Dünyayı saran koronavirüsün şeklinin çizilme hikayesi
Yukarıdaki resmi kaç kere gördünüz? Koronavirüsün bu ikonik illüstrasyonunun oluşturulmasını ABD’de Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezinde tıbbi ressam olarak çalışan Alissa Eckerttan'tan dinleyelim.
Fotoğraf: Rawpixel
Bu resmi kaç kere gördünüz? Akşam haberlerinde belli belirsiz gördüğünüz bu figür el ilanlarına basılıyor, sosyal medyada paylaşılıyor. Hatta rüyanıza bile girmiş olabilir.
Oysa ABD’de Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezinde tıbbi ressam olarak çalışan ve koronavirüsün bu ikonik illüstrasyonunun oluşturulmasına yardım eden Alissa Eckert için, başta sadece verilmiş yeni görevdi.
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezinin acil durum ilan etmesinden bir gün sonra, 21 Ocak’ta bu merkez Eckert ve iş arkadaşı Dan Higgins’ten yeni koronavirüs için bir ‘kimlik’ yaratmasını istedi. Eckert, başta çizecekleri şeyin önceki diğer tasarımları gibi sadece birkaç haber programında görüneceğini düşünüyordu.
TASARIM HIZLA YAYILDI
Salgın büyüyüp yayılmaya başlayınca Eckert ve Higgins’in tasarımı da aynı hızla yayılmaya başladı. ‘Dünyanın her yerinde karşımıza çıkmaya başladı’ dedi Eckert tasarımları için.
Eckert anlaşılması zor tıbbi kavramları sanatı kullanarak daha anlaşılabilir kılıyor. Bununla beraber Eckert, daha önce yaptığı bir sürü doğum kusuru illüstrasyonu hakkında ‘Fotoğraflara göre insanların bakıp anlaması için daha kolay’ ifadesini kullanıyor.
Eckert’in en sevdiği yeni illüstrasyonlardan biri olan bel soğukluğu bakterisi 2019’da antibiyotik direnci raporunda kullanılmış. Eckert’in tasarımına göre bu bakteri bir deniz anası gibi yüzüyor ve iç içe geçmiş almaçları var. Eckert bu tasarımın amacının bakteriyi canlı gibi göstererek insanları bilinçlendirmek olduğunu söylüyor.
Yıllarca virüslere farklı yaklaşımlar sergileyen Eckert, Higgins ve iş arkadaşları bazen zika virüsünde yaptıkları gibi virüsün vektörüne odaklanırken bazense ebolada yaptıkları gibi virüsün semptomlarına odaklanıyorlar.
Koronavirüs illüstrasyonundaysa tıbbi ressamların ‘reklam çekimi’ dedikleri, virüsü ayrıntılı ve yakından gösteren bir tasarım tercih ettiler.
Yeni koronavirüs de diğer virüsler gibi ona özelliklerini veren proteinlerle kaplı. Virüsün insan hücrelerine tutunmasını sağlayan S-proteinleri (resimdeki kırmızı kümeler), sarıyla gösterilen ve virüsün hücre içine girmesini sağlayan zarf veya E-proteinleri, sarıyla gösterilen ve virüse şeklini veren membran ya da M-proteinleri.
Bilim insanlarına danıştıktan sonra aradıkları bilgiye RSCB Protein Veri Merkezinden ulaşan Eckert ve Higgins bu bilgiyi derleyip illüstrasyona çeviriyorlar.
‘SİHRİN GERÇEKLEŞTİĞİ YER: SOFTWARE PROGRAMI’
Diğer sanatçılar boya kullanırken Eckert’in ekibi bazı software programları kulanıyor. Eckert’e göre, ‘Asıl sihrin gerçekleştiği yer’ bir software programı olan Autodesk 3d Max, bunu fotoğraf stüdyosu gibi düşünmüşler. Bu program yardımıyla virüsün bölümlerini düzenleyip farklı renkler, dokular ve ışıklar deniyorlar.
Katı bir doku seçen Eckert, bunun dokunulabilir gibi görünmesini istediğini söylüyor. Eckert, ışık ve gölge gibi detayların da dikkat çekmek ve durumun ciddiyetinin kavranması için önemli olduğunu belirtiyor.
Virüste M-proteinlerinin sayısı daha fazla olsa da virüsün bu kadar hızlı yayılmasından sorumlu olan S-proteinleri virüsün illüstrasyonunda öne çıkartılmış.
Virüsün görüntüsünü tasarlarken dikkat çekmesi amacıyla birbirlerine uyan renkleri seçen Eckert ve ekibi, turuncu ve yeşille beraber gri rengin üzerine kırmızı rengi seçmişler.
‘TASARIM İŞİNİ İYİ YAPTI’
Yapması bir hafta süren bu illüstrasyonun tasarımcısı Eckert’e göre bu başarı artık bir standart belirleyecek. ‘Tasarlanması gereken yeni bir virüs çıktığında artık o da bir reklam çekimine girecek’ diyor Eckert.
Bu tasarım gerçekten epey yayıldı. İllüstrasyonunun kurabiyelere ve örgü örme projelerine dönüştüğünü gören Eckert’e, birisi bu tasarımın kendisine gittiği süpermarkette musallat olduğunu, eğer bir şeye dokunacak olursa aklına bu dikenli damlacığın geldiğini söylemiş. Bunu duyduğuna sevindiğini ifade eden Eckert, tasarımının işini iyi yaptığını söylüyor.