2020 yılına not
Denizli’den Çevre Mühendisi Gürol Gök, pandemi döneminde Salda Gölü ve Denizli’nin Kale ve Tavas ilçelerine yapılması planlanan Avdan Termik Santraline ilişkin yazdı.
Fotoğraf: CHP Basın
Gürol GÖK
Çevre Mühendisi
Denizli
31 Aralık 2019 gecesi insanlar umutluydu. Neden olmasın ki? 2020 yılı yeni umutlar yeni hayaller demekti. Çok uzun değil 10 Ocak’ta umutlar yerini koronavirüs pandemisine bıraktı. Çalışmak zorunda olmasına rağmen insanlar can havliyle evde kalmaya, azalan talep dolayısıyla fabrikalar ve işyerleri ise ya işçi çıkarıp giderini azaltmaya ya da tamamen kapatmaya başladı. Evde kalamayıp çalışmak zorunda olanların sayısı hayli fazla.
İşte tamda böyle kötü bir senaryo çizerken, sosyal medyaya ve ajanslara bazı görüntüler düştü. Zamanlaması size de manidar gelmiştir: “Salda’da Doğa Katliamı.”
Neydi bu doğa katliamı; Burdur’un Yeşilova ilçesi sınırlarında bulunan ve turkuaz renkli suyu, beyaz kumsalı nedeniyle ‘Türkiye’nin Maldivleri’ olarak anılan Salda Gölü’ne yapılacak Millet Bahçesi için iş makineleri çalışmaya başladı. Yaklaşık 3 milyon yılda oluşan, hidromanyezit adı verilen, Marstaki toprak yüzeyiyle aynı yapıya sahip, bilim insanları tarafından doğal laboratuar olarak anılan Salda Gölü’ndetüm doğal yapıyı tekerlek izleri ve kepçe darbeleri ile bozup 1metre kot düşülerek o bembeyaz toprak söküldü ve 5 km ilerideki bir alana götürüldü. Yaşanılan doğa katliamının genel hikâyesi bu…
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olaya el koyduğunu ve firmaya cezai işlem uygulandığını, TOKİ ise bölgeye güvenlik kameraları kurduğunu ve 24 saat izleneceğini açıkladı. Fakat götürülen toprak ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı. Halbuki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın Eylül ayında bölgeye yaptığı ziyarette mutmain olduğu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ise “Göle asla zarar verilmeyecek”dediği hala hafızalarımızdan silinmemişti.
Hidromanyezit ya da diğer adıyla huntitin çoğunlukla kullanım alanı; ısıtıldığında ortaya çıkan CO2 içeriğinden dolayı alev geciktirici dolgu malzemesi olarak kullanılmasıdır. Kaderin cilvesi sanırım yangından mal kaçırırken yangın geciktiricinin kullanılması… Evde kal çağrıları yapılırken ve insanlar dışarı çıkmaya korkarken iş makineleri oraya neden, nasıl girdi? Topluluk içinde bulunmamaya dikkat ederken neden rant için millet bahçesini inşaetmek için uğraşıyoruz? Bu soruları Salda gölü için biz Çevre Mühendisleri olarak uzun zamandır soruyoruz peki ya diğerleri…
Yine geçtiğimiz hafta içi Denizli’nin Kale ve Tavas ilçelerine yapılması planlanan Avdan Termik Santrali’ne ait ÇED raporu hazırlanmış yurttaşların rapora itiraz etme süresinin 10 gün olduğu bildirilmişti. CHP Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’nın ‘Evde mi kalalım, ÇED’e itiraz etmek için valiliklere mi gidelim?’ diye tepki göstermesinin üzerinden çok geçmedi. Denizli yerelinde örnekleri çoğaltmak mümkün… Pamukkale ilçesindeki milyarlar harcanarak ve yüzlerce ağaç katledilerek yapılan Seyir Tepesi; tabiri caizse kel tepe, Büyük Menderes’in kirliliği, organize sanayinin çürük suyu, hava kirliliği, iklim değişikliği vs…
Gelelim işin özüne; insan, doğayla var olduğunu ne zaman anlayacak? Kendisinin de doğanın bir parçası olduğu gerçeğini yine görmezden mi gelecek? Tüm bu olanlara kim dur diyecek. Herkes kendi payına düşeni ne zaman yapacak? Ne dersiniz bu sorular için çok geç kalınmadı mı?
Sanırım sorulan bütün soruları boş geçtik. Tüm sorular boş olduğuna göre doğa konusunda yine sınıfta kaldık. Sözlerime son verirken söylenecek kelimeler belli galiba “Doğayı sevin, Sağlıcakla Kalın”