Beşparmak (Latmos) Dağlarında nesli tükenme tehdidi altında olan karaleylek görüldü
Anadolu parsının en son yaşadığı yerlerden birisi olarak bilinen Beşparmak (Latmos) Dağları, şimdi de yine nesli tükenme tehdidi altındaki bir karaleylek ailesine ev sahipliği yaptığı belirlendi.
Fotoğraf: Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği
Özer AKDEMİR
İzmir
Daha düne kadar nesli tükendiği varsayılan Anadolu parsının en son yaşadığı yerlerden birisi olarak biliniyor Beşparmak (Latmos) Dağları. Şimdi de yine nesli tükenme tehdidi altındaki bir karaleylek ailesine ev sahipliği yaptığı belirlendi. Zengin biyoçeşitliliği ile Anadolu coğrafyasının en güzel köşelerinden birisi olan Latmos ne yazık ki maden ocaklarının tehdidi altında.
LEYLEĞİN KARA VE UTANGAÇ OLANI
Karaleylekler kuzenleri beyaz leylekler gibi göçebe kuşlardır ancak onların aksine utangaç kuşlardır ve insanlardan uzak durmayı yeğlerler. Bu nedenle yuvalarını genelde sarp kayalıklarda ya da insanların çok uğramadığı yaşlı ormanlarda yaparlar. Aydın yöresindeki ekoloji ve çevre mücadelesi veren Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü geçtiğimiz günlerde Latmos Dağlarında bir karaleylek ailesi tespit ettiklerini açıkladı. Sürücü fotoğrafladıkları bu karaleylek ailesinden yola çıkarak bir kez daha Latmos’un güzelliklerine ve korunmasının önemine vurgu yaptı. Sürücü, Aydın bölgesinde bugüne kadar sadece İmamköy’deki toprak falezlerde yıllardır yuva yapan bir çift karaleyleğin varlığının tespit edildiğini aktararak, “Latmos Dağları’nda araştırmalar yaparken birçok kez karaleyleği uçarken tespit etmiş ancak yuva yerlerini bulamamıştık. Latmos’ta yaşayan EKODOSD Gönüllüsü Nurdal Bıçak, sarmaşık topladığı sırada kayalıklarda leyleğe benzeyen iri bir kuşun yuvasını gördüğünü bildirdi. Yaptığımız incelemelerde Latmos (Beşparmak) Dağları’nın film platolarını andıran olağanüstü güzellikteki jeolojik oluşumları olan gnays kayaların içinde bir çift karaleyleğin yuva yaptığı belirlendi” dedi.
DOĞANIN MUCİZESİ BİR KAYA
Karaleylek ailesinin Latmos’un bu eşsiz coğrafyasında kendilerine muhteşem bir yuva yaptıklarını belirten Sürücü şunları söyledi; “Öylesine güzel bir kaya bulmuşlar ki, doğanın mucizesi bu kaya. Karaleylek yavrularına dıştan gelecek tehlikeye karşı koruyacak, güvenli uygun koşullara ve yüksekliğe sahip, aynı zamanda yuva alanının üzerinde yavrularını güneşten ve yağmurdan koruyacak şekilde doğal bir kalpak kayayla kapatılmış durumda ve insanın bile böyle bir yere yuvasını yapası geliyor.
LATMOS’DA DOĞAYA MÜDAHALE EDİLMEMELİ
Karaleyleklerin Latmos’un vahşi doğasının içinde devam eden zengin yaban hayatının küçük bir göstergesi olduğunu ifade eden Sürücü, bir zamanlar Anadolu parslarının en yaygın yaşadığı yerlerden biri olan Latmos Dağları’nın bakir coğrafyasında, her an nadir ve ilginç bir canlıyla karşılaşmanın mümkün olduğunu dile getirdi. Bu zengin biyoçeşitliliği ve özgün coğrafi yapısına rağmen Latmos’ta özellikle kuars-felspat maden ocaklaının çoğaldığını aktaran Sürücü, “Latmos Dağları’nda doğaya müdahale edilmemeli, geri dönülmez tahribatlar yaratılmamalı. Buradaki doğal denge bozulursa bilinmelidir ki bunun acısını önce insanlık çekecektir.
Bir karaleylek gösterdi ki; Latmos’un kayaları cansız ama bir ekosistem bütünlüğü içinde ekolojik sistemi anlatan ve canlılara hayat veren, onlara barınak imkanı sağlayan, 8 bin yıl önceki kültürü bizlere kadar ulaştıran çok önemli doğal anıtlardır. 500 milyon yıldır bizlere ulaşan bu doğal anıtları taş olarak görmeyelim, parçalamayalım, bizden sonra yaşayacaklara bırakalım. Doğanın yarattığı bu muhteşem şahaserleri onlar da görebilsinler”. Sürücü karaleyleklerin doğal yaşam alanlarının korunması için Aydın Valiliği ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğüne bilgi vereceklerini ifade etti.
KARA LEYLEKLER TEHLİKE ALTINDAKİ KUŞ TÜRLERİNDEN
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ortaç Onmuş, karaleyleklerin ülkemizdeki nadir türlerden biri olduğunu ve yaygın olarak insan yerleşim alanları ile iç içe yaşayan beyaz leylekten farklı olarak insan yerleşim alanlarından uzakta, doğası büyük ölçüde korunmuş kayalık ya da yaşlı ormanlık alanlarda yaşadıklarına vurgu yaptı. Kara leyleklerin ülkemizdeki sayılarının oldukça az olduğuna dikkat çeken Onmuş, "bu nedenle Kara leylekler ülkemizdeki nadir ve tehlike altındaki kuş türlerinden birisidir. Latmos bölgesinde tespit edilen bu yuvalar son derece önemli olup, Latmos bölgesinin ne kadar önemli olduğunu gösteren sayısız unsurdan biridir" dedi.
YAŞAMIN KORUNMASI İÇİN LATMOS'UN KORUNMASI GEREKİR
Latmos'un Kara Leyleklerin yanı sıra, Tavşancıl (kartalı), Puhu, Ak Kuyruklu Kartal, Anadolu Sıvacı Kuşu, Yılan Kartalı ve sayısız ötücü kuş türü bulunduğuna işaret eden Onmuş, bölgenin aynı zamanda nadir memeli hayvanlardan Porsuk, Oklu Kirpi, Saz Kedisi, Karakulak gibi çok sayıda memeli türü ile sayısız sürüngen türünü barındırdığının altını çizdi. Onmuş, "Latmos aynı zamanda sahip olduğu yüzlerce bitki türlerinden bazıları dünya üzerinde sadece Latmos’ta görülen endemik bitkileri de barındırmaktadır. Hatta öyle ki ülkemizde tanımlanan her kara yosunu ve likenin en az 3’te 2’si Latmos’da tespit edilmiştir. Latmos bir yaban hayatı, botanik ve jeoloji cenneti olup, ülkemizde az rastlanan tarzda biyoçeşitliğe sahip bir alandır. Latmos bir Amerikan Yerlisi liderinin doğa için söylediği gibi “Doğa yaşamın kaynağıdır. Ham madde kaynağı değildir.” Yaşamın korunması için Latmos’un korunması gerekir" dedi.