İşçi mektubu: Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nde her koşulda birlik olmak şart
"1 Mayıs İşçi Bayramı olduğunu anlatan açıklamalarını fabrikalarda ve işyerlerinde yapsınlar. 1 Mayıs akşamı tüm ülkeye çağrı yaparak, balkonlarımızdan 1 Mayıs marşını okumaya davet etsinler."
Fotoğraf: Spencer Davis/Unsplash
Metal işçisi
Kayseri
Sıkıntılı geçirdiğimiz bu günlerde üye olduğum sendikanın nasıl kuklacılık oynadığını anlatmak istiyorum. Geçtiğimiz hafta meclis tatil olmadan 7244 sayılı torba yasa tasarısı Meclise getirildi. Bu torba yasa kapsamında işçinin lehine gibi görünen ‘İşten atmanın yasaklandığı” görüşüldü. AKP ve MHP’nin ortaklığıyla son sürat Meclisten nasıl geçirdiklerini biliyorsunuz. Peki, bu durumda bizim sendika ve diğerleri bir şey yaptı mı?
DİSK’in açıklaması sonrası Türk-İş ve Hak-İş bir açıklama yaptılar. Bu yasa tasarısına itiraz ettiklerini söylediler. Fakat bu itiraz açıklamasının arkasından en büyük konfederasyonum diye sürekli böbürlenen Türk-İş bir adım atmadı. Ben üyesi olarak görmedim, duymadım. Zaten Hak-İş’ten bir adım beklemek, pek gerçekçi gözükmüyor.
Bu Türk-İş’in içindeki sendikaların hiçbiri bir adım atmıyor. En büyük sendikası Türk Metal üretimin devamlılığını sağlamakla yükümlü herhalde! Kamu da örgütlü olan Yol-İş, Demiryol-İş, Harb-İş, Tes-İş, Haber-İş ve birçok sendika var. İstisnalar bir kenara, mevcut bürokratik sendikacılığın hakim olduğunu söylemek yanlış olmaz. Çünkü kamuda örgütlü olan sendikaların birçoğunda idari izinli sayılanlar ve esnek çalışanların birçok ek ödeneğinde kesintiye gidildiğini biliyoruz.
İTİRAZIN ÜZERİNDEN 20 GÜN GEÇTİ
Buna karşı bu sendikalar sadece genel müdürlüklere ve ilgili bakanlıklara itiraz etti. Fakat itirazın üzerinden yaklaşık 20 gün geçti. Bu durumda kamuda çalışıp bu ek ödeneklerin kesintiye uğratılmasından birçok işçi rahatsız oldu. Çünkü maaşlarından yapılan kesinti nedeniyle konut kredisi ödemekte zorlandığını ifade eden işçi arkadaşlar var. Birçoğunun bu ek ödeneklere göre hayatının standartlarını belirlediğini de biliyorum. Peki, bu durumda bu kamuda örgütlü sendikalar yaptıkları itirazı bir an önce sonuçlandıracaklarını temenni ediyorum. Ama bireysel bir başvuruyla değil, işçilerin sürece sahip çıktığı, birlikte yürüttüğü ve denetlediği bir süreç işletilmelidir.
Tüm bunlar olurken bizim sendikamızın muhterem başkanı sosyal medyadan, 23 Nisan’da tüm Türk-İş camiasına üye tüm işçilere hükümetin almış olduğu İstiklal Marşı okuma kararına çağrı yapmış. Türk-İş üyesi işçilerin uyacağını biliyorum demiş. Başkan herhalde işçiler olarak neler yapabileceğini iyi biliyoruz. Çünkü akşama kadar alın teri dökerek evimize ekmek götürüyoruz. Sen ise her şeyinin olduğu evde işçilere sesleniyorsun!
1 MAYIS İÇİN ÇAĞRI YAPIN
Son olarak, başta Türk-İş’e, Hak-İş’e ve DİSK’e yaklaşmakta olan 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda işçilerin bir korunaklı bir şekilde birlik olması için duyarlılığa davet ediyorum. Şurada 10 gün kalmış, daha 1 Mayıs için ne yapacaklarını DİSK’in dışında açıklayan olmamış. Evet, biliyorum ki virüsü bahane edecekler. Ama çalışan işyerleri, fabrikalar olacak. Buralarda bari virüsün getirdiği kurallara uyarak bir kutlama yapsınlar. 1 Mayıs İşçi Bayramı olduğunu anlatan açıklamalarını fabrikalarda ve işyerlerinde yapsınlar. 1 Mayıs akşamı tüm ülkeye çağrı yaparak, balkonlarımızdan 1 Mayıs marşını okumaya davet etsinler. Takip edip izleyeceğiz ne yapacaklarını…
Buradan da tüm işçilere yaklaşmakta olan 1 Mayıs’ta yapacaklarımızı şimdiden konuşmanın faydasının olacağını yinelemek istedim. İşçiler olarak bu virüs tehlikesiyle yakın olduğumuz için kendi bayramımız olan günün öncesinde ve sonrasında ücretli izin istemeye, sömürü düzenine karşı çıkma mücadelemizi ilerletelim.
