Sinop NKP: Türkiye’nin hiçbir yerinde nükleer santral istemiyoruz
Çernobil faciasının 34. yılında basın açıklaması yapan Sinop Nükleer Karşıtı Platform, “Bir maske dağıtımını başaramayan hükümet, nükleer santral yönetemez" dedi.
Fotoğraf: DHA
Sinop Nükleer Karşıtı Platform tarafından Çernobil faciasının 34. yılı ile ilgili sosyal medyadan yapılan açıklamada “Bir maske dağıtımını başaramayan hükümet, nükleer santral kuramaz ve yönetemez. Türkiye’nin hiçbir yerinde nükleer santral istemiyoruz” denildi.
Açıklamada yaşanmakta olan koronavirüs salgınının, aynı zamanda kapitalist sistemin yarattığı ekolojik ve ekonomik krizlerinden biri olduğunun altı çizildi. Bir suçlu varsa onun insanlığın bugünkü uygarlık anlayışı, kapitalizm olduğu vurgulanan açıklamada "Şurası açıktır; kapitalist üretim sistemi değişmedikçe bu krizleri yaşamaya devam edeceğiz. Kapitalizmin yarattığı ekolojik krizler derinleştikçe, gelecek için çözüm arayışları ekoloji politik perspektifte, kapitalizme karşı yaşamın inşasını, dayanışmayı, toplumsal örgütlenmeyi sağlamaya zorunluyuz. Fiziksel mesafeyi korusak bile, sosyal mesafeyi yakın tutalım” denildi.
“UKRAYNA’DAKİ YANGIN TÜRKİYE VE DÜNYAYI TEHDİT ETMEKTEDİR”
Ukrayna’da 4 Nisan tarihinde çıkan orman yangınının özellikle Karadeniz bölgesini ve genelde de tüm Türkiye’yi ve dünyayı tehdit ettiğine işaret edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yangın bulutları ile oluşan radyasyon, mevcut radyasyonun 16 katına kadar yükseldi ve 17-18 Nisan tarihlerinde Karadeniz’in üzerindeydi. Bölgemiz yağmur alan özelliğe sahip olduğundan da yağmurun etkisiyle toprağa, bitkilere ve dolayısıyla canlılara da bulaşmış olabilecektir. Çernobil’de yangın söndürülebilmiş değil ve hâlâ sürmektedir.”
“MASKE DAĞITIMINI BAŞARAMAYAN HÜKÜMET NÜKLEER SANTRAL YÖNETEMEZ”
Ülke ve dünyada Kovid-19 salgınıyla uğraşırken “Akkuyu Nükleer” şantiyesinde ne fiziki mesafe ne de sosyal mesafe korunmaksızın sağlıksız koşullarda çalışmanın devam ettiği vurgulanan açıklamada; “Sahada 6 bin civarında emekçi sağlıksız koşullarda çalıştırılmaktadır. Rusya’da Koronavirüs salgını çok yüksek seviyede olduğu biliniyorken, şirket yetkililerinin Rusya’dan yeni işçiler getireceğini de basından öğreniyoruz. Biz diyoruz ki; Koronavirüs pandemisi ile uğraşabilmek için yoksul halktan yardım dilenirken ve çok basit bir iş olan 'maske dağıtımı'nı başaramayan hükümet, nükleer santral kuramaz ve yönetemez. Türkiye nükleer şirketlerinin teknolojilerini test ettiği deney sahası değildir. Akkuyu Nükleer’den derhal vazgeçin ve o lanet projeyi tarihin çöp sepetine atınız” denildi.
"NÜKLEER SANTRAL İSTEMİYORUZ"
Türkiye'nin adım adım bir nükleer bataklığa sürüklendiği belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Yargı kararlarının aksine nükleer santrallara izin ve ruhsat süreçlerinde yasal muafiyetler tanımaya devam ediyor. Çernobil’den bu yana 34 yıl, Fukuşima felaketinden buyana 9 yıl geçti. Çernobil, Karadeniz başta olmak üzere Türkiye’nin her yerini vurdu. Fukuşima’da oluşan radyasyon yüklü bulutlar dünyayı en az dört kez dolaştı, dolaşmaya da devam ediyor.
Kovid-19 pandemisi nedeniyle alanlara çıkamadığımız için, sizlere sosyal medyadan sesleniyoruz! Nükleer belası ortada durdukça, her koşulda yan yana gelmeye devam etmeliyiz.
Dünyada varolan reaktörlerin hiç birinde nükleer atık sorunu çözümlenememiştir. Çünkü bunun çözümü pahalı ve riskli bir iştir. Ülkemizde yapılması planlanan Akkuyu ve Sinop nükleer santralleri ile ilgili imzalanan ön anlaşmaların hiçbirinde atıkların çözümünden söz edilmez. Eğer bu santralların kurulmasını engelleyemezsek Atıklar sorunu Türkiye’nin sorunu olarak kalacaktır.
Artık Türkiye Nükleer Santraller konusunda bir iç muhasebe yapmak zorundadır. Sırf rant elde etmek uğruna ülkenin kaderiyle oynanmamalıdır. Buna izin vermeyeceğiz.
Biz Nükleer Karşıtları olarak; ne Sinop’ta ne Akkuyu’da ne Türkiye’nin bir başka yerinde Nükleer Santraller kurulmasına izin vermeyeceğiz."(HABER MERKEZİ)