Prof. Konukman: Sermayeye ayrılan 195 milyar TL ek bütçe ile halka aktarılabilir
Evrensel'e konuşan Prof. Dr. Aziz Konukman, “Ek bütçe ile sağlık harcamaları, yurttaşa ve emekçilere dönük doğrudan ayni ve nakdi destek mümkün” dedi.
Görsel: Evrensel
Uğur ZENGİN
İstanbul
İktisat Profesörü Aziz Konukman, ek bütçe kanunuyla mevcut bütçe kanununda yapılacak değişikliklerle, sağlık harcamaları ve yurttaşlara doğrudan ayni ve nakdi desteklerin yapılabilmesinin mümkün olabileceğini söyledi. Konukman, ek bütçe ile sermayeye ‘teşvik’ adı altında aktarılan 195.6 milyar liranın emekçilere aktarılabileceğini, kamu-özel ortaklığı projelerinde garanti ödemelerinin iptal edilebileceğini ifade etti.
EK BÜTÇE ZORUNLU
Salgın nedeniyle kamu idarelerinin bütçeleri yetersiz kalacak. Bu durumda mevcut yasa, ek bütçeye gidilmesini zorunlu kılacak. Prof. Konukman, bütçeye yeni yük oluşturacak paketlerle ve torba yasalarıyla yetinerek bu yasal zorunluktan kaçınmanın mümkün olmayacağını söyledi. Konukman, “Kamu idarelerine 2020 bütçesi bağlanırken verilen ödeneklerle öngörülmeyen hizmetlerin yerine getirilmesi için ek ödeneğe olanak tanıyan ek bütçenin çıkarılması gerekiyor. Ek bütçenin çıkarılmaması durumunda öngörülmeyen hizmetlerin karşılanması sonucu ödenek üstü harcama yapılması kaçınılmaz hale gelecektir. Yani siyasal iktidar TBMM’nin yetki verdiği ödeneğin ötesinde harcama yapmış olacaktır” diye konuştu.
Resmi adı “2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ve Bağlı Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” olan ek bütçe teklifi mevcut bütçede değişiklik yapılmasına olanak tanıyor.
Öncelikle ek bütçe ile salgın öncesi hazırlanan bütçe önceliklerinin değiştirilmesi gerektiğini kaydeden Konukman, “Düşman tanımlamasının genişlemesine paralel' olarak savunma hizmetlerine ayrılan ödeneklerde kısıntıya giderek bunlar yeni bir bütçe kalemi olarak ortaya çıkan salgını önlemeye yönelik hizmetlere kaydırılmalı, kamu idarelerinin yıl içinde salgın nedeniyle ortaya çıkabilecek ihtiyaç fazlası ödenekleri, salgınla mücadelede aktif rol alma konumunda olan diğer kamu idarelerinin ödenek ihtiyacının karşılanmasında kullanılmalı” dedi. Konukman ek bütçenin sunduğu olanakları sıraladı:
KAMU-ÖZEL ORTAKLIĞI PROJELERİNDE GARANTİ ÖDEMELERİ İPTAL EDİLEBİLİR
Daha önceki ek bütçe kanunlarında görülen örneklerde (2003 ve 2004 ek bütçe kanunlarında ek ödeneği aşan miktarda ödenek iptaline gidilmiştir) olduğu gibi kamu özel ortaklığı isimli projelerin kriz kaynaklı düşük performanslar nedeniyle oluşabilecek garanti ödemeleri için ayrılmış ödenekler iptal edilebilir.
TARIMSAL DESTEK MİLLİ GELİRİN YÜZDE 1’İNE TAŞINABİLİR
2006 tarihli Tarım Kanunu’nun “Tarımsal destekler milli gelirin yüzde 1’inden az olamaz” hükmünün bütçe hükmüne dönüştürülmesi ve böylece yıllık ortalaması yüzde yarımı geçemeyen bu desteklerin yüzde 1’e taşınması sağlanabilir.
ŞİRKETLERE AYRILAN 195.6 MİLYAR LİRA EMEKÇİYE TRANSFER EDİLEBİLİR
Büyük ölçüde sermaye kesimlerine tanınan vergi istisnası ve muafiyetler nedeniyle 2020 yılı için 195.6 milyar TL tutarında bir vergi kaybına yol açması öngörülen bu teşvikin çok küçük bir kısmını oluşturan emekçiye yönelik olan kısmı hariç tutularak salgın nedeniyle bu yıla mahsus olmak üzere geçersiz kılınabilir.
KANAL İSTANBUL GİBİ PROJELERE KAYNAK AKTARIMININ ÖNÜNE GEÇİLEBİLİR
Yerel yönetimlerin dış borçlanmaları konusunda ihtiyaç duyacakları Hazine garantilerinin verilmesi, Kanal İstanbul gibi üzerinde toplumsal uzlaşma sağlanmamış projelere bütçeden kaynak sağlanmasının önüne geçilmesi (Hatırlanacaktır, gerekirse Kanal İstanbul projesinin bütçeden finanse edilebileceği ifade edilmişti).
ÜCRETSİZ VEYA İNDİRİMLİ SU İÇİN OLANAK
Yerel yönetimlerin temiz ve atık su başta olmak üzere yatırım ve hizmetlerinin aksamaması (Büyükşehirlerin en önemli yatırım kalemi temiz ve atık su alanındadır), belde sakinlerine indirimli veya ücretsiz su kullanımı olanağı sağlayabilmeleri için onlara merkezi bütçeden gerektiği kadar kaynak aktarılması sağlanabilir.
EK BÜTÇE İLE OLANAKLAR GENİŞLETİLEBİLİR
Ek bütçe ile ihtiyaca göre olanaklar genişletilebilecekken, Konukman ek bütçe ile yaratılabilecek başkaca olanakları ise şöyle sıraladı:
- “Doğal Afet Giderlerini Karşılama Ödeneği” benzeri “Salgın Giderlerini Karşılama Ödeneği” adı altında yeni bir ödenek kalemi ihdas edilmesi, Savunma Sanayii Destekleme Fonu’ndan Hazineye yatırılacak mevcut tutarın artırılmasıyla bir yandan genel bütçeye bu tutar kadar gelir kaydı yapılabilmesi ve diğer yandan Sağlık Bakanlığı bütçesinin ilgili tertiplerine bu tutar kadar ödenek kaydedilmesinin sağlanması,
- Ödeneklerin ihtiyacı karşılayamadığı durumlarda devreye sokulacak yedek ödenek tutarının otomatikman yükselecek olması (Genel bütçe ödeneklerinin yüzde 2’sine kadar yedek ödenek konulması zorunluluğu nedeniyle, ek bütçeyle genel bütçe ödeneğinin artırması sonucunda yedek ödenek tutarı artmış olacak),
- Genel bütçe ödeneğinin ek bütçeyle artacak olması nedeniyle kamu sermayeli bankalar ile kamu kurum ve kuruluşlarına finansmanına yönelik olarak daha fazla ikrazen karşılığında herhangi bir nakit girişi sağlanmayan özel tertip devlet iç borçlanma senedi ihraç edilebilmesi (Çünkü yıl içinde ihtiyaç duyulması halinde kamu sermayeli bankalar ile kamu kurum ve kuruluşlarına finansman sağlanması amacıyla, genel bütçe ödeneğinin yüzde üçüne kadar ikrazen özel tertip devlet iç borçlanma senedi ihraç edilebiliyor).
"TBMM ISRARCI OLMALI"
Ek bütçe teklifinin hiç geciktirilmeksizin (Resmi adı 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ve Bağlı Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi olan ek bütçe teklifinin) Cumhurbaşkanı tarafından TBMM’ye sunulması gerektiğini kaydeden Konukman, “TBMM ise gerçek anlamda bütçe hakkına sahip çıkmak istiyorsa, ek bütçe teklifinin bir an evvel TBMM’ye gelmesi yönünde ısrarcı olmalıdır” dedi.
SERVET VERGİSİ MUTLAKA GÜNDEME ALINMALI
Prof. Dr. Aziz Konukman, olağanüstü bu dönemde yaratılacak bütçe gelirinin vergi ayağının ağırlıklı olarak ‘servet vergisi’ne dayalı olması gerektiğini söyledi. “Geçinmekte sıkıntı çeken ve salgın nedeniyle bu sıkıntısı daha da ağırlaşacak olan başta emekçiler olmak üzere geniş halk yığınlarına yeni bir vergi yükü getirmekten kesinlikle kaçınılmalıdır” diyen Konukman, “Yaratılacak bütçe gelirinin vergi ayağı ağırlıklı olarak servet vergisine dayalı olmalıdır. Bunun için hedef grup olarak, özellikle son 20 yılda rant gelirleriyle palazlananlar belirlenmelidir. Servet vergisiyle birlikte, vergi tarifesinin üst gelir dilimindekilerin daha yüksek vergi vermesini sağlayacak bir tarife düzenlemesine de gidilebilir” ifadelerini kullandı.
DEVLET BU YIL MÜTEAHHİTLERE 18.8 MİLYAR LİRA GARANTİ ÖDEMESİ YAPACAK
Yatırım büyüklüğü 67.5 milyar dolara ulaşan kamu özel işbirliği (KÖİ) projeleri çerçevesinde 2020 yılında müteahhit firmalara yapılacak garanti ödemeleri için 18.8 milyar lira ayrılmıştı. 2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda yer alan bilgilere göre, KÖİ çerçevesinde yap işlet devret (YİD), yap işlet (Yİ), yap kirala devret (YKD) ve işletme hakkı devri (İHD) olmak üzere dört temel model uygulanıyor. Bu modeller uygulanarak 1986 yılından bu yana 246 uygulama sözleşmesi imza altına alındı.