23 Nisan 2020 03:58

"Salgın döneminde çocuklar bu belirsiz süreci somutlaştıramadı"

Karantina günlerinde çocuklara nasıl davranılacağı konusunda önerilerde bulunan Çocuk ve Gençlik Çalışmaları Uzmanı Ceren Suntekin, çocukların duygularını anlamanın önemine değindi.

Fotoğraf: Adem Kaya

Paylaş

Eylem AKDAĞ

Çocuk ve Gençlik Çalışmaları Uzmanı Ceren Suntekin, karantina sürecinde çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiğini anlatarak, önerilerde bulundu. Çocukların bu süre zarfında arkadaşlarıyla zaman geçiremediğine ve oyun oynamaktan uzak kaldığına dikkat çeken Suntekin, “Çocuklar bu belirsiz süreci somutlaştıramadılar. Bunun kaygısıyla kaldılar. Eğitim süreçlerinden ve öğretmenlerinden uzak kalmaları, hepimiz gibi rutinlerinin bozulması ve tüm süreçte yetişkinlerden çok daha az akranlarıyla uzaktan da haberleşmeleri gibi konularda aksaklıklar yaşadı. Yetişkinler belki, bir telefon ederek sevdikleriyle dertleşebiliyorken, her çocuğun sıkıntı yaşadığında dertleşebileceği, yardım isteyebileceği bir seçenek yok” dedi.

ÜRETKENLİK BASKI YARATABİLİR

Bu süreçte çocukların internete bağımlılığı arttığı ve yetişkinlerin konuyla ilgili onaylarını gevşettikleri ya da gevşetmek zorunda kaldıklarını belirten Suntekin, “Tüm bu zorluklar içinde yetişkinlerin hem kendileri için hem de çocuklar için, ev içinde kaldıkları bu süreçte bir rutin yaratmaları, günü programlamaları yararlı olabilir. Bu kadar uzun zaman evde geçirince, daha üretken şeylere yönelmek, yaratıcı şeyler yapmak, zamanı keyifli geçirmek önemli. Fakat her an da yararlı bir şey yapmayı odağa almak, her zaman üretken olmayı hissetmek de baskı yaratabilir” uyarısında bulundu.

SOSYAL MEDYADAN UZAKLAŞMALI

Çocukların yanı sıra yetişkinlerin nasıl zaman geçirdiklerinin önemine değinen Suntekin, “Biz sosyal medyadan kafamızı kaldıramıyorsak, çocuklara kitap okumalarını öğütlemek pek de işe yaramayabilir" diye konuştu.

HABERLER UYARISI

Suntekin, virüsle ilgili yapılan yayınları ya da haberleri izlerken, çocukların aynı ortamda olmadıkları ya da uyudukları anları gözetlemeleri konusunda aileleri uyardı. Suntekin, "Çocuğun konuyla ilgili bizden bilgi almasını sağlamak, ona sakince süreci anlatmak ve dinlemek de çok önemli. Çünkü çocukların kaygısı, yetişkinlerle aynı olmak zorunda değil” diye ekledi.

ÇOCUKLARIN DUYGULARI

Çocukların yetişkinlerin aksine, sadece arkadaşlarını göremediği için kaygılanıyor olabileceğinin altını çizen Suntekin, “Çocuklar üzgün ya da kaygılı olmak zorunda da değil. O nedenle çocukları gözlemek ve onları dinlemek, ihtiyaçlarını anlamak bu süreçte önemli. Bu süreçle hepimiz belli stresler altında baş etmeye çalışıyoruz. Çocuklara öyle değilmiş gibi davranmak da dürüst ve gerçekçi değil. Kendi duygularımızı onun anlayabileceği şekilde aktarmak, onun duygularını duymak da bu dönemde önemli" önerisinde bulundu.

SİSTEM ÇOCUK ODAKLI DEĞİL

Suntekin, salgın günlerinde hükümet politikalarının çocukların yaşamlarını da zorlaştırdığını dile getirdi. İnfaz düzenlemesinden yararlanan bazı kişilerin çocuklar üzerinde risk teşkil ettiğini belirten Suntekin, şunları söyledi: “Devletler sistemlerini çocuk odaklı yapmıyorlar. Bu elbette yetişkinlerin çocuk algılarıyla ilgili bir durum. Çocuklar ya yatırım olarak ya da sevimli şeyler olarak görülüyor yani birey olarak görülmüyor, karar alma mekanizmalarına dahil edilmiyor. Çocuklar kendilerini ilgilendiren konulara bile kendilerinden önce ailelerin onayıyla dahil olabiliyorlar. Elbette onlardan sorumlu olan kişilerin desteği şart, ancak çocuklara sorulmadan, çocukların fikri alınmadan, onlar yokmuş gibi davranılarak çalışmalar oluşturuluyor. Devletler de çocukların ihtiyaçlarını görmeden, onları bir birey olarak değerlendirmeden kendi yapısını kuruyor. Bu anlayış özellikle böylesi salgın durumlarında kendini daha fazla gösteriyor.” (Ankara/MA)

 

ÖNCEKİ HABER

Van cezaevi raporu: Mahpusların yaşam hakkı risk altında

SONRAKİ HABER

Metal işçisi: Artık kaygılarımız sadece kendimiz için değil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa