KESK İstanbul Şubeler Platformu: İstanbul’da en az 1328 kamu emekçisi Kovid-19 oldu

İstanbul'da 35 iş yerinde en az 1328 kamu emekçisinin Kovid-19'a yakalandığını açıklayan KESK İstanbul Şubeler Platformu, zorunlu işler dışında kamu hizmetlerinin durdurulmasını istedi.

GÜNCELLENDİ

Fotoğraf: Burak Akbulut/AA

ANASAYFA

GÜNCEL İŞÇİ-SENDİKA

Paylaş

KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Yürütmesi tarafından kurulan KESK İstanbul Kovid-19 Salgın İzleme Kurulunun paylaştığı rapora göre İstanbul’da hastaneler, PTT büroları, nüfus tapu müdürlükleri, vergi daireleri, İŞKUR binaları başta olmak üzere 35 işyerinde toplam 1328 kamu emekçisinin koronavirüs testi pozitif çıktı. Koronavirüse rastlanan 35 işyerinden sadece 3’ünde karantina uygulandı. KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Yürütmesi hem emekçilerin hem halkın sağlığı için zorunlu işler dışında kamu hizmetlerinin durdurulmasını, emekçilere ücretli izin verilmesini talep etti.

KESK’e bağlı sendikaların İstanbul şubelerinin gönderdiği raporlardan elde edilen bilgiler salgının başladığı tarihten 17 Nisan 2020’ye kadar olan dönemi kapsıyor. Rapora göre en fazla vaka açık ara farkla sağlık iş kolunda meydana geldi.

SES’in Aksaray (324), Şişli (187), Bakırköy (156) ve Anadolu (540) şubelerine bağlı işyerlerinde toplam 1207,
Yol, yapı ve altyapı, bayındırlık tapu kadastro hizmetleri iş kolunda 22,
Tarım ve ormancılık hizmetleri iş kolunda 22,
Büro iş kolunda 28,
Basın yayın iletişim ve posta hizmetleri iş kolunda 49 pozitif vaka meydana geldi.
Koronavirüs testi pozitif çıkan 7 sağlık emekçisi, 1 büro emekçisi yaşamını yitirdi.
Koronavirüse rastlanan 35 işyerinden sadece 3’ünde karantina uygulandı.

ÇALIŞMA SÜRELERİ DÜŞÜRÜLMÜYOR

Hükümetin zorunlu olmayan kamu işyerlerinde çalışmayı zorunlu kılmasının hem kamu çalışanlarını hem de yurttaşların sağlığını tehlikeye attığı belirtilen raporda işyerindeki çalışmalara ve sürelere şu şekilde yer verildi:

MEB’e bağlı ilkokul, ortaokul ve liselerin tatil edilmesiyle bu okullarda görevli öğretmenler idari izini sayılırken MEB’e bağlı il-ilçe teşkilatlarında görevli personel ile okullardaki idari kadro ve diğer kamu kurumlarına bağlı tüm birimler çalışmaya devam ediyor.
PTT şubelerinin birçoğu kapatıldı, posta hizmetleri ağırlıklı olarak PTT merkezleri üzerinden yürütülüyor. PTT merkezlerinde dönüşümlü çalışma uygulanmasına rağmen dağıtım bölümündeki çalışanlara dönüşümlü çalışma uygulanmıyor.
Sağlık iş kolunda kimi kurumlarda kısmen genelgeler çerçevesinde dönüşümlü çalışmaya geçilmiş olsa da özellikle alanlarda 4D kadrosunda çalışanlarda dönüşümlü çalışma hayata geçirilmediği gibi hemşireler grubunda fazla mesailer söz konusu.

BAĞIŞLA GELEN EKİPMANLARIN KALİTESİ DÜŞÜK

Raporda çalışmanın devam ettiği işyerlerinde “Kronik rahatsızlığı bulunanların idari izinli sayılması gibi” alınan tedbirlerin Cumhurbaşkanlığı genelgesine genel olarak uygun olduğu ancak maske, eldiven, siperlik ve hijyen malzemelerinin yetersiz oldu belirtildi. Özellikle sağlık iş kolunda kullanılan koruyucu ekipmanların büyük oranda bağışlarla karşılandığı vurgulanan raporda, “Bağışların kalitesinin giderek düştüğü gözlenmektedir” ifadeleri dikkat çekti.

Sağlık emekçilerinin barınması konusunda ayrılan yerlerin yetersiz olduğu ve buralarda yemek ihtiyacının karşılanmadığı aktarılan raporda, “Çalışan sağlık emekçilerinin ulaşım ihtiyacı ücretsiz kılınmış olmakla beraber toplu ulaşım kullanıyor olmaları risk faktörü olarak belirlenmiştir” dendi.

VAKA GÖRÜLEN İŞYERLERİNDE UYGULAMALAR FARKLILIK GÖSTERİYOR

Vaka görülen işyerlerindeki uygulamaların birbirinden farklılık gösterdiği dile getirilen raporda, “Bazı iş kollarında çalışanlar 14 gün evlerde karantinaya alınmış, bazı işyerlerinde hastayla aynı odada çalışanlar karantina için evlerine gönderilmiş, çalışma odası kapatılmış. Bazı işyerleri ise vaka tespitinde çalışanlara 14 gün karantina izni vermiş, işyerlerinde geçici olarak hizmeti durdurmuştur. Vaka görülen işyerlerinde görülen farklı uygulamalar ve karantina yoluna gidilmemesi, hem hizmet veren kamu emekçilerini hem de hizmet alan yurttaşların sağlığını tehlikeye atmaktadır. Ayrıca vaka görülen işyerlerinin birçoğunda bütün çalışanları ve ailelerini kapsayan bir tespit (test) ve izolasyon çalışması yürütülmemiştir” ifadeleri kullanıldı.

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ İŞ YÜKÜ DE KAYGILARI DA ARTTI

Raporda salgın sürecinde özellikle sağlık çalışanlarının iş yükünün arttığını ve buna bağlı olarak kaygılar yaşandığı belirtildi. Sağlık iş kolunda alınan tedbirlerin başarılı olabilmesi için önce çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerektiği vurgulanan raporda, “Saatlerce kişisel koruyucu ekipmanlar içinde çalışan bir sağlık çalışanı günlük yapmış olduğu işin en az 5 katı efor sarf ediyor. Bu fiziksel yorulma karşısında kendini korumaya enerjisi kalmıyor. Dolayısıyla ilk koşul olarak çalışma sürelerinde kısıtlamaya gidilmez ve bu iş yüküyle sağlık emekçileri devam ederse birçok çalışanın geri dönüşümü olmayan sıkıntılar yaşaması kaçınılmaz. Sağlık iş kolunda hâlâ kişisel koruyucu ekipmanın eksik olduğu kurumlar olduğu görülmektedir. Özellikle birinci basamak sağlık kuruluşları, hiç ulaşılmayan, ulaşılmasına rağmen de ciddi yetersizliğin yaşandığı yerler olduğu bilinmektedir. Sürecin şeffaf yürütülmemesi Kovid-19 olan sağlık çalışanlarının sayısını belirlemekte sorunlar yaşanmasına neden olmaktadır. Çalışmanın sürdüğü iş kollarında çalışanların ciddi şekilde kaygılı olduğu gözlenmektedir. Özellikle sağlık iş kolunda malzeme yetersizliğine düşme, hasta iken de çalışmak zorunda kalınabileceği düşüncesi bütün çalışanların psikolojisini etkileyen faktörlerin başında gelmektedir. Diğer taraftan yakınlarını hasta etme çalışanların en çok endişe duyduğu mesele olmuştur” dendi.

ALINMASI GEREKEN ACİL ÖNLEMLER

KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Yürütmesinin öne çıkan önerileri ise şu şekilde:

Yaşamsal öneme sahip olmayan iş kollarında çalışan bütün emekçiler mali ve sosyal hakları korunarak ücretli izne çıkarılmalıdır.
Çalışmayı sürdüren kamu emekçilerine düzenli test uygulanmalıdır.
Kovid-19 vakası görülen işyerlerinde karantina uygulanmalıdır.
Salgınla mücadele konusunda kamu kurumları şeffaf olmalı, meslek örgütleri ve ilgili sendikalar sürece dahil edilmelidir.

Sağlık iş kolunda:

Beslenme konusunda gıda takviyeleri yapılmalı, barınma konusundaki yetersizlikler çözülmeli.
Ataması yapılmayan sağlık emekçilerinin ataması yapılmalı, KHK’li sağlık emekçileri işlerine geri dönmeli, güvenlik soruşturmasında bekleyenler işe başlatılmalı.
Bakanlığın açıklamış olduğu tavan performans ödemesinden yararlanamayan 4D kadrosunda çalışan sağlık emekçilerinin özlük ve mali haklarında bir an önce iyileştirmeye gidilmelidir.

Basın yayın iletişim ve posta hizmetleri iş kolunda:

Halk ile birebir temas halinde olan tüm PTT personeline düzenli aralıklarla Kovid-19 testi yapılmalı.
Özellikle maaş dağıtımında çalışan dağıtıcı arkadaşlara tam teşekküllü koruyucu kıyafetler temin edilmeli.
UPİM, AVPİM, AYPİM gibi kargo ve posta işleme merkezlerindeki gönderiler, iş yerleri ve personel servis araçları günlük dezenfekte edilmeli.
Çoğu idari izinli personelden dolayı zaten az personelle hizmet veren PTT’nin acilen personel alımına giderek dağıtımdaki personelin de Cumhurbaşkanlığı genelgesindeki dönüşümlü esnek çalışmaya geçilmesi sağlanmalıdır.

EMEKÇİLER ÇALIŞIRKEN KORUNMAK İSTİYOR

KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ayfer Koçak gazetemize yaptığı açıklamada, “Mesela PTT’de sürekli sahada olan arkadaşlarımız, bütün gün aynı maskeyi kullanmak zorunda kaldıklarını söylüyor. Yarım saatlik ömrü olan maskeler bunlar. Sağlık emekçilerinden gelen en önemli şey ise ekipmanların birçoğunun koruyuculuk noktasında güçlü olup olmaması konusunda kaygılarının olduğu. Kalite kontrolünün yapılıp yapılmadığına ilişkin net bilgiye ulaşamıyoruz. Eğitim emekçilerinin ek derslerinin sürekli gündem olması... Öğretmen arkadaşlarımız farklı iş alanlarında, vefa gruplarında resen atama usulüyle çalıştırılıyor. Zorunlu değil deniyor ama itiraz etmek isteyen arkadaşlarımız fişlenmekten kaygı duyuyor. Vefa grubu içerisinde çalışan arkadaşlarımızın da testinin pozitif çıktığını öğrendik. Tapuda maliyenin bazı birimlerinde Kovid-19 test vakalarında sadece o oda kapatılmış, o odada çalışanlara test yapılmış. Orada ortak kullanılan alanlar olduğu için tüm emekçilere test yapılması gerekiyor. Emekçilerin yaşamlarını devam ettirebilmek, sağlık, beslenme ihtiyaçlarını karşılamak açısından çalışmaktan yana bir sıkıntısı yok ama çalışırken ölmek istemedikleri çok açık. Çalışırken korunmak istiyorlar” dedi.