Sağlıklı çalışma koşulları isteyen 118 işçi Cengiz Holdinge ait Eti Bakır'dan atıldı

Mardin Mazıdağı'nda Cengiz Holdinge ait Eti Bakırın demiryolu inşaatında sağlıksız koşullarda çalışmak istemediklerini söyleyerek iş bırakan işçiler işten atıldı.

17 Nisan 2020 09:46
Paylaş

Cengiz Anıl BÖLÜKBAŞ
Mardin

Meclise "işten çıkarmaların 3 ay yasaklanacağı" propagandasıyla getirilen torba yasa teklifinin görüşmeleri sürerken, Cengiz Holding 118 işçiyi işten çıkardı. İşçiler koronavirüs salgını sürecinde çalışma koşullarının daha da ağırlaştığını belirterek hiçbir önlemin alınmadığını söyledi. Şirketin yasa geçmeden hemen önce fırsatçılık yaparak kendilerini işten çıkardığını ifade eden işçiler, işlerine dönmeyi ve çalışma koşullarının düzeltilmesini istedi.

Mardin’in Mazıdağı ilçesinde, Cengiz Holding’e ait Eti Bakır Fabrikası’nın demiryolu inşaatında çalışan işçiler, koronavirüs salgınının ardından çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle iş bıraktı. Fabrika yönetimi ise gece yarısı jandarma eşliğinde onlarca işçiyi şantiyeden dışarı attı.

Fabrikaya giden işçiler içeriye alınmadı. Bunun üzerine işçiler, fabrika önünde oturma eylemi başlattı. İşten çıkarılan işçiler Evrensel'e konuştu.

"BİZE İNSAN MUAMELESİ YAPMIYORLAR"

İnşaatta şoför olarak çalışan Ömer Bozkurt, "Virüs sürecinde çalışma koşulları daha da sıkılaştı. Hiçbir önlem alınmadı. Servisler tıklım tıklım doluyordu, 20 işçi aynı anda araca biniyordu. Diyarbakır sınırında sokağa çıkma yasağı ilan edilmesine rağmen biz yasak sürecinde çalıştırıldık. Can güvenliğimiz yok. Bize insan muamelesi yapmıyorlar" dedi.

Şantiyeye sürekli jandarma ekiplerinin gönderildiğini belirten Bozkurt, "10-15 günde sadece bir kere maske veriyorlar. Çalıştığımız süre boyunca iki kere maske verdiler. Canı istemeyen çıksın diyorlar. Bu şartlarda çalışmaya vücudumuz dayanmadı. 15 gün karantinaya aldılar ancak ateş ölçümü dışında başka bir şey yapmadilar. Resmen esir muamlemesi görüyoruz. Taleplerimizi iletmek istedik ancak hemen çıkışımızı verdiler. Yasanın yürürlüğe gireceği günün gecesi bu durumu fırsat bilerek bizi işten çıkardılar" diye konuştu.

"BABAM VEFAT ETTİĞİNDE BİLE 'İSTİYORSAN ÇIKIŞINI AL' DİYEREK İZİN VERMEDİLER"

Şoför olarak çalışanlan işçilerden Hüseyin Kalın, "Bir semaverde bütün işçiler çay içiyor. Yemekhanede dip dibe yemek yiyoruz. Hiçbir sosyal hakkımız yok. Şirketin kendi adamları izin kullanabiliyorken biz izin kullanamadık. Babamız vefat ettiğinde bile 'Bana ne, istiyorsan çıkışını al' diyerek izin vermediler. 2-3 senelik işi 1 senede yapmamızı istiyorlar. Maaşımız yatıyor ama gidip alamıyoruz. Eve para gönderemiyoruz. İşimize dönmek ve insanca çalışabileceğimiz koşullar istiyoruz. Bizim başka alternatifimiz yok" ifadelerini kullandı.

"DEVLETİ DE ARKALARINA ALMIŞLAR"

Taş kırma operatörü olarak çalışan Abdullah adlı işçi de gerekli önlemlerin alınmadığını vurgulayarak, "İş ayakkabısıyla çalışmam gerekirken spor ayakkabısıyla çalışıyorum. İş kıyafetleri verilmiyor. Bunları söyleyince de işten çıkarılmayla tehdit ediliyoruz. Servis yok. Ulaşımımı kendi imkanlarımla sağlıyorum. 2 kişilik koğuşlarda 4 kişi kalıyoruz. Resmen çalışma ortamımız pislikle dolu. 8 aydır istirahat bile yapamadım.  Ayda 300-400 lira ulaşıma para veriyorum. Asgari ücreti bile 3 parça halinde yatırıyorlar fazla mesai veriyormuş gibi göstermek için" dedi.

Yasanın çıkacağı gün işten atılmalarını değerlendiren Abdullah, " Demek ki bunların önceden haberi vardı. Bunu planlayarak yapmışlar. Devleti de arkalarına almışlar. Biz hakkımızı savunuyoruz" dedi.

"BİZİM KENDİ YASALARIMIZ VAR" DİYEREK MESAİ SÜRESİNİ 14 SAATE ÇIKARDILAR

Çalışa koşullarının iyileştirilmesi yönündeki taleplerinin dikkate alınmadığını dile getiren Sedat ise "Cumhurbaşkanı 'çalışma saatlerini esnetin' dedi, bizim mesai süremiz 12 saatten 14 saate çıktı. Cumhurbaşkanının çağrısını hatırlatınca da "Bizim kendi yasalarımız" var dediler. İşten çıkarmanın yasaklanacağını öğrenince bizi gece yarısı işten attılar. Bugün çıkarmazsak yarın çıkartamayız diye düşündüler" dedi.

Genç işçilerden biri olan 20 yaşındaki Mervan Önen mazotçu olarak çalışıyor. Çok zor şartlar altında çalıştığını söyleyen Mervan, "Çalışma saatimizi daha da artırdılar. Bu kadar işçi aynı servise binmek zorunda kaldı. Köyüm buraya çok yakın ancak köyüme bile gidemedim. 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı ilan edildi ama o dönemde ben çalışmak zorundaydım, ailemin yükünü ben de sırtlanmalıydım. Ben de işimi istiyorum, başka şansım yok" ifadelerini kullandı.

ÖNCEKİ HABER

İSİG: Koronavirüs salgını bir sınıf sorunudur

SONRAKİ HABER

TÜİK: 720 bin çocuk işçi var, yüzde 45,5'i hizmet sektöründe çalışıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa