Ilısu Barajı’nda su, kaplumbağaların yürüyüşünden daha hızlı yükseliyor
Batman'da bulunan Ilısu Barajı’ndaki su seviyesinin hızla yükseldiği Dicle Vadisi'nde bazı canlı türleri yaşamlarını yitirirken, bazıları canlarını zor kurtarıyor.
Fotoğraf: MA
Metin YOKSU
Dicle Nehri ve Botan, Garzan, Kezer ve Başur Çay'larını gölete çeviren Ilısu Barajı’ndaki su seviyesi, baharın etkisiyle dağlardaki karların erimesi ve sağanak yağış nedeniyle yükseliyor. Barajda, su kotunun en üst kodu olan 527'nci kota ulaşmasına son 10 metre kaldı. Yapılan resmi açıklamalara göre baraj gövdesinde su miktarı 115 metreyi aşarken, su miktarı ise 7,6 milyar metreküpü aştı. Bugüne kadar kaç yerleşim yerinin su altında kaldığına dair resmi bir açıklama yapılmazken, su altında kalacak 199 yerleşim yerinin neredeyse tamamı suya gömüldü. Binlerce dönümlük mera ve ekili alanın baraj nedeni ile su altında kaldığı vadilerde bugüne kadar ise binlerce canlı baraj yüzünden boğularak can verdi.
CANLILAR YUVALARINDAN KAÇTI
Fırat Nehri üzerinde yapılan HES ve barajlar nedeni ile binlerce canlının yaşam alanı yok edilmesinin ardından Dicle Nehri'nin baraja çevrilmesi ile birlikte binlerce canlının burada da yaşam alanı yok edildi. Kış aylarında yükselen baraj suları, baharın gelişi ile birlikte hızlı bir şekilde yükseldi. Köylüler, kimi yerlerde yaban domuzlarının suda boğulduklarını gördüklerini kaydetti. Yuvalarına su giren birçok yılanın kaçarak daha yükseklere çıkmaya çalıştıklarına şahitlik ettikleri ifade eden köylüler, baraj suları nedeniyle kaçamayan binlerce canlının ise suda boğulduğunu vurguladı.
SU ÜZERİNDE CANSIZ HAYVANLAR
Batman'ın Çayüstü (Beda) Köyü barajdan etkilen yerleşim yerlerinden sadece biri. Köy yüksek bir yerde olduğu için barajdan etkilenmezken, köyün çevresindeki doğal güzellik ise yok edildi. Tarihi mağara yerleşimlerinin bulunduğu köyde yaşayan Kadri Ekinci'nin tanıklıkları barajın etkilerini gözler önüne seriyor. Köyde aynı zamanda çobanlık yapan 21 yaşındaki Ekinci, gezip dolaştığı tüm alanların hayvanlar ile birlikte sulara gömüldüğünü anlatıyor.
Gördüğü karınca yuvasını bir gün sonra göremediğini ve canlıların öldüğünü, yılanların kaçtığını anlatan Ekinci, "Doğamız yok ediliyor. Bugünlerde bir virüs salgını var eğer siz bir yerin doğasını yok ederseniz orada virüs sizce çıkmaz mı" diye sordu. Vadide bulunan kanyonların tamamına su dolduğunu belirten Ekinci, "Bir gün su da yaban domuzu, bir gün kaplumbağa gördüm ve kimileri henüz yavru idi. Bunların yuvaları su doldu. Ne yapsın hayvan, nereye gitsinler? Yılanların yuvalarından kaçtıklarına defalarca şahitlik ettim. O yüzden bazen su kenarına inmeye çalışıyorum. Sudan kurtarılacak bir canlı var ise onu kurtarmaya çalışıyorum" dedi.
İKİ KAPLUMBAĞA KURTARILDI
Çekimleri yaptığımız sırada uçurum dibinde bulunan iki kaplumbağayı fark eden Ekinci ve arkadaşları, tehlikeyi göze alarak kaplumbağaları dik yamaçtan yukarı çıkardı. Doğaya müdahale etmenin doğru olmadığını belirten köylülerden İbrahim Ekinci ise "Bu hayvanlar sudan kaçıyor, kendilerine yuva arıyor. Ama su kaplumbağaların yürüyüşünden daha hızlı ilerliyor" dedi. (MA)