15 Nisan 2020 12:01

TTB: Bakanlık salgınla mücadelede geç kaldı, filyasyon ekipleri şubatta kurulmalıydı

Türk Tabipleri Birliği, Sağlık Bakanı Koca'nın açıklamalarının aksine salgınla mücadelede geç kalındığını söylüyor. Sinan Adıyaman, “Filyasyon ekipleri şubatta kurulmalıydı” dedi.

Sinan Adıyaman | Fotoğraf: TTB

Paylaş

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman, Sağlık Bakanlığının, salgınla mücadelenin epidemiyolojik (salgın bilimi) yöntemlerle yapılacağını altıncı haftada söylemesini eleştirerek "Geç kaldınız" dedi.

Adıyaman, 5 haftadır "karantina-izolasyon- ayrı tutma" ve "filyasyon-sürveyans" yöntemleri uygulanmadan salgın durdurulamaz dediklerini hatırlatarak “Filyasyon ekipleri şubatta kurulmalıydı” değerlendirmesini yaptı.

"SAĞLIKTA GÖRSELLİK VE SİYASİ GEREKSİNİMLER ÖN PLANA ÇIKARILDI"

Adıyaman, açıklamasına salgında hayatını kaybeden sağlık çalışanları ve hekimleri anıp, iyileşmeyi bekleyen hasta ve çalışanlara da sağlık dileyerek başladı.

Sağlık politikalarındaki yapılan değişikliklerle kişiye ve çevreye yönelik koruyucu sağlık hizmetlerinin bir kenara itildiğini belirten Adıyaman, sistemin tedavi edici hizmetler ve hastanecilik üzerine kurulduğunu ve toplumun gereksinimlerinin hesaplanmadığını söyledi.

Adıyaman, “Görsellik, sağlık alanındaki büyük şirketlerin kazançları, siyasal gereksinimler, popülizm aklın ve bilimsel bilginin önüne geçti. Büyük başarılarla tarihe geçmiş olan sağlık ocakları önce bilinçli biçimde çökertildi ve apar topar kapatıldı”dedi. Salgını karşılayabilmek için bölge ve nüfusa dayalı birinci basamak örgütlenmesine ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Bu eksiklikleri doldurmak için, birinci basamakta hiçbir deneyimi olmayan hekim ve sağlık çalışanlarının filyasyon uygulaması için görevlendirildiğini belirten Adıyaman, “Oysa salgına hazırlıklıyız diyebilmeniz için bu alanda çalışma geleneğinin kazanılmış olması gerekirdi. Ancak böyle kurulmuş sistemlerde salgınla mücadele yurttaşların yaşam ve çalışma alanlarında, alev bacayı sarmadan yürütülebilir”dedi.

"HÂLÂ ÇOK SAYIDA EKİPMAN EKSİĞİ VAR"

Tüm dünyada ve Türkiye’de yaşanan başarısızlığının temel nedeninin salgın yönetimine uyulmamak olduğunu söyleyen Adıyaman, “Siyasal irade, bu gerçekliği görmezden gelmiş ve salgın yönetiminin gereklerine uymamıştır. Test gerekliliklerini ve tıp fakültelerinin de pandemi sürecine dahil edilmesi uyarılarımızı geç başlatmıştır” dedi.

Kişisel koruyucu malzemelerde hâlâ çok sayıda eksiklik olduğunu ifade eden Adıyaman, “Sağlık Bakanlığı, kamu sağlık kurumları dışında, özel sağlık kurumlarında, fabrikalarda, OSGB’lerde çalışan hekim ve sağlık çalışanlarının koruyucu ekipman eksikliği de salgının başlangıcından bu yana giderilememiştir” diye belirtti.

Salgının yükünün hekimler arasında eşit dağıtılması ve özlük haklarının korunması gerektiğini vurgulayan Adıayaman, “Kimi Bakanlık ve üniversite hastanelerinde asistan hekimlerin çok ağır şartlar altında çalıştırıldığı görülmekte ve konuyla ilgili olarak örgütümüze çok sayıda başvuru yapılmaktadır” dedi.

Güvenlik soruşturması nedeniyle atama bekleyen yüzlerce genç hekim ve sağlık çalışanının da bir an önce atamalarının yapılması talebini dile getiren Adıyaman, ihraç edilenlerin işe iade edilmesini istedi.

"İŞÇİLER BİR AN ÖNCE ÜCRETLİ İZNE AYRILMALI"

Zorunlu olmayan üretimin sürmesinin salgının genişlemesine ve can kayıplarının artmasına sebep olduğunu vurgulayan Adıyaman, “Fabrikalarda, atölyelerde çalışan milyonlarca işçi, hem risk altında hem de hastalığın yayılmasında önemli kaynak niteliğindedir. Salgının yayılımının durdurulması için işçiler bir an önce ücretli izne ayrılmalı ve sağlık kurumları tarafından aileleri ve temas ettikleriyle birlikte düzenli kontrolleri yapılmalıdır” uyarısını yineledi.

"ŞEFFAF OLMAZSANIZ 10 NİSAN GECESİNDEKİ GİBİ PANİK VE KORKU OLUŞUR"

Sağlık Bakanlığının ayrıntılı test sonuçlarını açıklamadığının, vaka ve ölüm olgularının Dünya Sağlık Örgütü ICD kodlamalarına uygun yapılmadığının ve sağlık çalışanlarının durumunun paylaşılmadığının altını çizen Adıyaman, “Salgının yönetiminde şeffaflık vazgeçilmezdir. Aksi uygulamaların 10 Nisan gecesinde olduğu gibi korku ve panik ortamına yol açtığı unutulmamalıdır” dedi.

"BAKANLIK SORULARIMIZA CEVAP VERMİYOR"

Pandemi kurullarında da demokratik bir süreç işlenmediğine değinen Adıyaman, “Sağlık Bakanlığını Türk Tabipleri Birliğinin sorularına yanıt vermeye çağırıyoruz. Bakanlığa sorduğumuz sorulara yanıt alamıyoruz ancak alacağımız yanıtlar ve geliştireceğimiz öneriler halk sağlığı için önemlidir” diyerek şu soruları yöneltti:

  • Tanısı doğrulanmış olguların ikamet ettikleri il ve ilçelere göre, yaş ve cinsiyete göre dağılımları nasıldır? Yurt dışı temas öyküsü olanların ülkelere göre dağılımı nedir?
  • Türkiye’de kaç ilde ve kaç merkezde test yapılmaktadır? Her bir tanı/tarama testinden toplam kaç adet yapılmıştır? İlk testi negatif olup ikinci kez test yapılanlarda pozitiflik oranı nedir? Kaç tip testi kullanılmaktadır özellikleri nelerdir?
  • Tanısı doğrulanmış olgulardaki bulguların (ateş, öksürük, nefes darlığı, ishal, vb) dağılımı nasıldır? Ne kadarına akciğer grafisi ve/veya bilgisayarlı tomografi yapılmıştır?
  • Bugün itibarıyla illere göre tanısı doğrulanmış ya da olası/kuşkulu COVID-19 hasta yatırılan hastane sayısı kaçtır? Tanısı doğrulanmış olgularda bugüne kadar hangi ilaçlar kullanılmıştır? Bu ilaçlarla tedaviye yanıt oranı nedir? Yan etki ve komplikasyonlar ile bunların sıklığı nedir? Bu ialçaların mevcut stokları yeterli midir?
  • Yurt çapında illere göre yoğun bakım ünitelerindeki yatak ve ventilatör sayısı nedir? Kişisel koruyucu malzeme stoğumuz ve üretim kapasitemiz öngördüğünüz ihtiyacı karşılayabilecek düzeyde midir? Bu malzemelerin hastanelere dağıtılmasında yeterli organizasyon sağlanabilmekte midir?
  • Sağlık Bakanlığı neden Dünya Sağlık Örgütü tarafından COVID-19 hastalığı için önerilen uluslararası tanı kodlarını kullanmamaktadır?

"BİZE GELEN VAKA VE ÖLÜM ORANLARI DAHA YÜKSEK"

Adıyaman, gazetecilerin sorularına da yanıt verdi.

Bir soru üzerine "Filyasyon uygulamaları için Bakanlığın yazısı mart ayı sonunda yazılmış görünüyor. Oysa sağlık sistemimizde şubat ayının başında bu ekipler kurulmalıydı” dedi.

Adıyaman ayrıca klinik ve radyoloji bulguları olduğu halde PCR testleri pozitif olmadığı için hastaların ölümünün normal gösterildiğini de belirtti.

Bakanlığın açıklamalarına rağmen salgının kontrol altına alınması için erken olduğunu söyleyen Adıayaman, “Duyarlılığın en iyi ihtimalle yüzde 55-60 oranında olduğunu biliyoruz. Bakan'ın açıkladığı vaka ve ölüm verilerine oranla bize gelen gelen oranlar daha yüksek” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

KESK'ten ekonomi paketine tepki: İşçiler sefalet ödeneğine mahkum ediliyor

SONRAKİ HABER

Almanya’da 725 bin işletme kısa çalışma parası için başvurdu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa