17 Nisan 2020 10:36
Son Güncellenme Tarihi: 17 Nisan 2020 13:52

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Kovid-19 salgınında vaka artış hızı düşüyor

Bakan Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada "Vaka artış hızının düşmekte olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki günlerde plato oluşturması şaşırtıcı olmayacaktır" dedi.

Fahrettin Koca | Fotoğraf: Aytuğ-Can-Sencar/AA

Paylaş

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, saat 16.00'da başlayan Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrası basın açıklaması yaptı. Vaka sayısındaki artışın sürdüğünü açıklayan Koca, "Bu artış hızının düşmekte olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki günlerde plato oluşturması şaşırtıcı olmayacaktır" dedi.

Ercüment Ovalı'nın ilaç açıklamaları hakkında da konuşan Koca, "Sözü edilen ilaç uluslararası bir ilaç firmasının patentli ilacı. Türkiye'de ruhsatlı bir ilaç. Kovid-19'la ilgili bu ilacın faydalı olduğuna dair laboratuvar ve klinik çalışmaların da başladığını da biliyoruz. Sosyal medya üzerinden insanların umudu ile oynanamaz. İlaç ve aşı işi hem milli hem stratejik bir iştir. Sosyal medya üzerinden yapılmaz. Uluslararası firmanın ilacı böyle umutlar tüketilerek ifade edilemez" dedi.

Koronavirüs Bilim Kurulu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede son durumu görüşmek için video konferans yöntemiyle toplandı. Vaka artışı ve hastaların durumunun ele alındığı toplantıda, tanı ile tedavi konusunda dünyadaki ve Türkiye'deki gelişmeler değerlendirildi.

Bakan Koca, toplantının ardından, basın toplantısı düzenledi.

Koca'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"TEBİRLERİ ESKİSİNDEN ÇOK DAHA SIKI TUTUN"

"Sizden isteğim şudur: Hazır bu mücadele yoluna girmişken, tedbirleri eskisinden çok daha sıkı tutun. Evinizde kalın, kendinizi koruyun, sevdiklerinizi korurun. Sosyal mesafe, izolasyon kuralına uyun. Sokağa çıkmayanlar bu mücadelenin görünmeyen kahramanlarıdır. Boş sokaklar her gün yeniden verdiğimiz bu savaşı kazandığımız alanlardır."

"SALGIN HASTALIKLARDA İLK AMAÇ HASTALIĞIN YAYILMASININ ÖNÜNÜ KESMEKTİR"

"Vakaların temas zincirlerini tek tek bularak gözetim altına aldığımızdan bahsettim. Filyasyon salgın hastalık tedavisinde öteden beri bilinen bir yöntemin adıdır. Amaç hastalığın yayılmasının önünü kesmektir. Salgın hastalıklarda ilk amaç, hastalığın yayılmasının önünü kesmektir. Hastalığın önünü kesmezseniz tedavilerde sonuç alamazsınız. Virüsün ülkemize girişini geciktirdiğimiz süre içinde filyasyon çalışmalarının hazırlıklarını tamamladık.

Bugüne kadar filyasyon yapılan temaslı kişi sayısı 322 bin 754 oldu. Filyasyon oranımız yüzde 97,5'e ulaştı. Özellikle temaslılara ulaşma oranı ve süreleri yakından izlenmektedir. Bu sayede filyasyon başarımızı sayısal olarak ölçebiliyor, alacağımız fazladan tedbirlere karar verebiliyoruz.

Sağlığa yapılan yatırımların ne kadar doğru olduğunu toplum olarak bir kez daha test etmiş olduk.

"VAKALARA ERKEN MÜDAHALE, MÜCADELE STRATEJİMİZİN ÖNEMLİ BİR YÖNÜNÜ OLUŞTURUYOR"

"Vakalara erken midahakle, mücadele stratejimizin bir diğer önemli yönünü oluşturmaktadır. Daha önce Çin'den gelen bilgilerin aksine kendi tedavi algoritmamızı oluşturarak vakalara erkenden ilaca başladık. Sosyal güvenceye bakmaksızın tüm haslara ilacı ücretsiz ulaştırdık.

Belirtiler ortaya çıkınca erkenden hastaneye yönlendirilen hastalarda başlanan tedavinin ektisini somut olarak gördük. 65 yaş üstü komorbit olup kendisi başvuran vakalarda yoğun bakım ihtiyacı yüzde 11 iken filyasyon sonrası takip altında olup erken tedaviye başlananlarda bu ihtiyaç yüzde 4 oldu. Aynı şekilde entübasyon ihtiyacı yüzde 5,71'den yüzde 2,43'e düştü.

Erken tedaviye başlamanın bir başka sonucu da hastalığın pnomaniye yani zatürreye dönüşme hızıdır. Erkenden ilaç tedavisine başlamamız sonucunda hastalarımızda pnömaniye dönüşme hızı büyük oranda düşmüştür. Bu doğal olarak yoğun bakım ve entübasyon sayılarımıza yansımaktadır."

"EVDE İZOLASYONUN SOMUT SONUÇLARINI GÖRDÜK"

"Önce 65 yaş üstü vatandaşlarımızın sokağa çıkışını kısıtladık. Ardından onlara hastalığı yüksek oranda taşıma riski bulunan gençlere bu kısıtlamayı getirdik. Bu tedbirler netice vermektedir. Bu kısıtlama sonucunda ileri yaşta pozitif vaka sayımızda belirgin azalma görüldü. Kısıtlamadan sonra vakaların yüzde 35'i 65 yaşından büyüktü, kısıtlamadan sonra bu oran yüzde 18'e düştü.

Evde kalmaya mecbur bırakılmanın çok kolay olmadığını biliyoruz. Ama bunun sonucunu görüyor ve bu tedbirlerin ısrarla uygulanmasını talep ediyoruz."

"VAKA SAYIMIZDA ARTIŞ DEVAM ETMEKTEDİR ANCAK ARTIŞ HIZI DÜŞMEKTE"

"Hastanelerimizde sağlık personelimiz aynı hızla ve aynı gayrette görevine devam etmektedir. Buna rağmen hastanelerimiz üzerine gelen yükte bir yavaşlama olduğunu sahada da görebilirsiniz.

Vaka sayımızda artış devam etmektedir ancak bu artış hızının düşmekte olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki günlerde plato oluşturması şaşırtıcı olmayacaktır.

Günlük hastaneye yatan hasta sayımızdaki düşüş de görülmektedir."

BUGÜNKÜ BİLANÇO

17 Nisan 2020 tahirli koronavirüs bilançosu

"Toplam test sayımız 558 bin 413 oldu. Toplam vaka sayımız 40 bin 270'e ulaştı. Toplamda Kovid-19 hastalığını yenen 8 bin 631 vatandaşımız oldu.

Artan test sayımıza rağmen yoğun bakım ve entübe hasta sayımız azalıyor. İyileşen hasta sayımız hızla artıyor. Diğer ülkelerden farklıyız. Hastanelerimizin yoğun olduğunu düşünüp belirilerinizi göz ardı etmeyin, başvurun. Size hizmet verecek güce sahibiz. Tedavi için geç kalmayın.Geç kalmanız akciğer iltihabına yok açabilir.

Biz bir İspanya bir Amerika değiliz. Hastalığa erken müdahale etme imkanımız var. Temasınız olmuşsa hiç vakit kaybetmeyin.

Son olarak özel bir teşekkürü sizlerle paylaşmak istiyorum. Sağlıkta şiddetin önlenmesi teklifi tüm partilerin gündeme almasıyla yasalaştı. Bu güne dek en kapsamlı yasanın çıkmasında katkısı olan tüm vekillere teşekkür ederim."

SORU-CEVAP BÖLÜMÜ

Bilim Kurulunun sokağa çıkma yasağına ilişkin tavsiyesi oldu mu?

Daha sonraki haftalarla ilgili gündeme gelmedi. Zannederim haftaya gündeme gelir. Bilim Kurulunun bir tavsiye kurulu olduğunu unutmayalım. Bilim Kurulu bir karar mercii değil. 23 Nisan gündeme gelmedi.

"İLLA TOMOGRAFİ POZİTİF OLUNCA TEST YAPILIR DİYE BİR KURAL YOK"

Semptomlaru gösteren kişiler hastaneye başvurduğu zaman tomografi, akciğer filmi isteniyor, lekelenme varsa test yapılıyor.  Testleri negatif çıkabiliyor. Bu kişilere tomografi sonucuna göre pozitif tanı konuyor mu? Yoksa testin pozitif çıkması mı bekleniyor?

Biz, başından beri Bilim Kurulumuzun öneri ve yaklaşımlarıyla götürmeye çalıştık. Hangi hastanın şüpheli görüleceği, hangi hastanın Kovidli olduğu, günbegün bu algoritmanın değiştiğini bilmiş olalım. Hem şüpheli vakayı hem tedaviyi sürekli güncelleyen tüm Türkiye'de hekim arkadaşların, kamu, özel ve üniversite hastaneleri dahil, herkesin bir hastaya ne zaman test yapılması, ne zaman entübe edilmesi gerektiği konuları detaylı biçimde standardize edildi Bilim Kurulumuz tarafından. Şırnak'taki hekimin de Kars'taki hekimin de hastaya yaklaşımı Bilim Kurulu tarafından rehber eşliğinde standardize edildi. Yeni yeni bir tedaviye başladığımızda tüm Türkiye'de başlamış oluyoruz.

Eğer semptomu varsa, hastayı şüpheli görüyoruz. Tomografisinde bulgu olma durumu zorunlu değil. Temaslı ve semptomu varsa bizim için o da şüpheli. Temaslı olup semptomu olan ya da semptomu olan birisine test yapılması gerektiği rehberde yazıyor. Yani illa tomografi pozitif olunca test yapılır diye bir kural yok.

Bu şüpheli vakalarının Kovid-19 tanısı alması için DSÖ'nün tanımlaması var. Eğer PCR testi yapılabilen bir ülkeyse PCR testi pozitif olan vakanın bildirilmesi gerekiği söyleniyor. Biz şüpheli olan vakaya da Kovid-19 tedavisi uyguluyoruz. Yani erken dönemde hidroksiklorokin tedavisi başlanıyor. Mevsimsel gripten ayrılamaması durumunda antiviral ilacımızı da başlıyoruz.

Vatandaşı tedaviden mahrum etmiyoruz. Semptomu olan vatandaşımız erken tedavi için maskesini de takarak sağlık kuruluşuna başvurmasını istiyoruz.

"DÜNYADAN FARKLI OLARAK YAPTIĞIMIZ UYGULAMALAR VAR"

"Dünyadan farklı olarak yaptığımız uygulamalar var. Herkese uyguladığımız ve ücret almadığımız bir ilaçtan bahsediyorum hep. O ilaca erken başlıyoruz. Erken başlandığında pnömaniye dönüşümün azaldığını çok ne görüyoruz. Çin'in daha çok entübe hastalar için kullandığı, bizim antiviral ajan olarak kullandığımız faviripavir ilacımız var, onu kullanıyoruz. Artı o dönemde kullandığımız makrodit dediğimiz ilaç grubundan ilacımız var. Devamında yine yoğun bakımda air flow dediğimiz yüksek akımlı oksijeni çok önemsiyoruz ve bundan çok fayda görüyoruz. Dünya halen bu hastaları erken cihaza bağlama yöntemini sergiliyor. Biz ise bunun doğru olmadığını erken dönemde yüksek akımlı oksijenle hastayı entübe etmemenin daha faydalı olduğunu görüyoruz."

"ÖLÜM RAKAMLARINDA KULLANILAN KODDA SORUN YOK"

Ölüm rakamlarında DSÖ'nün iki ayrı kod kullandığı ancak Türkiye'nin tek kod kullandığı söyleniyor. Bu denenle de rakamların eksik iletildiği iddiaları var. Nasıl bir kod kullanıyoruz? Test sonucu gelmeden yaşamını yitiren daha sonra Kovid-19'dan ölenler arasına ekleniyor mu?

Testi daha sonra pozirif çıkanlar da ilave oluyor. İki, Dünya Sağlık Örgütü'nün bu noktada Türkiye ile ilgili hiçbir sorunu yok. Sorun olduğunu söyleyenler Dünya Sağlık Örgütünün açıklamalarına baksınlar. DSÖ, PCR testinin yapılamadığı ülkeler için bir kod, yani şüpheli dediğimiz bir kod, bunun dışında PCR testinin yapıldığı ülkeler için de ikinci bir kod veriyor. Türkiye için verilmesi gereken kod, doğrulanmış vaka şeklinde Bu anlamda hiçbir sorun yok. DSÖ çalışmalarımızı takdirle anıyor.

"SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN İNSANLARIN UMUDU İLE OYNANMAZ"

Ercüment Ovalı'nın ilaç açıklamaları hakkında söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Sözü edilen ilaç uluslararası bir ilaç firmasının patentli ilacı. Türkiye'de ruhsatlı bir ilaç. Akciğerde tıkaç olan hastalara uygulanan ve bundan fayda görülen bir ilaç. Kovid-19'la ilgili bu ilacın faydalı olduğuna dair laboratuvar ve klinik çalışmaların başladığını biliyoruz.

Artı biz, özellikle hem aşı hem de tedaviyle ilgili çalışma yapan ünivertsite ve kurumlara çağrıda bulunduk. Bununla ilgili, ilgili merkeze de 23 Mart'ta aşı ve tedavi ile ilgili herhangi bir çalışmanız varsa bunu projelendirip bize başvurun dedik. Oradan bize gelmedi.

Dünyada araştırmanın nasıl yapılacağı bellidir. Sosyal medya üzerinden insanların umudu ile oynanamaz.

İnsanlığa faydalı çalışma yapan herkes bizim için kıymetlidir. Araştırma ve çalışmaların nasıl yapıldığı da bilinir. Klinik araştırma için bizim bu çağrımıza 23 Mart'ta cevap verilebilirdi.

İlaç ve aşı işi hem milli hem stratejik bir iştir. Sosyal medya üzerinden yapılmaz. Uluslararası bir firmanın ilacı böyle umutlar tüketilerek ifade edilemez.

"VATANDAŞIMIZDAN SABIRLI OLMASINI TALEP EDİYORUZ"

Hayat ne zaman normale dönecek?

Tedbiri asla elden bırakmamalıyız. Süreci Bilim Kurulunun da yaklaşımıyla şeffaf bir şekilde aktarmaya çalışıyorum. Rakamları hepimiz biliyoruz. Önümüzdeki 1 hafta 10 gün içinde bir 'pik' noktasına erişebileceğimizi görüyoruz. Devamında ortalama 2 haftalık bir plato dönemi olacağını biliyoruz. Devamında 2-3 hafta içinde de düşeceğini biliyoruz. Bunlar bizi rahatlatmamalı, tedbiri elden bırakmamalıyız. Yeni bir dalgaya izin vermemeliyiz.

Bu mücadelede çok önemli 3 unsur var: Bir vakayı tespit edip filyasyon taramasını yapabilir olmak, hızla tespit. İki, tedavide çok güçlü olabilir olmak. Bu konuşarda hiçbir sorunumuz yok. Üçüncü bacağı ise izolasyon, izolasyon, izolasyon. Bu sağlanabilirse yeni dalganın oluşumu önlenebilir ve hayat erken dönemde normale döner diye düşünüyoruz. Vatandaşımızın biraz daha sabırlı olmasını talep ediyoruz.

"SAHADA EKSİKLİKLERİMİZ OLABİLİR, KAPATMA ÇABASI İÇİNDEYİZ"

14 günlük takip sonrasında yeni test yapılmadığı, takip sürecinde bazı sıkıntılar yaşandığına dair bazı şikayetler geliyor. Hatta Metal Akşener de evinde çalışan yardımcısının testinin pozitif çıktığını ama sonrasında kontrol testinin yapılmadığını söyledi. Eş ve çocuğunun da kontrol edilmediğini söyledi. Bu iddilar doğru mudur?

Biz filyasyonu dünyada bu kadar yapan tek ülkeyiz. Bununla çok rahatlıkla övünebileceğimizi söylüyoruz. Sadece İstanbul'da 1200 araçlı ekip devrede. Toplam Türkiye'de 4 bin 500 araçlı ekip sahada. Hedef yüzde yüz. Sahada birtakım eksiklerimiz olabilir, bunu kapatma çabası içindeyiz.

"MASKELERİ ECZANELERDEN VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ"

Kendilerine maske için kod gelmediğini söyleyen insanlar oluyor. İnsanlar maske olmadığı için markete gidemediğini belirtiyorlar. Devlet bir ücret belirlesin, alabilen kişiler eczanelerden alsın diyorlar. Ne söylersiniz?

Biz vatandaşımıza maskenin, Sayın Cumhurbaşkanımızın da talimatı olduğunu biliyorsunuz, ücretsiz verilmesini istiyoruz. Bunun için de kendilerine bir kod vererek vatandaşlarımıza -20 ila 65 yaş arası- eczanelerden temini yolunu tercih ettik. Kendilerine özellikle mesaj gelmeyen kişiler için veya telefonu olmayan veya kaydı olmayan kişiler için de eczaneye müracaat ettiğinde kimlik doğrulaması sonrası yeniden kod verilme durumunu da sağladık. 20-65 yaş arası vatandaşımıza eczaneler üzerinden ücretsiz maskeyi vermeye devam ediyor olacağız.

"POZİTİF OLAN HERKES VAKA SAYISI İÇİNDE"

Vaka sayıları hesaplanırken test sonucu negatif olan ama klinik bulguları pozitif olan ve halihazırda yoğun bakımda tedavi gören kişiler de ekleniyor mu mevcut sayıya yoksa bu kişiler de şüpheli kategorisinde mi yer alıyor?

Vaka sayısı içinde pozitif olan kliğini olsun olmasın herkes var.

(HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Sağlık emekçilerinin talebi karşılanmazken Somali'ye sağlık malzemeleri gönderildi

SONRAKİ HABER

Türk Dişhekimleri Birliği: Vergi ve SGK primleri ertelensin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa