelerde sıklıkla üniformalı fotoğrafları yayınlanan Elvis’in kalça danslarına artık kimse kızmayacaktır. Kızlar ona zaten aşıktır, erkekler ona hayrandır, Amerikan muhafazakar kesimi ise artık protesto etmiyor, Elvis tutuklanma tehditi ile karşılanmıyordu. Katı kesim için artık Elvis; “vatanın evladı” olmuştu.

1977 yılında öldüğü açıklanan Elvis’in etkisi günümüzde halen devam ediyor. Tartışılmaz olan tek şey ise “Kral”ın müthiş bir sesi olduğu gerçeğidir…

Volkan Çağlayan

Karanlık günler için Motown