19 Nisan 2020 10:13
/
Güncelleme: 20 Nisan 2020 06:59

Sokağa çıkma yasağına rağmen işçileri çalıştırdı: Arçelik "bulaş makinesi"

Arçelik’te çalışan işçilerden tepki: Bizim virüs tehlikemiz yok galiba baksanıza un üretmekle bulaşık makinası üretmek arasında bir öncelik farkı yok. Resmen üretim her şeye rağmen sürsün.

Sokağa çıkma yasağına rağmen işçileri çalıştırdı: Arçelik "bulaş makinesi"

Fotoğraf: DHA

Birkan BULUT
Ankara

Koç Holding, sahibi olduğu Arçelik’in solunum cihazı ürettiği reklamlarını yaparken, Ankara’da bulunan Arçelik bulaşık fabrikası ve ona sepet üreten Mefa, elektronik çip üreten Karel ve kablo üreten Kabel fabrikaları da kaymakamlıktan aldıkları özel izinle sokağa çıkma yasağına rağmen işçileri çalıştırdı. “Bu dönemde bulaşık makinesi üretmenin ne önceliği var” diyerek tepki gösteren işçiler, bulaş riski gerekçesiyle uzun süredir ekmek arası yiyeceklerle çalıştırılıyor.

"HER GÜN EKMEK ARASI YEMEKTEN KABIZ OLDUK"

5 yıldır Arçelik’te çalışan bir işçi, “Bizim virüs tehlikemiz yok galiba baksanıza un üretmekle bulaşık makinası üretmek arasında bir öncelik farkı yok. Resmen üretim her şeye rağmen sürsün” dedi. 

4 yıldır çalışan bir işçi de fabrikanın her önlemi aldığını savunduğunu ama devletin sokağa çıkma yasağını bir imza ile hemen savurduklarını söyledi. “Hiç mi canımızın kıymeti yok” diyen işçi şöyle devam etti: “Çalışma saatlerimiz değişti, eyvallah önlem dedik. Her gün ekmek arası yiyoruz, önlem dediler. Millet sandviç yemekten kabız oldu. Yani baksana bir günün bile ne kadar önemi var ama bizi yasakta bile buraya getiriyorlar.” 

"HER ŞEYİ BİZ YAPIYORUZ AMA ÖNEMİMİZ YOK"

7 yıldır çalışan bir işçi ise “Bizim hiçbir önemimiz yok” dedi. Bütün beyaz yakalıların evden çalıştırıldığını ama hâlâ işçilerin fabrikada olduğunu belirten işçi, “Anladım ki biz olmazsak bir şey olmuyor. Hepsi evinden çalışıyor. Biz sokağa çıkma yasağında bile buradayız. Her şey açık, ortada, ölen ölsün kalan sağlar bizimdir diyorlar” dedi. 

BU NASIL KÂR HIRSI?

Bir başka işçi ise mutlu olanların olmasına şaşırdığını anlatıyor: “Bazılarımız mutlu, kendini değerli hissediyor. ‘Bak geliyoruz çalışıyoruz işte, teşekkürler Arçelik’ falan diyor. Yani anlamıyorum sokağa çıkma yasağında neden bulaşık makinesi üretmek için geliyoruz? Bir günle batıyor mu, nasıl bir kâr hırsı bu? Bizim korunacak çocuğumuz eşimiz yok mu? Bizi çalıştırarak değerli değil sağlığımızı düşünmedikleri için değersiz olduğumuzu gösteriyorlar aslında. Yeri gelince biz kocaman bir aileyiz ama evde kalamıyoruz, nasıl oluyor? Soruyorum ben yöneticilere sen oğlunu dışarı yolluyor musun? 

CANIMIZI HİÇE SAYIYORLAR

Arçelik’e sepet üreten Mefa, elektronik çipi üreten Karel de izin alarak işçileri çalıştırdı. Mefa’dan bir işçi, patronların özel izinle sokağa çıkma yasağının delebilmesine tepki göstererek, “Gözlerini para bürümüş bunların, işçinin canını hiçe sayıyorlar” dedi.

Bir başka Mefa işçisi evlerine ekmek götürmek için çalışmaya mecbur bırakıldıklarını ve devletin hiç umurunda olmadığını söyledi. Bir başka işçi de salgına karşı mücadelede yaşamsal bir ihtiyaç olmayan bulaşık makinesi üretmelerine “Böyle bir dönemde neden üretiyoruz, aciliyeti ne anlamadık gitti! Bulaşık makinesi üreteceğiz diye eşek gibi çalışıyoruz” diye tepki gösterdi.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Erdoğan-Şimşek programıyla ücretleri açlık sınırının altına inen asgari ücretli işçiler ve emekliler, ramazan ayının ilk iftarını boş sofralarda karşılıyor: “Kırmızı eti zaten görmüyorduk, bu sene orucu açacak zeytin bile alamıyoruz…” Diyanet İşleri Başkanlığı da ‘Asgari ücretliler ve emeklilere fitre verilebilir’ fetvası yayımlamıştı.

İftar sofrasına 1 yılda gelen zam: Yüzde 45

Dört sene içinde güllaça gelen zam: Yüzde 1100

Pideye 2 yılda gelen zam: Yüzde 150

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
1 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et