İnsanların kendi dillerini konuşabilmeleri; kendi dillerinde eğitim görmeleri, savunma yapabilmeleri; kendi yaşam alanlarında söz sahibi olabilmeleri ne kadar insani, demokratik ve olağan bir talepse, bu temel varoluş hakları için, varlıkları üzerinde, burun sürtme-diz çöktürme-teslim alma operasyonuna dönüşen siyasi-kültürel-hukuki her türlü şiddet ve yalnızlaştırma da bir o kadar saçma, ilkel ve insanlık dışı bir tutumdur, uygulamadır. Buna karşı çıkmak zorunda kalmak ise kitabı anlatabilmek için söze ağaçtan başlamaya benziyor. Çok acı…
İnsanın bedenini ortaya koyduğu talep, gerçekten bir varoluş talebidir, varoluş savunmasıdır, varoluş onurudur. Bu konuda, milyonlarca insan tam anlamıyla bir çığlığa dönmüştür. Ekleyecek fazla sözüm olmadığını düşünüyorum. Ancak, tek adam sultasını ve devlet şiddetini “ileri demokrasi” diye dünyaya yutturmaya çalışan Sayın Başbakanın son aylardaki-yıllardaki zehirli dili, kompleksli üslubu ve merhametsiz uzaklığı, beni açlık grevlerinin varacağı yerden daha çok korkutmaktadır. Halkımız, böyle çaresiz ve umutsuz giden herkes için “Allah selamet versin” ve “Allah akıl fikir versin” der. Ben, içerdeki ve dışarıdaki dostlarımıza dayanma gücü dilerken, aynı içtenlikle, bize durmadan dinden referanslar veren Sayın Başbakana da bizim için değil ama kendisi için “insaf dinin yarısıdır” sözünü hatırlatmak isterim.
Başbakan, kendi iktidarını, hükümetini de teslim almış, boyun damarları alın damarlarına fırlamış, dişlerinin arasında bir ölüm ıslığı, ülkenin bütün kürsülerinde konuşuyor. Başbakanı her dinlediğimde, kendimi, aşağıdaki sözleri söylerken buluyorum. Başbakan beni korkutuyor mu diye soruyorum kendime. Hayır, korku değil bu. Benim aklımın almadığı –aslında çok iyi aldığı- Başbakanın, bu ülkenin insanlarından neden bu kadar çok korktuğudur…
***
Başbakan her gün konuşuyor. / Başbakan yüksek sesle konuşuyor. /
Başbakan kendine hayran konuşuyor. / Başbakan kuşku duymadan konuşuyor. /
Başbakan sevgisiz konuşuyor. / Başbakan her yerde konuşuyor. /
Başbakan küçümseyerek konuşuyor. / Başbakan padişah hükmüyle konuşuyor. /
Başbakan yanlışsız konuşuyor! / Başbakan kibirle küfür sarkacında konuşuyor. /
Başbakan unutarak konuşuyor. / Başbakan öncesiz sonrasız konuşuyor. /
Başbakan mağrur konuşuyor. / Başbakan kimsenin acısını duymadan konuşuyor. /
Başbakan paranın üzerinden konuşuyor. / Başbakan dişlerinin arasından parmak sallayarak konuşuyor. / Başbakan buzdan harflerle konuşuyor. / Başbakan kırmızı bir sesle konuşuyor. /
Başbakan aklını dünya sanarak konuşuyor. / Başbakan gücün şehvetiyle konuşuyor. /
Başbakan ölümsüzlük cezbesiyle konuşuyor. / Başbakan koruma altında konuşuyor.
Kendi sesimizi unutmuş çoktan, bütün bir ülke Başbakanı dinliyoruz. Başbakanın susması kendisine çok acı verecek, çok…
*Şair
Evrensel'i Takip Et