İzmir’de kamu, belediye ve sağlık emekçilerinin 1 Mayıs talebi: TİS ve ücretli izin
DİSK Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı, Sağlık-İş Genel Merkez yöneticisi ve Eğitim-Sen İzmir 2 No’lu Şube başkanıyla salgın gölgesinde işçilerin 1 mayıs taleplerini konuştuk.
Dilek OMAKLILAR
Ramis SAĞLAM
İzmir
DİSK’e bağlı Genel İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı, Türk İş’e bağlı Sağlık İş Genel Merkez yönetici ve KESK’e bağlı Eğitim Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı salgın döneminde 1 Mayıs’a giderken işçilerin ve emekçilerin sorunlarını anlatarak taleplerini dile getirdi.
1 Mayıs’a günler kala İzmir’de de sendikaların çalışmaları sürüyor. Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Deniz Gümüştekin, Sağlık-İş Genel Merkez Yöneticisi Adem Sarıçoban ve KESK Dönem Sözcüsü Eğitim Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Veysel Beyazdam, işçi ve emekçilerin taleplerini dile getirerek iş yerlerinde 1 Mayıs kutlamaları yapacaklarını söyledi.
“İŞÇİLER SAĞLIKLARI VE İŞLERİ ARASINDA KALDI”
“Evde kal, hayat eve sığar söylemleri başlarken bu işçiler açısında havada kaldı, işçiler sağlıkları ve işleri arasında kaldı” diyerek sözlerine başlayan Genel-İş Sendikası 8 No’lu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin, öncelikle örgütlü oldukları iş yerlerinde koronavirüs salgını döneminde emekçilerin yaşadığı sorunlara değindi. Gümüştekin, “Kamudaki üyelerimiz genelgeyle birlikte kronik rahatsızlığı olan işçiler ücretli izine, çocuğu olanlar yıllık izin diğerleri de dönüşümlü izne çıktı. Ancak sosyal haklarında bazı kesintiler de oldu, ücretlerden de kesintiler yapıldı. Kamu alanı olduğu için en büyük yük temizlik işçilerine düştü, sokakta çöp toplayan işçilerimiz çalışmak zorunda kaldı. Buradaki en büyük sorun sokaktaki ihtiyaçlarını giderecek imkan bulamaması. Önlem alınması sadece maske, eldiven değil, üyelerimiz mesafe konusunda da sıkıntı yaşıyor. Öte yandan kısa çalışma ödeneğine başvurulan işçilerimizde de yüzde 60 ödenecek ücretlerinin geri kalanı İŞKUR tarafından ödenmiyor. Görüşmelerimizi sürdürdük işveren ödeyeceğini söyledi ama burada da SSK’ların ödenmesi ile ilgili sıkıntı yaşıyoruz” dedi.
“ZORUNLU İŞLER DIŞINDA ÜCRETLİ İZİN İSTİYORUZ”
1 Mayıs’ta coşkuyla alanlarda olamasalar da iş yerlerinde kutlamaların olacağını söyleyen Gümüştekin, “Mesafeye dikkat ederek, taleplerimizi dile getireceğiz, bildirilerimizi okuyacağız. Taleplerimiz ise, toplu iş sözleşmelerimiz ve grev hakkımız 3 ay yasak bunlar derhal kaldırılmalı, KHK’lı kamuya geçmiş işçilerimiz var, bu işçilerle ilgili heyecanla beklenen toplu sözleşme vardı. Bu işçilerin elinden alındı ve 17 Temmuz’a kadar her şey ertelendi. Bu ertelenmenin geri çekilmesini ve görüşmelere bir an önce başlanmasını istiyoruz. Zorunlu işler dışında işler durdurulmalı, alanda çalışan tüm arkadaşlarımıza test yapılmalı, ücretli izin istiyoruz” diyerek taleplerini sıraladı.
“PANDEMİYE KARŞI MÜCADELEDE İŞÇİLERİN HAKLARI TIRPALANDI”
Sağlık İş Sendikası Genel Merkez yöneticisi Adem Sarıçoban ise, “İlk günlerde yaşadığımız sıkıntı koruyucu malzeme bulma konusundaydı, hala çevre illerde tedarik zor. Özellikle Manisa için elzem bir sorun. Sağlık Bakanı her çıktığında malzeme sıkıntı yok demesine rağmen sıkıntı yaşıyoruz” dedi. KHK ile kadroya geçen sağlık işçilerinin sorunlarına değinen Sarıçoban, “2 yıldır nerdeyse sıfır zam çalışan, 4+4’e mahkum edilmiş, ortalama maaşları 2400 lira olan işçiler, çok zor yaşam koşullarında yaşayan arkadaşlarımız” diye konuştu.
İzmir’de 30 civarında üyelerinin pozitif olduğunu ifade eden Sarıçoban, işçilere sorduklarında taleplerinin ‘Yaşatmak için yaşamak istiyoruz’ olduğunu söyledi. Düzenli test konusunda ciddi sıkıntıların yaşanırken aynı zamanda sağlık emekçilerine yönelik ayrımcılığın da olduğunu belirten Sarıçoban, “İş yerlerinde ciddi bir ayrım var. Ek ödeme vereceklerine dair bir açıklama vardı ama bu ödeme hekim ve diğer memur arkadaşlaraydı ki sadece hekimlere belli bir oranda artış yapıldı. Sağlık işçileri bundan muaf tutuldu. Biz sağlık çalışanı değilsek, eşit değilsek o zaman neden işten ayrılmamız yasaklandı, diye tepki veriyorlar. Bu süreç içinde ek ödeme talebimiz devam ediyor. Toplu iş sözleşmesi askıya alındı aslında yasaklandı. Toplu sözleşme yapılmadığı için de iş yerlerinde işçi sağlığı iş güvenliği kurulları kuramıyoruz, işveren sendikanın yetkisi yok diyor. Bazen zorlayarak oluşturuyoruz bazen ise oluşturamıyoruz ve bu da işçilerin hayatını ciddi şekilde etkiliyor” dedi.
“ÜCRETLİ İZİNLERİN BİR AN ÖNCE YASAYLA SAĞLANMALI”
“Ücretli izinlerin bir an önce yasayla sağlanmalı” diye konuşan Sarıçoban, pandemiye karşı mücadelede işçi sınıfının hakları tırpanlandığını ve çıkan kanunların kalıcılaşmasından kaygılandıklarını söyledi. Ayrıca özel hastanelerin örgütsüz olduğunu ve buralarda maske takmanın yasak olduğunu ifade eden Sarıçoban, sağlık sosyal hizmetlerinin kamu eline verilmesinden yana olduklarını belirtti. Sağlık çalışanlarının barınma sorununun da bir an önce giderilmesi gerektiğinin altını çizen Sarıçoban, “1 Mays’ta en önemli taleplerimizden biri yaygın test. Ek ödeme talebimiz baki. TİS yasakları kalmalı, üretim varsa TİS olmalı diyoruz. İşten atmaların gerçekten yasaklanmasını istiyoruz. Ücretsiz izin yasaklanmalı, ücretli izin verilmeli. Ayrıca 1 Mayıs günü, pandemi sürecinde kaybettiğimiz arkadaşlarımız için 1 dakikalık saygı duruşuyla başlayıp işçi marşını dinleyip basın açıklamasını okuyacağız. Sosyal medyada 1 Mayıs’a günü saat 10.00’da tüm hesaplardan 1 Mayıs marşı çalacak. Öte yandan İzmir’in bir geçmişi var ve birlikte kutlama alışkanlığı var. Bu dönemde de sembolikte olsa ortak mesafeyi koruyarak Gündoğdu’da yapılmasını istiyoruz” dedi.
“YAŞAM HAKKI MI MALİ HESAPLARI MI?”
Eğitim Sen 2 No’lu Şube Başkanı Veysel Beyazadam da, “Allah’ın bir lütfu olarak gören anlayış çalışandan yana bir tavır koymayacağı belliydi. 15 Temmuz süreci içinde birçok kamu çalışanının özellikle ihraç edildiklerini unutmadık. Yine sokağa çıkma yasaklarını uzun soluklu ve en başından beri tedbirlerini alarak yapın dediğimizde sözcüler çıkıp ‘ekonomik olarak bu maliyetin altından kalkamayız’ diyebildi, yani yaşam hakkı mı, mali hesapları mı?” diyerek sözlerine başladı.
Hizmet üreten emekçiler için, KESK İzmir Şubeler Platform olarak ilk bugünden bu yana temel sıkıntının bilgiye erişimde olduğunu belirten Beyazdam, “KESK Genel Merkezi tarafından salgın izleme kurulu oluşturuldu ve hemen akabinde illere il salgın izleme kurulu oluşturma talimatıyla her ilde içerisinde Sağlık Emekçileri Sendikası üyelerinin de bulunduğu bir kurul oluşturuldu. Yönetenlerin şeffaf bilgiye dayalı açık olmamalarıydı sıkıntımız. İlk günden bu yana arkadaşlarımızın zor koşullarda güvensiz bir şekilde çalıştığını gördük. En başta sağlık emekçileri sendikamızın çalışanları bizzat en güvenli ve verimli halde çalışmasının yolları aranmalıydı. Çalışan, üreten kişilerin iş yerlerine ulaştırılmaları, sağlık çalışanları için barınma sorunun giderilmesi gerekirdi. Genel olarak hizmet üretirken sokakta çalışan Tüm Bel Sen, BES, BTS üyesi çalışanlarımız keza postacıların, nakliye kargo şirketlerinde çalışanları, en can yakıcı şekilde bu hastalıkla yüz yüze bırakıldılar. Yaşam hakkına bile hoşgörüyle bakmayanlardan medet ummaya gerek yok” diyerek öncelikle örgütlü örgütsüz her alanda, halka bilinçlendirme çalışması yaparak, temel hak arama düşüncesinin altının doldurulması gerektiğini söyledi.
Beyazadam, çağrı yaparak, “Çalışanlara dayatmacı anlayıştan uzak durulması gerekiyor. Toplum sağlığı açısından önemli olan bir konu bu. 1 Mayıs’ta pandemi sürecinden kaynaklı alanda olamayacağız belki ama sokağımızın, komşumuzun canlanması o sathın güçlenmesini sağlamaya dönük çalışma içerisinde olabiliriz diye düşünüyorum” dedi.