23 Nisan 2020 20:53
Son Güncellenme Tarihi: 24 Nisan 2020 11:44

Hasta işçiler işsizlik korkusuyla rapor almaya çalışıyor

"Bir öksürsem çevremi kontrol ediyorum kimse gördü mü diye. Öksürüğümüz bile gizli. Herkes zaten mayın tarlasında yürür gibi korkuyor, ben de bir hastalık yayılsa benden bilirler diye korkuyorum."

Fotoğraf: Özcan Yaman

Paylaş

Gökhan ÇELİK
Ankara

Kronik rahatsızlıkları olan işçilerin kısa çalışma ödeneği ile izne gönderilmesi işçilerde tedirginlik yaratıyor. Hem ücretlerinin düşecek olması hem de bu sürecin sonunda işsiz kalma endişesi işçileri hastalıklarını gizlemeye ve çalışmaya devam etmeye zorluyor. Ankara’nın Sincan ilçesinde görüştüğümüz işçiler, astım, KOAH, kalp hastalıkları gibi kronik rahatsızlıkları olanların, enfekte olurlarsa hayati risk altına gireceklerini bildikleri halde çalışmak için şartlarını zorladığını anlattı. Kronik rahatsızlığı olduğu halde aile hekimliklerinden ya da hastanelerden “Hasta değildir” raporu almaya çalışan işçiler, izne çıkarılmaları halinde işsiz kalmaktan korkuyor.

Astım hastası bir işçiyle konuşuyoruz. İşçi “Şimdi 15 gün izne çıkardılar. Diyelim 15 gün daha verecekler ama nereye kadar? Eninde sonunda bizi atarlar. O zaman ne yapacağız? Piyasa zaten kötüydü, iş yoktu, korona salgınından sonra iyice kötü oldu” sözleriyle endişesini ifade etti.

İŞÇİLERDE HASTALIKLARI GİZLEME DUYGUSU HAKİM

İşçilerin neredeyse tamamı bu koşullarda fabrikaları çalıştıran hükümete ve patronlara tepkili. Buna rağmen testleri pozitif olan işçiler kendilerini suçlu ve dışlanmış hissediyor. Hastalık semptomları olan işçilerin, semptomlarını gizlemeye çalıştıkları söyleniyor. Bir işçi içinde bulunduğu ruh halini şöyle anlattı: “Valla bir öksürsem çevremi kontrol ediyorum kimse gördü mü diye. Öksürüğümüz bile gizli. Herkes zaten mayın tarlasında yürür gibi korkuyor, ben de bir hastalık yayılsa benden bilirler diye korkuyorum yalan yok.” Yanındaki arkadaşı pozitif çıkan ve kendi test sonuçlarını bekleyen bir diğer işçi ise bu konu hakkında çok fazla konuşmak istemediğini söyledi: “İnşallah bir şey yoktur, kısmet...”

‘SAĞLIK BAKANI ÜZÜLÜYOR, REİS’TE O BİLE YOK’

Çalışan işçilerin tamamına yakını fabrikaların bu koşullarda çalıştırılmasına tepkili. “İşçileri tek tek izne göndermek çözüm değil. Fabrikayı komple kapatmaları lazım ama ücretli izinle. İşçi ne yiyip ne içecek?​” diyen bir metal işçisi, böyle bir önlemin alınacağını düşünmüyor. İşçi “Öldürene kadar çalıştırırlar kardeş bizi. Baksana normalleşme demeye başladılar. Millet sapır sapır ölüyor, adamlar normalleşmeden bahsediyor” sözleriyle hükümeti eleştirdi.

Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Karel fabrikasından bir işçi ise “Kendimi sokağa atılmış köpek gibi hissediyorum valla. Kimse vatandaşa sahip çıkmadı” dedi. 18 yıldır AKP’den başka bir partiye oy vermediğini söyleyen işçi şöyle devam etti: “Ne Erdoğan ne bakanlar. Bir tiyatrodur dönüyor. Sağlık Bakanı, ‘Durduracaksınız fabrikaları, sağlık bunu gerektirir’ demiyor. Akşamları çıkıp üzülerek şu kadar insan öldü diyor, tamam. Kahraman. Reis’te o bile yok. Gülüyor, eğleniyor, vatandaştan para istiyor. Ekonomiden üretimden bahsediyor.”

BİR AY ÜRETMEYİNCE NE OLUYOR, MEMLEKET Mİ BATIYOR?

Temelli’deki Astor Transformatör isimli fabrikada çalışan işçiler 50-55 civarında işçinin testlerinin pozitif çıktığını ve bunlarla birlikte çalışan işçilerin de karantinaya alındığını söyledi. Toplamda 330 işçiye karantina uygulaması yapıldığını söyleyen işçiler, herkesin karantinayı kendi evinde, ailesinin yanında ve kontrolsüz biçimde geçirdiğini aktardı. İşçiler fabrikanın 27 Nisan’a kadar Sağlık Bakanlığı tarafından kapatıldığını aktardı.

Demoteks isimli tekstil fabrikasında çok sayıda vaka görülmesi nedeniyle fabrika Sağlık Bakanlığı tarafından karantina altına alındı. Erkunt Traktör fabrikasında ise 2 işçinin testinin pozitif çıkması nedeniyle tedirginlik büyük.

YURT DIŞINA ASKERİ MALZEME ÜRETMENİN NE ACELESİ VAR?

Ankara’nın en büyük fabrikalarından Aselsan’da ise 9 işçinin testlerinin pozitif çıkmasının ardından işçiler birer hafta dönüşümlü çalıştırılmaya başlandı. Yemeklerin kaldırılması ve ekmek arası yemek gibi önlemlerin daha önceden uygulanmaya başladığı fabrikada üretimin hâlâ sürmesi işçilerin tepkisini çekiyor. Aselsan’da çalışan bir işçi, “Abi biz askeri malzeme üretiyoruz. Tamam vatanımızı seviyoruz da savaş mı var, işgal mi var? Ürettiğimiz malzemenin bir kısmını zaten yurt dışına satıyorlar. Öyle Türk ordusu falan kullanmıyor. Mevzu vatan millet değil yani, para. Çok mu acil askeri malzeme? Bir ay üretmeyince ne oluyor, memleket mi batıyor?​” diye sordu.

ÇEPAŞ’TA YILLIK İZİN GASBI

Hak gaspları ise patronlar açısından hijyen önlemlerinden daha hızlı ve titiz biçimde uygulanıyor. Kazan ilçesi yolu üzerindeki Çepaş fabrikasında, tüm çalışanlar gruplara bölündü. İlk gruptaki 10 işçi ücretsiz izne gönderilirken, diğer gruplarda çalışan işçiler ve idari personeller günde 3 saat, 5.5 saat ve tam gün süreli çalışacak olanlar olarak bölündü. Kısa süreli çalışacak olanlar için kısa çalışma ödeneğine başvurulacağı açıklandı. Ücretsiz izinlerin 3 ay boyunca süreceği öğrenilirken, yıllık izinleri olan işçilerin yıllık izinleri zorla kullandırılmaya başlandı.

ÖNCEKİ HABER

ABD'de işsizlik maaşına başvuranların sayısı son 5 haftada 26 milyonu aştı

SONRAKİ HABER

Agos, Jıneps, Sabro ve Şalom gazeteleri çözüm arıyor 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa