İşçi Sağlığı ve Koronavirüs | İSİG Meclisinden Avukat Onur Deniz değerlendirdi
İSİG Meclisi Üyesi Avukat Onur Deniz, 2020 Mart ayı iş cinayetleri raporunu ve koronavirüse karşı işçi sağlığını Gündem Özel'de değerlendirdi.
İş Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi Üyesi Avukat Onur Deniz, 2020 Mart ayı iş cinayetleri raporunu ve koronavirüse karşı işçi sağlığını Zeliş Irmak'ın sunumuyla Gündem Özel'de değerlendirdi.
Avukat Onur Deniz'in değerlendirmelerinden satır başları şöyle:
2020 Mart ayında 113 işçi iş cinayetinde hayatını kaybetti. Raporları yayımlarken en az diyoruz. Çünkü resmi olarak tespit edebildiğimiz işçiler. Daha fazla iş cinayeti olduğunu tahmin edebiliyoruz. Bu raporda ilk defa Kovis-19 nedeniyle işçi ölümlerine yer vermek zorunda kaldık. İlk vaka 10 Mart’ta açıklandı. Ardından katlanarak armaya başladı. Mart ayında 14 işçi resmi olarak Kovid-19 nedeniyle vefat etti. Kayıtlara bu şekilde geçti. Bunlar, sağlık emekçileri, bankacı, güvenlik elemanı gibi tespit edebildiğimiz ölümler var.
KOVİD-19 DIŞINDA İŞ CİNAYETLERİ DEVAM EDİYOR
Bu rakama baktığımız zaman açıkça şunu görüyoruz, evde kalın, hayat eve sığar denildi. Kendi izolasyonunuzu yaratın denildi. Fakat bu rakamlar bunun mümkün olamayacağını, en azından sahada çalışan işçiler emekçiler açısından mümkün olamayacağını gösteriyor. Çünkü Kovid-19 dışında iş cinayetleri halen devam ediyor. Bazılarımız için hayat eve sığamıyor. İnsanlar çalışmak zorunda, ekmek parası kazanmak zorunda.
İŞÇİ SAĞLIĞI SÜRECİ CİDDİYE ALINMIYOR
113 işçiden yüzü ücretli işçi, memur ölümü. Tarım ve metal kollarında çalıştırılan ve hayatını kaybeden 2 çocuk işçi var. Göçmen ve mülteci işçiler var. Ölenlerin sadece 1’i sendikalı. Alındığı söylenen tüm önlemlere rağmen iş cinayetleri devam ediyor. Bunun tek bir açıklaması var. İktidar bu çarkın dönmesini istiyor. Yapılan tüm uyarılar ve önlemler de aslında bu çarkın sürmesi için yapılıyor. Olan yine işçi ve emekçilere oluyor. Sürecin çok ciddiye alındığını düşünmüyorum. İşçi arkadaşlardan bize gelen bilgiler şöyleydi: “Şartlar ne olursa olsun biz çalışmaya zorlanıyoruz.” Alınan önlemlerin çoğu göstermelik, bilimselliği yok. Onlarca işçiyi bir servis aracına doldurup götürüp sonra da “maske takın, aranıza birer metre koyun” demek saçma ve komik önlemler. Üretimin sürdürülmesi için “önlem aldık” başlığı altında söylenen şeyler bunlar.
TABLO DAHA DA AĞIRLAŞACAK
Kovid-19 nedeniyle ölümlerde şimdiye kadar ağırlıklı olarak uçak pilotlarını, bankacıları vs. gördük. Bundan sonraki ölüm vakaları karantina süresince evden çalışamayan aktif emekçiler arasında çok daha artacak gibi görünüyor. Yine bir şeylerin bedelini en alttaki emekçiler ödeyecek. Tablo daha da ağırlaşacak.
Bugüne kadar işçinin elinde bir iki enstrüman vardı. Ancak yeni çıkarılan ekonomi paketiyle onların da iktidar tarafından elinden alındığını görüyoruz. 6331 sayılı yasa kapsamında çalışmaktan kaçınma hakkınızı kullanın diyorduk. Şimdi yeni düzenlemeyle “işçi çıkarmaları yasaklıyoruz” denildi. Ama düzenleme o yönde değil. İşçilerin ücretsiz izne çıkartılması yasalaştı. Bundan önce işçinin onayına bağlıydı ücretsiz izne çıkması fakat bundan sonra 3 ay süreyle işçiler ücretsiz izne çıkarılabilecek ve bu onlara fesih hakkı vermeyecek.
BU SÜRECİN YÜKÜ İŞÇİLERE YÜKLENEMEZ
İSİG Meclisi olarak 12 maddelik talep listemiz vardı. Mart ayı iş cinayetlerinin ardından bir iki maddenin daha altını çizmek istedik. Kovid-19 nedeniyle ölümlerin iş cinayeti olduğunun altını çizmek gerekiyor. Toplumun sağlığı açısından üretimin zorunlu olduğu sektörler dışında işyerlerinde üretimin tamamen durdurulmasını, en azından salgının kritik noktası geçinceye kadar işçilerin ücretli izinli sayılması gerektiğini vurguluyoruz. İşletme riski işçiye yükleniyor. Kârın tamamı işverenin, zarar durumunda zararın tamamı işçiye yüklenmek isteniyor. Bu noktada fedakarlığın denkleştirilmesi gerekiyor. Bu sürecin tüm yükü işçilere yüklenemez. (WEB TV)