Sermaye korona dinlemiyor, Kızılcaköy’de JES için ÇED onayı verildi
Kovid-19 salgını gündemdeyken sermaye salgını fırsata çevirerek Kızılcaköy’de yapılması planlanan jeotermal enerji santrali (JES) için ÇED onayı verdi. Kızıkcaköylüler ise karara tepkili.
Fotoğraf: Yoldaş Taş
Doğukan DOĞAN
Aydın
Jeotermal enerji santrali (JES) yapılmasına karşı verdikleri mücadele ile gündeme gelen ve bu direniş sonrası JES çalışmalarını durduran Aydın Kızılcaköy'de JES yapımı yeniden gündeme geldi. Dünyada ve Türkiye’de insanlar Kovid-19 salgınından korunmak için uğraşırken sermaye salgını fırsata çevirerek Kızılcaköy’de yapılması planlanan jeotermal enerji santrali (JES) için ÇED onayı verdi.
Kızılcaköylüler ÇED onayını kabul etmediklerini dile getirirken, Aydın Çevre Mücadelesi (AYÇEM) Sözcüsü Metin Aydın ise, dünya genelinde ekolojik sistemin bozulması sebebiyle salgınların arttığını söyleyerek karara karşı çıktı.
Kızılcaköy’de yaşayan Aşye Ayav, her sabah kalktığında çürük yumurtaya benzeyen bir kokuyla uyandığını söyleyerek, “Virüsten ölmezsek bu jeotermaller yüzünden öleceğiz. Kızılcaköylüler olarak biz jeotermale karşıyız” diyerek verilen karara tepki gösterdi.
“19 AY DİRENDİK, DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Leyla Çiyanşen ise bu kararın salgın sürecinde verilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, “Bize evde kalın diyorlar ama zengin şirket sahipleri bunu fırsat bilip toprağımıza, havamıza, suyumuza saldırıyor. 19 aydır biz köylüler direniyoruz, direnmeye devam edeceğiz. Burası küçük bir köy ne istiyorlar bizden? Yetkililerin duruma müdahale etmesini istiyoruz” dedi.
Toprağını savunmak için sonuna kadar savaşacağını dile getiren Kızıkcaköylü Fatma Orbay’da , “Zeytinimizi, incirimizi ve birinci sınıf tarım arazilerimizi yok etmek istiyorlar. Çocuklarımızın geleceğini yok etmek istiyorlar. Mücadeleyi bırakmayacağız. Madem onlar bu salgını fırsat bilip yaşam alanımıza saldırmak istiyor o halde biz de onlardan geri kalmayacağız. Bu topraklar bizim toprağımız ve yine bizim kalacak onlar gidecek” diye konuştu.
“EKOLOJİK SİSTEMİN BOZULMASI SEBEBİYLE SALGINLAR ARTTI”
Verilen kararı değerlendiren eski Aydın Tabip Odası Başkanı ve Aydın Çevre Mücadelesi (AYÇEM) Sözcüsü Doktor Metin Aydın, içerisinde bulunduğumuz salgın koşullarında böyle bir kararın verilmesinin üzücü olduğunu ifade etti. Dünya genelinde ekolojik sistemin bozulması sebebiyle salgınların arttığını söyleyen Aydın, “Korona tipi salgınların ortaya çıktığı yerlere baktığımızda hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgeler gözümüze çarpmaktadır. Bu yüzden bu virüsün ilk olarak Çin’de ortaya çıkması bir tesadüf değildir. Dünyanın geri kalanı bu durumdan azade değil. Doğanın bu şekilde tahrip edilmesi devam ettiği sürece bu salgınlar da devam edecektir” dedi.
Jeotermallerin su, hava, toprak ve gıda kirliliğine sebep olduğun hatırlatan Aydın, Adnan Menderes Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışmaya göre jeotermallerin toksit gazları havaya salmakta ve canlıların genetik yapısında değişikliklere yol açmakta olduğunu söyledi.
“KURULMASI PLANLANAN SANTRAL ŞEHİR MERKEZİNE YAKIN”
Aydın’ın en kirli illerinin başında yer aldığını, toprakta ve tarımsal ürünlerde ağır metal kirliliğinin mevcut olduğunu ifade eden Aydın, “Kurulması planlanan santral şehir merkezine ve İkizdere barajına çok yakın ve 1.sınıf bir tarım arazisi burası. Zeytin ve İncir gibi Aydın ekonomisine doğrudan katkı veren ürünler çıkmaktadır bu bölgede” dedi.
Aydın’da jeotermaller sebebiyle solunum yolu hastalıkları ve akciğer kanseri oranları sürekli artmakta olduğuna dikkat çeken Aydın, her gün jeotermalin saldığı gazları içine çeken birisinin vücudunun koronavirüse karşı göstereceği dürencin daha düşük olduğunu ifade etti.
“HAKKIMIZI ARAMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
İnsanlara evde kal denilirken bu kararın verilmesini manidar bulduğunu dile getiren Aydın, “Hakkımızı aramaktan vazgeçmeyeceğiz. Aydın’da jeotermal sahası çevresinde tarım yapan köylüler verimli ürün elde edememesi sebebiyle borç batağına batmış durumda. Bu sebeple intihar eden köylüler mevcut. Yerel yönetim bunu görmüyor mu? 39 tane jeotermal var yenisini yapmak istiyorlar, akıl almaz bir hal. Her ne olursa olsun Aydın halkı toprağına sahip çıkacaktır. Yasaklar bizi yıldıramayacak. Karara itiraz edeceğiz. Umarım ÇED süreci devam ederken şirket sahipleri bölgede kuyu açmaya, ağaç kesmeye başlamaz. Çünkü buna benzer olaylara çok şahit olduk. Kızılcaköylülerin de bu konuda tecrübesi var. Böyle bir durumda gereken cevabı vereceklerdir” diye konuştu.