Kürt Gazeteciler Günü kutlanıyor: Cezaevindeki gazeteciler serbest bırakılsın
22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü dolayısıyla açıklama yapan basın meslek örgütleri cezaevindeki gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi.
Fotoğraf: Evrensel
Mîqdad Mîdhed Bedirxan tarafından, 22 Nisan 1898’de Kahire’de basılan ilk Kürtçe gazete olan Kürdistan Gazetesi’nin yayın hayatına başlamasının üzerinden 122 yıl geçti. 1973 yılından beri ise her yıl 22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü olarak kutlanıyor. Bugün dolayısıyla yapılan açıklamalarda, cezaevlerindeki gazetecilerin serbest bırakılması çağrısı yapıldı.
ÖZGÜN KADIN BASINININ TAŞIYICILIĞI ÜSTLENİLDİ
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu, 22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Kürt basının temelleri 122 yılı bulduğu belirten açıklamada, bugün baskı, engelleme, kapatma ve el koymaya rağmen yayın hayatının devam ettiği ifade edildi. Hakikat arayışçılığı yapan Kürt basın çalışanlarının bugünü kutlanan açıklamada, “Kürt basını yüzyıllara varan mesleki yolculuğunda önemli başarılara, kazanımlara ve yeniliklere de imza attı. Bu kazanımların en önemlisi olan geliştirdiği özgün kadın basını ile hem kadın mücadelesinin mirasının hem de basın geleneğinin taşıyıcılığını üstlendi. Çıktığımız yol uzun, meşakkatli ama aydınlık bir yol. Çünkü bu yolu, Mîqdad Mîdhed Bedirxan’dan Musa Anter’e, Gurbetelli Ersöz’e, Ayfer’e, Nujiyan’a, Rohat’a ve adını satırlara sığdıramayacağımız ölümsüzleşen nice meslektaşlarımızın yarattığı cesaret, kararlılık ve inançla adımlıyoruz” denildi.
HAKİKATİN İZİNDEN ISRARLI YÜRÜYÜŞ
HDP Basın Yayın ve Propaganda Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel’de Kürt Gazeteciler Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.
Kürt basın tarihinin 122 yıl önce Kahire’de sürgünde başladığını söyleyen Temel, “1898’de sürgünde başlayan Kürt basın çalışmaları, 90’lı yılların baskı ve şiddet ikliminde son derece zor şartlar altında çalışmalarını sürdürdü. Özellikle 90’lı yılların karanlığında Kürt toplumunun ve hakikatin sesi olan birçok basın emekçisi sokak ortasında katledilerek; gazete binaları bombalanarak ve şiddet iklimi hâkim kılınarak basın çalışmaları engellenmeye çalışıldı. Birçok basın emekçisi gözaltında kaybedildi, birçoğu cezaevlerine konuldu. Kürt toplumunun ve hakikatin sesi olmayı kendilerine şiar edinen basın emekçileri, baskı ve şiddet cenderesine rağmen, Mîqdat Mîdhed Bedirxanların, Musa Anterlerin yolundan ve yarattığı mücadele geleneğinden asla taviz vermediler” dedi.
Birçok Kürt ve muhalif basın emekçisinin, bugün de gazetecilik faaliyetlerinden dolayı büyük cezalarla sindirilmeye çalışıldığını dile getiren Temel, “122 yıldır devam eden Kürt basın geleneği, onurlu bir yolculuğun tarihidir. Bu onurlu yolculukta hakikatin izinden ısrarla yürümeye devam eden basın emekçilerini selamlıyor, bu uğurda hayatını kaybeden bütün basın şehitlerini rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz” dedi.
TUTUKLU GAZETECİLER SERBEST BIRAKILSIN
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Kürt basınının 122’nci yılına dair yazılı açıklama yaptı.
Mikdat ile Abdurrahman Bedirxan ve Apé Musa şahsında bu mücadelede emeği olan ve katledilen tüm Kürt gazetecilerin anıldığı açıklamada, “Hala cezaevinde olan ve gazetecilik ilkelerinden taviz vermeyen tüm gazetecileri de selamlıyor, yanlarında olduğumuzu ve yalnız olmadıklarını bir kez daha belirtmek istiyoruz. Kürt gazetecilerini hapseden iktidarlara çağrımız bir an önce Kürt gazetecilerinin ve diğer tutuklu bulunan tüm gazetecileri biran önce serbest bırakılmasıdır. Çağımızın en büyük özgürlüğünü bizlerle taşıyan gazetecileri tutsak etmek iletişim özgürlüğünü yok saymakla eşdeğerdir” denildi.
KÜRT BASINI ÜZERİNDEKİ BASKILARIN ARAŞTIRILMASI İSTENDİ
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Murat Sarısaç, Kürt basını üzerindeki baskılar, yaşanan hak ihlalleri ve sorunların tespit edilerek gerekli tedbirlerin alınması için TBMM’ye araştırma önergesi verdi.
Araştırma önergesinin gerekçesinde şu ifadeler kullanıldı: “Kürt basın faaliyetlerinin ciddi bir şiddet cenderesine alındığını söyleyebiliriz. Haber takibi sırasında şiddete ve hakarete maruz kalma, haberlerinden dolayı hakkında soruşturma açılma, gözaltına alınıp tutuklanma adeta rutin bir uygulama haline gelmiştir. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL), Kürt basını üzerinde ciddi bir etki bırakmıştır. Çünkü OHAL ile birlikte, Kürtçe-Türkçe yayıncılık yapan gazeteler, dergiler, haber ajansları, televizyon kanalları ve matbaalar kapatılırken birçok gazeteci ve dağıtıcı tutuklanmıştır.”
OHAL kapsamında 29 Ekim 2016’da çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) Özgür Gündem ve Azadiya Welat gazeteleri ile Dicle Haber Ajansı (Diha) ve Jin Haber Ajansı (JINHA) gibi kuruluşların kapatıldığı hatırlatılan önergede, “OHAL sürecinde sadece Kürt basını değil, muhalif basının tamamı cezalarla ve sansürle tasfiye edilmek istenmiştir. Bu süreçte iki yüze yakın basın-yayın kuruluşu kapatılmış, binlerce gazeteci işsiz durumuna düşmüştür. Bunun sonucu olarak Türkiye bugün Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke içerisinde 157’nci sıradadır. Ülkemizde basın özgürlüğü konusunda Kürt basın-yayın çalışmaları, ciddi bir baskının ve sansürün hedefi konumundadır. Kürtçe yayın, ancak iktidarın ‘makbul olma’ talebi karşılandığı sürece yapılabilmektedir. Kürt sorununda farklı perspektiflere yer vermek ve farklı muhataplara mikrofon uzatmak bir soruşturma veya gözaltı sebebi olabilmektedir. Dolayısıyla Türkiye’de Kürtçe yayın yapan basın kuruluşlarının kapatılmasının sonuçlarının, Kürt basın-yayın faaliyetlerinin karşılaştığı engellerin ve basın emekçilerinin yaşadıkları zorlukların tespit edilerek gerekli tedbirlerin alınması amacıyla Meclis Araştırması açılması yerinde olacaktır” denildi.
KÜRT GAZETECİLER EN AĞIR BASKILARA MARUZ KALDI
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Kürt basınının 122’nci yılını kutlayan bir açıklama yayınladı. Gazeteciliğin her coğrafyada en zorlu meslek olduğunun belirtildiği açıklamada, “Dünyanın her yerinde baskı ve engellemelere maruz kalanlar, gazeteciler oluyor. Kürt gazeteciler ise baskı ve saldırılara en ağır şekilde maruz kalmakta. Kürt basın tarihi bunu en iyi şekilde anlatıyor” ifadesi kullanıldı.
“Kürt gazeteciliği, tüm baskı, saldırı, sansür ve engellemelere rağmen mücadele ile geçen 122 yılı geride bıraktı” denilen açıklamada, “Kürdistan Gazetesi ile başlayan yolculukta şüphesiz büyük bedeller de ödendi. Onlarca dergi, gazete, radyo kapatma ve yasaklamalara uğradı. Ödenene bedeller bunlarla sınırlı kalmadı. En büyük bedeli özgür basın gönüllüleri verdi. Hakikatin sürdürücüleri, bazen dört duvar arasında yazdılar, bazen de canları pahasına gerçekleri yazdılar. Cesaret, kararlılık ve hakikat ısrarı, hakikat gönüllüleriyle anlam buldu. Onların ve takipçilerinin sayesinde hakikat mücadelesi sona ermedi. İlk günkü heyecan, bugün de sürüyor. Bir kez daha 22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü’nü kutluyor, tüm hakikat gönüllülerine bu yolculukta başarılar diliyoruz.” (Diyarbakır/EVRENSEL)