Tüm Bel Sen MYK Üyesi Burunucu: AKP’li belediyeler çalışanlardan kesinti yapıyor
Tüm Bel Sen MYK Üyesi Satı Burunucu, koronavirüs salgını nedeniyle belediye emekçilerinin yaşadığı sorunları Evrensel'e anlattı.
Burcu YILDIRIM
Ankara
Tüm Bel Sen MYK Üyesi Satı Burunucu, salgın döneminde yerel yönetimlerin durumunu ve nasıl olması gerektiğini Evrensel’e değerlendirdi. Burunucu, hükümetin kaybettiği yerel yönetimlerle hesaplaşmak için halk sağlığını hiçe saydığını ve belediyelerin işlerini engellediğini söyledi. Buna rağmen AKP’li birçok belediyenin ise dayanışma kampanyalarının sürdüğüne dikkat çeken Burunucu, “Üstelik dayanışma kampanyaları adı altında işçilerden ve belediye memurlarından da onların bilgi ve rızası olmadan önemli kesintiler yapıyorlar. Tablo gösterilenin çok daha dışında ve bu hesaplaşma giderek halkın maduriyetini arttıran noktaya doğru ilerliyor” dedi.
Salgınla mücadele etmek için merkez hükümetin yerel yönetimlerle beraber planlama yapmasının beklendiğini söyleyen Tüm Bel Sen Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Satı Burunucu, “Buna uygun olarak da yetki, kaynak ve bütçe oluşturulmalıydı ancak bırakın tüm bu önlemleri, pandeminin ilan edildiği günün hemen ertesinde 8 böge belediyesine yakın zamanda ise Ceyhan ve Urla Belediyelerine de kayyum atandı. Bu süreçten sonra da İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere büyükşehir belediyelerine de halk sağlığının korunması için alınan önlemleri ve dayanışma kampanyaları engelleniyor” dedi.
‘HÜKÜMET BELEDİYELERLE HESAPLAŞMAK ADINA HALK SAĞLIĞINI HİÇE SAYIYOR’
AKP hükümetin kaybettiği belediyeler ile hesaplaşmaları uğruna halk sağlığını hiçe saydığını ifade eden Burunucu, “Bunun sonucunda milyonlarca emekçi ve halk zarar görecek. Hafta sonu yasağına rağmen özel izinlerle milyonlarca işçi çalıştırılıyor. Emekçilerin ihtiyacı belirlenip bir planlama yapılmadığı sürece de salgınla baş etmede çizilen pembe tabloların bir anlamı yok. Hem salgının siyasi sorumluğunu üstlenmeyen ve yerine getirmeyen hükümet kaybettiği belediyeleri halkın nezdinde kampanyalarını engelleyerek kötü bir duruma itmeye çalışıyor. Aynı zamanda AKP’li birçok belediyede dayanışma kampanyaları sürüyor ve bir engelleme yok ama bunlar yardımlar nasıl dağıtılıyor, kimlere iletiliyor bilgileri yok. Üstelik dayanışma kampanyaları adı altında işçilerden ve belediye memurlarından da onların bilgi ve rızası olmadan önemli kesintiler yapıyorlar” diye konuştu. Yine bu belediyelerde işçi ve memurların yemek yol ve diğer ihtiyaçlarından da dayanışma adı altında hakların gasbedildiğini söyleyen Burunucu, “Tablo gösterilenin çok daha dışında ve bu hesaplaşma giderek halkın maduriyetini arttıran noktaya doğru ilerliyor” dedi.
Merkezi hükümet tarafından bir planlama ve bütçeleme çalışması yapılmadığı için gıda-erzak dağıtımı, kimi büyük semt ve iş yerlerini dezenfekte etme gibi işlerin yerel yönetimlere kaldığını ve iş yükünün arttırdığını dile getiren Burunucu, “ Özellikle zabıta ve itfaiye emekçileri, sağlık emekçilerini taşıyorlar. Sokağa çıkma yasağı olduğu günlerde kimi vatandaşların ulaşımını sağlıyor, erzak dağıtıyor, yaşlı bakımı ve siparişlerini yapıyorlar. Bunun yanında temizlik işçileri ve otobüs şoförleri de yoğun olarak çalışıyor. Bu sebeple de vaka sayıları giderek artıyor” diye hatırlattı.
‘İDARİ İZİN İÇİN KRONİK HASTALARDAN ENGELLİ RAPORU İSTENİYOR’
Salgın başlar başlamaz belediyelere önlemleri içeren taleplerini ilettiklerini ve buna birkaç belediyenin döndüğünü belirten Burunucu, “Kronik hastalığı olan arkadaşlarımız kimi belediyelerde izinli iken kimilerinde çalıştırılıyor ve kronik hastalardan idari izin için engelli raporu isteniyor” dedi. Sendikal örgütlülüğün olduğu ve takip edildiği yerlerde taleplerinin hayata geçtiğini ifade eden Burunucu, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi örneğinde olduğu gibi bütün belediye başkanlıklarının vaka ve kayıp sayılarını açıklaması ve iş yerlerlerinde yaygın test yapılmasını istiyoruz. İş yerindeki vakaları gizlemeye çalışan müdürlükler var veya vaka görüldüğünde evlerine gönderilen çalışanlar var. Bunların da konaklama, beslenme gibi ihtiyaçlarının çözülerek karantinaya alınmasını istiyoruz” diye konuştu.
‘SÜREÇ BERABER PLANLANMAZSA İNSANLAR ÖLÜMLE YAŞAM ARASINDA BIRAKILMIŞ OLACAK’
Burunucu, gerekli tedbirlerin alınmadığı sürece işçilerin ve belediye memurlarının işten kaçınma hakları olduğunu hatırlatarak “Belediyeler ise her işi sendikalarla paylaşarak açıklıkla yapması gerekiyor. Özellikle çeşittli fabrikalardaki emekçilerin güçlenmesi ve yoksul semtlere dağıtım ve dayanışmanın gözetilmesini istiyoruz. Zabıta ve itfaiye emekçilerine iki iğer belediye işçilerine bir maaş tutarında risk ikramiyesi verilmesini talep ediyoruz. Zorunlu mal üretim ve hizmetler tanımlanarak diğer üretim hizmetlerinin de durdurulması gerekiyor. Merkezi yönetim de bu süreci belediyelerle beraber planlamak zorunda yoksa ölümle yaşamak arasında insanlar başetmeye bırakılmış durumda olacak” dedi.
