21 Nisan 2020 11:17

Paralel evrende taklalar: Üzüm de yedirmeyiz, bağcıyı da bağlarız

Salgın koşullarında da bu saldırganlığı sürdürmesinin kendisi açısından bir mantığı elbette var: İktidar cebi şişkinler dışında geniş halk kesimleri açısından süreci yönetmekte zorlanıyor.

Ekmek fotoğrafı: DHA & Mahir Ünal fotoğrafı: twitter.com/mahirunal & Recep Tayyip Erdoğan fotoğrafı: Murat Kula/AA

Paylaş

Mesut BAYLAV
Adana

"Anadolu'da 'ayrı baş çekmek' deyimi vardır. Bunun devletteki karşılığı paralel yapıdır.”

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal geçtiğimiz günlerde Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin halka ücretsiz ekmek dağıtmasının valilik kararıyla yasaklanmasına dair yukarıdaki açıklamayı yapmıştı.

Ünal’ın açıklamasının ertesi günü Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ardından açıklama yaparak Suriye’den Libya’ya, Koronavirüs ile mücadeleden öğrencilerin uzaktan eğitimi "benimsediğine" kadar birçok alana dair başarılı bir süreç işlettiklerini ifade etmekten geri durmadı.

İktidarın paralel evreninde işler böyle giderken halkın evreni iktidarınki ile pek de paralel değil. Mahir Ünal’ın "ayrı baş çekmek" söylemi, kendisinin niyetinden bağımsız olarak iktidar-halk ilişkisi açısından da uygun bir söylem gibi duruyor.

Erdoğan, "Yürüttüğümüz operasyonlarla son iki haftada toplam 38 teröristi etkisiz hale getirdik. Türkiye'nin iç ve dış güvenlikle ilgili çalışmalarımızı kesintisiz ve tavizsiz sürdürüyoruz" meselesini kendi gündemine taşırken halkın geniş kesimleri virüsten olmazsa açlık belasıyla yarına sağ çıkabilmek, ekmek bulabilmek derdinde.

Erdoğan uluslararası kamuoyunu Darbeci Hafter’in yönetimine karşı ülkenin meşru yönetimine destek vermeye çağırırken halkın aklı Libya’da değil yarın kadar yakın bir gelecekten kaygılı olmanın sancısı içerisinde.

“Cumhurbaşkanlığını, Sağlık Bakanlığını, Valiliği, Kaymakamlığı hiçe sayarak kendi başına yardım toplamaya, ekmek dağıtmaya, hastane kurmaya benzeri işler yapmaya kalkışıyorlar. Asli işlerini yürütemeyen CHP'li belediyelerin salgınla mücadeleyi hiçe sayarak giriştikleri bu tür faaliyetlerin amacı halka hizmet vermek değil şov yapmaktır” diyor Erdoğan muhalif belediyeleri hedefine alarak.

İçerisinden geçtiğimiz dönem tek adam rejiminin "kerameti kendinden menkul" politikalarının görünürlüğünün arttığı bir dönem.

Benden habersiz kuş uçarsa yakarımcı akıl, bugün bir halk ekmek kuyruğunda kendisini gösteriyor. Şaşılacak iş değil. İktidar, kendisinden başka -Erdoğan’ın saydığı kurumlar tek adam rejiminin yukarıdan aşağıya akıl taşlarını oluşturuyor- ya da kendisinden habersiz, kendisine bağlı olmayan, kendi sözünden çıkma potansiyeli taşıyanlara baskıyı arttıralı epeyi oluyor. Bugün gelinen salgın koşullarında da bu saldırganlığı sürdürmesinin kendisi açısından bir mantığı elbette var: İktidar cebi şişkinler dışında geniş halk kesimleri açısından süreci yönetmekte zorlanıyor. ‘Beceriksizlikler’ görünür olurken kendisi dışında ortaya olumlu sayılabilecek işlerin çıkmasının önüne geçiyor. Maske dağıtımını dahi eline yüzüne bulaştırırken birilerinin çıkıp halka ücretsiz ekmek dağıtmasına göz yumacak değil elbet.

Bağa girip bağcıyı dövelim, soran olursa biz buraya üzüm yemeye geldik deriz. Kavgayı soran olursa da sorumlu bağcı, onu suçlayın deyip çıkarız işin içinden. Üzümü de yedirmeyiz, bağcının da ellerini kollarını bağlarız, olur biter. İktidarın salgın sürecinde de uygulamaya çalıştığı bu iken tek adam rejimini güçlendirme hamlelerini hız kesmeden sürdürmesini, halk sağlığının değil rejimin sağlığının önemli olduğu gerçeği üzerinden görmemiz mümkün.   

ÖNCEKİ HABER

Depolar doldu, petrol fiyatları çakıldı

SONRAKİ HABER

İstanbul’da Yenimahalle ve Tozkoparan ile Bitlis’te 6 mahalle riskli alan ilan edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa