Petrokimya işçisi yazdı: Ford Otosan işçilerinin 1 Mayıs önerisi benim de önerim
"Sokağa çıkma yasağını göz önünde bulundurursak biz işçiler emekçiler sesimizi duyuramadığımız bir günmüş gibi geçirmemeliyiz 1 Mayıs’ı."
Fotoğraf: Pixabay
Petrokimya işçisi
Gebze
Ford işçilerinin 1 Mayıs’ı Evrensel üzerinden tartışmak isteyen mektubunu, petrokimya işçisi olarak okudum. 1 Mayıs’a dair fikirlerimi yazmadan önce belirtmek isterim ki, zor günlerden geçiyoruz. Tabii ki gazetemiz Evrensel de yazarı, çizeri, dağıtıcısı ile zor günler geçiriyor. Bu zorluklara karşı bizim her zaman yanımızda olan, sesimiz kulağımız olan, bizi aydınlatan, düşüncelerimize değer veren, paylaşan tüm Evrensel ailesine minnettarım, hepsine içtenlikle saygı ve sevgilerimi iletiyorum ve devam ediyorum...
İnsan hayatının ne derece değersiz hatta patronlar tarafından ne derece öneminin olmadığını gördüğümüz günlerden geçiyoruz. Canı pahasına, yarının işsizlik korkusu içerisinde atölyelerde, pres başlarında bir yandan alınmış gibi görünen aslında hiçbir önlemin alınmadığı koşullarda çalışmaya devam ediyoruz. İstenen üretim performansının yanında zor şartlar altında çalışan, alın teri döken işçi kardeşlerimin nezdinde önümüzdeki 1 Mayıs’a dair düşüncelerimi ifade ederken geçenlerde Ford işçisi kardeşimizin Evrensel’de çıkan yazısı üzerine de değineceğim. Malum Kovid-19 virüsüyle mücadele ettiğimiz bugünlerde kapitalizmin çarklarının her ne kadar yavaşladığı görünse de dönmeye devam ediyor. Onların çarkı döndükçe bizler can vermeye devam ediyoruz. İşte tam da bugünlerde bir kez daha anlıyoruz ki dün olduğu gibi bugün de kapitalizmin yağlı urganı boynumuzdan hiç eksilmiyor. Ne zamana kadar böyle devam edecek, hiç mi biz işçilerin yüzü gülmeyecek? Cevabının da içerisinde olduğunu düşündüğüm bu satırları karalarken kim bilir kaç can daha patronların, burjuva sınıfının kâr hırsı yüzünden, gerek iş kazası, gerek Kovid-19 virüsüne yakalanmış şekilde arkasında gözü yaşlı ailesini bırakarak hayata gözlerini yumdu.
Önümüzde 1 Mayıs var. İşçilerin, emekçilerin bayramı, dünyayı yaratanların günü olarak gördüğüm en değerli gün. Ford Otosan’dan bir işçi kardeşim böylesine yan yana dahi gelemediğimiz günlerde gazete aracılığıyla bir tartışma başlattı. 1 Mayıs gününe dair çok güzel çözümler dile getirmiş, gerek balkonlara gerek kapımızın önüne çıkıp, ıslık çalarak -nasıl ki sağlıkçıları desteklediğimiz gibi- alkışlayarak, evimizin camlarına afişler asarak kutlayalım… Benim de önerim olsun, elimizde ses çıkarabileceğimiz ne varsa alıp, her ne kadar aramızda mesafeler de olsa tek ses olduğumuz, sloganlarımızı haykırdığımız bir günü örgütlemeliyiz.
Öncelikle sağlık sisteminin yetersiz kaldığı bu süreçte, yaşama hakkımızın elimizden alınmasına karşı, “ücretsiz sağlık, halk için sağlık” şiarıyla, sosyal bir devletimişiz gibi sosyal devletten dem vuran zata karşı sosyal devleti olması gerektiği gibi yaşamak için 1 Mayıs’ta ve ulaşana kadar her gün mücadele edelim.
Ve eğitim sisteminin ne denli çöktüğünü görüyoruz. Yine parası olanın okuduğu olmayanın sorun yaşadığı çok açık. Örneğin; evine ekmek getirmekte dahi zorluk yaşayan, zaten ay sonunu zar zor getiren bir ailenin doğalında evinde internetinin olmaması çocuklarının geri düşmesi gibi sorunlar yaşanıyor. Eğitim sisteminin daha ulaşılabilir, ücretsiz, bilimsel olması için ve bunun gibi daha sayabileceğimiz onlarca talebi dile getirdiğimiz, tek ses olacağımız bir gün olmalı 1 Mayıs.
Sokağa çıkma yasağını göz önünde bulundurursak biz işçiler emekçiler sesimizi duyuramadığımız bir günmüş gibi geçirmemeliyiz 1 Mayıs’ı. Coşkulu bir şekilde, sosyal mesafeyi korumak şartı ile elbette. Gebze OSB’de petrokimya iş kolunda olan işyerimden, Ford Otosan işçilerini selamlıyorum. Ve semtlerde, mahallemizde işyerlerimizde, atölyelerde, bugünü ve yarını birlik beraberlik içinde işçi sınıfının sesini daha gür bir şekilde duyurmak için birlikte örmeliyiz.
Mektubunu sonlandırırken tüm Evrensel okurlarına selamlarımı iletiyorum, sağlıcakla...