24 Nisan 2020 20:18

Liman işçisi: Sokağa çıkma yasağında gece vardiyasındaydım

İşyerinde pozitif vaka çıkmasına rağmen yaygın test yapılmadığını söyleyen liman işçileri, sokağa çıkma yasağında ise çalışmaya devam ettiklerini söylüyor.

Fotoğraf: Freepik

Paylaş

Berivan BALKAY
Sinan CEVİZ
İstanbul

Koronavirüs vakaları ülkemizde baş gösterdiği günden beri hızla artıyor. Bunun en önemli nedeni ise bugün hâlâ tam anlamıyla alınmayan önlemler. Üretime devam eden işyerleri, atölyeler, fabrikalar... Sağlıksız koşullarda çalışmaya devam eden işçiler... Yalnızca hafta sonu sokağa çıkma yasağı uygulayarak, hafta içi üretimi devam ettiren hükümet, patronlar ve aslında kapitalizm... Salgın sürecinde işçilerin endişelerini, kaygılarını, işyerlerinde olup bitenleri Ambarlı Limanı ve depo işçileriyle konuştuk. İşyerinde pozitif vaka çıkmasına rağmen yaygın test yapılmadığını söyleyen liman işçileri, sokağa çıkma yasağında ise çalışmaya devam ettiklerini söylüyor.

‘HÜKÜMETTEN BU SÜREÇTE BİZE DESTEK OLMASINI İSTİYORUZ’

Limanda çalışan ve koronavirüse yakalanan bir işçi kendi durumunu şöyle anlatıyor: “Koronavirüs belasına ben de yakalandım, bizim limanda genel olarak işler düşük olduğu için çoğumuzu eve yollamışlardı zaten ama haftada bir gün gidiyorduk işe. İşte bu arada kaptım, 4 gün yoğun bakımda kaldım. Sonra normal odaya aldılar beni. İki gün önce taburcu oldum. Nasıl kaptığımı bilmiyorum ama bizim mahalleden limana giden başka arkadaşlarda çıkmıştı. Evde kal diyorlar ama kalamayınca sonuç bu oluyor. Çok berbat bir hastalık. Tabii bizim korkumuz da işten atılmak. Hükümetn bir yasa çıkardı ne olduğunu anlamadık. Ücretsiz izin diyorlar da 1170 lira vereceklermiş. Ya ben aldığım 3 bin 500 lirayla geçinemiyorum böyle bir durum olursa ne yaparım? Şimdi bizde kısa çalışmadan yararlandırma oldu ama ücretsiz izin çok düşük ücret anlamına geliyor. Hükümetin işçiye destek olmasını bekliyoruz.”

‘ÜCRETLİ İZİN BEKLERKEN ÇIKA ÇIKA ÜCRETSİZ İZİN ÇIKTI’

Taşeronda çalışan başka bir liman işçisinin de kaygıları benzer. İki çocuk sahibi olan işçi, virüs nedeniyle okulların kapanmasıyla beraber çocukların evdeki durumlarının pek iç açıcı olmadığını söylüyor: “Bunalıma girdi çocuklar, anneleri ben işteyken tek başına idare etmeye çalışıyor.”

Her gün korkuyla işe gidip geldiğini ifade eden işçi, “Bizim limanda 8 arkadaş virüse yakalandı biliniyor. Ama 70 kişi yakalandı gibi bir söylenti de var. Limanda 1100 kişi çalışıyor ve biz aktarma limanıyız. Bu dönem sürekli fazla mesaili çalışıyoruz. Virüs çıkan arkadaşlarla aynı serviste olanlara izin verdiler ama bu limandaki işçilere genel bir test yapmadılar” diyor.

“Ücretsiz izin ise bizim tam kabusumuz oldu” diyen işçi şöyle devam etti: “Buraya gelen konteynerlerin yüzde 90’ında zorunlu ürünler bulunmuyor. Biz zorunlu olan ürünleri indirelim ama onu dışında çalışmayalım diyoruz ama sürekli çalışıyoruz. Ücretler verilsin, işçiye izin uygulansın derken çıka çıka ücretsiz izin çıktı reisten. Valla böyle olunca ben iş hiç bitmesin de çalışalım diyorum. Korka korka da olsa ben gencim hastalığı atlatırım ama işsiz kalır ya da üç ay verdikleri 1170 TL’ye mahkum kalırsam valla kirayı bile ödeyemez 5 nüfus aç kalırız.”

‘SOKAĞA ÇIKMA YASAĞINDA YİNE ÇALIŞACAĞIM’

Başka bir liman işçisi ise evde kal çağrılarına rağmen işe gitmekten rahatsız olduklarını söylüyor. İşyerinde çıkan pozitif vakaya rağmen kendilerine test yapılmadığını belirten işçi, “1 hafta bekledik, sonra işe devam. Bu kafa ile nasıl olacak bilmiyorum. Şimdi bize maske veriyorlar, temizliğe dikkat ediyorlar ama kardeşim çalışma süresi aynı, servisler aynı. Tek değişen şey yemekler. Onlar da ambalajlı ama besleyici değil. Bu kafa ile biz bu virüsü daha çok taşırız. Evde kal diyorlar, valla biz sokağa çıkma yasağında bile çalışıyoruz. Geçen hafta gece vardiyasındaydım yasak zamanı. Bu hafta orta vardiyadayım, bize hiç yasak yok. İşçinin canı yok sanki. Şu an Ambarlı’da tüm limanlarda bu hastalığa yakalanan arkadaşlar oldu ve hızla da yayılıyor. Korkuyoruz ama reis sadece patronların yüzünü güldürüyor. Bize yine üç kuruşa talim etmek kalıyor” diyor.

DEPO İŞÇİSİ: MART AYININ ÜCRETLERİNİ BİLE VERMEDİLER

Depo işçilerinde de durum çok farklı değil. İşyerlerinde çıkan pozitif vakalar sonrasında ücretli izne gönderilen depo işçileri ise ilerleyen günlerde kendilerini nelerin beklediğini bilmiyor. Bir depo işçisi şunları anlatıyor: “Bizde işe başlama ile ilgili henüz yeni bir haber yok. Biz zaten mağazalara bağlı çalıştığımız için, mağazalar ne zaman açılırsa o zaman başlarız herhalde. Gerçi geçen gün duyduğuma göre büyük iş yapan mağazaları açacaklarmış. Bayram üstü olduğu için şimdi bir yerden kazanmaları lazım tabii.”

Depo işçisi önümüzdeki ayların ücretleri konusunda ise endişeli. “Bu ay maaşları aldık. Galiba kısa çalışma ödeneğine başvurmuşlar. Nisan, mayıs, haziran için sıkıntı olmayacak ödemelerde diyorlar. Ama bilmiyoruz, martta gidip çalıştığımız o günlerin parasını daha vermediler, o duruyor. Onun için de nisan ayında yatar diyorlardı ama ayın sonu geldi, daha yatan bir şey yok” diyor.

Sokağa çıkma yasaklarını sorduğumuzda ise şöyle yanıtlıyor: “Sokağa çıkma yasakları bir işe yaramıyor. Ben de o gün haber gelince çıktım hemen unla su almaya. Baktım evin karşısındaki marketin sahibi gelmiş açıyor, hemen aldım çıktım. Sonra baktım marketin önü dolu. Önlem filan yok. E ister istemez markete bakkala gidiyoruz. İhtiyaçlar oluyor. Mesafe filan yok. Ben genelde Halk Ekmek’ten ekmek alıyorum. Alıyorum hemen kaçıyorum vallahi eve.”

‘EVLERDE TÜKENMİŞLİK YAŞIYORUZ’

Kadın işçiler için durum biraz daha ağır. Hem ev işleri hem çocuk bakımı hem de virüs kaygısı birleşmiş durumda. Bir işçi şunları söylüyor: “Koronavirüs hayatımıza girdiği andan itibaren sıkı bir temizlik işine giriştik. 3 yaşında bir oğlum var ve onun güvenliği benim için her şeyden önemli. Şu an ücretli izinde olduğumuz için ev dışında sıkıntı yaşamıyoruz. Ama eşimle çok tartışmaya başladım, durmadan birbirimizle tartışıyoruz. Çünkü hayatın bize şu süreçte verdiği en büyük şey tükenmişlikti, şu an da evlerimizde tükenmişlik sendromunu ağır bir şekilde yaşıyoruz. Süreç daha da uzarsa artık bu tükenmişliği çok daha fazla yaşayacağız.”

ÖNCEKİ HABER

BM: Koronavirüs bahane edilerek basın susturuluyor

SONRAKİ HABER

İsveç'te taksi şoförleri salgın süresince destek talebiyle eylemde

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa