Belediye-İş: İşçiyi çalıştırmak serbest, örgütlenmek, toplu sözleşme yapmak yasak

Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler Sendikası (Belediye-İş) meclisten geçen torba yasaya ilişkin açıklama yaparak işçilerin örgütlenmesi ve toplu sözleşme yapmasını engelleyen maddeleri eleştirdi. Torba Yasa ile iktidarın bir kez daha, emekçilere “ölümü, gösterip sıtmaya razı etme” yolunu seçtiğini ifade eden sendika yönetimi, "Neden mi? Çünkü Torba Yasa ile yapılan düzenleme, işten çıkarmaları yasaklamıyor, üç ay erteliyor" uyarısında bulundu. 

“ÜCRETSİZ İZİN İLE İŞÇİLER HAKLARINI KAYBEDİYOR”

İşverenin ise, torba yasada yapılan düzenlemeyle işçisini tek taraflı olarak ücretsiz izne çıkarma hakkına sahip olacağının altını çizen açıklamada,  "Bu düzenlemeyle işveren, her an işçileri ücretsiz izne çıkartabilecek. Oysa Torba Yasa yasalaşmadan önce İş Kanunu’nda, ücretsiz izin, ancak işçi ve işverenin karşılıklı yazılı anlaşması halinde mümkün olan bir düzenlemeydi. Üstelik işveren işçiye tek taraflı ücretsiz izin dayatması yaptığında, işçi haksız işlem sebebiyle sözleşmesini fesh edip, kıdem tazminatını alabiliyordu. Oysa Torba Yasayla işçi bu hakkını da kaybediyor. İşçi ücretsiz izne itiraz edip işten ayrılırsa, kıdem tazminatı bile alamayacak" ifadeleri kullanıldı.

Vekillerin ücretli izine çıkarılmasına da tepki gösterilen açıklamada, "Bu düzenlemeye onay veren zihniyet, işçiyi köle olarak gören bir zihniyettir. 45 günlük ücretli izin hakkını kendilerine hak gören vekiller, sıra asıllara emekçilere gelince, gözleri kör kulakları sağır oluyor" denildi.

“BU DÜZENLEME, BİR ANLAYIŞIN İTİRAFIDIR”

Sendika merkezi, torba yasada yapılan bir diğer düzenlemeyle, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu kapsamında düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay süreyle, toplu iş sözleşmesinin yapılması, toplu iş uyuşmazlıklarının çözümü ile grev ve lokavta ilişkin süreçlerin yasaklandığını ifade ederek salgın dolayısıyla rant projelerinden vazgeçmeyenlerin, milyarlık ihaleleri yandaş müteahhitlere verenlerin, sıra emekçinin sözleşmesine gelince akıllarına gelen ilk şeyin yasaklamak olduğunu söyledi. 

Açıklamada, “Tüm sendika üye kayıtlarının e-devlet üzerinden yapıldığını, yani tespitin de, yetkinin de kolayca verilebileceğini toplu sözleşme süreçlerinin tamamlanacağı dünya alem biliyor da, Bakanlık bilmiyor mu? O zaman bu yasak niye? İşçiyi çalıştırmak, ürettirmek serbest. Örgütlenmek, toplu sözleşme yapmak yasak. Bu düzenleme, bir anlayışın itirafıdır” denildi.

"TAŞERON İŞÇİLER AÇLIĞA MAHKUM"

Örnek olarak İstanbul Büyükşehir, İSTON ve İSBAK işyerinde, binlerce emekçinin, anayasal sendika seçme haklarını kullanarak sendikaya üye olarak toplu sözleşme için yetki vermesine rağmen bakanlığın mevzuata uygun toplu sözleme tespit belgesini gasp ettiği için yaklaşık 6 aydır toplu sözleşme yapamadığını hatırlatılan açıklamada, "Şimdi siz bu salgında hayatını ortaya koyarak gece gündüz halka hizmet için didinen bu emekçilere Torba Yasa’da yaptığınız düzenlemeyle “sizleri keyfi olarak 6 ay oyaladık, 3 ay daha bekleyin, olmazsa bir üç ay daha beklersin” diyorsunuz.  696 sayılı KHK’daki yasaklar nedeniyle yaklaşık 2 yıldır Anayasal toplu sözleşme hakları ellerinden alındığı için yüzde 4‘lük sefalet ücret artışıyla açlığa ve yoksulluğa mahkûm edilmişti. Şimdi Torba Yasa ile yüz binlerce taşeron işçisine “Anayasal sözleşme hakkınızı 2 yıl yasakladık, şimdi de üç ay, olmadı 6 ay daha bekle" diyorsunuz. Bu mu sizin adalet anlayışınız? Bu mu sizin destek anlayışınız?" diyerek çıkan yasaya tepki gösterildi. (HABER MERKEZİ)