27 Nisan 2020 06:24
Son Güncellenme Tarihi: 27 Nisan 2020 15:06

AKP Sözcüsü Çelik hedef gösterdi, Ankara Barosu hakkında soruşturma başlatıldı

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın eşcinsellere karşı nefret söylemi içeren konuşmasını kınayan Ankara Barosu hakkında soruşturma başlatıldı.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş (solda) | Fotoğraf: AA & AKP Sözcüsü Ömer Çelik (sağda) | Fotoğraf: Raşit Aydoğan/AA

Paylaş

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ı eleştirdiği için Ankara Barosu hakkında "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama" suçlamasıyla re'sen soruşturma başlatıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı da Ankara Barosu yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Ankara Barosu'nun 26 Mart 2020 tarihli ve 'Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın insanlığın bir kesimini nefretle aşağılayıp kitlelere hedef gösterdiği konuşmasıyla ilgili basın açıklaması' başlıklı açıklaması nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığımızca, Ankara Barosu hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 216/3 maddesi kapsamında, 'halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama' suçundan re'sen soruşturma başlatılmıştır" denildi.

AKP SÖZCÜSÜ ÖMER ÇELİK HEDEF GÖSTERDİ

Soruşturma AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in Twitter hesabından yazdıklarıyla Ankara Barosunu hedef göstermesi sonrası başlatıldı. Çelik, Ali Erbaş'ın söylediklerini "İnandığı değer sistemine göre konuşmak en doğal hakkı" diye savunurken Ankara Barosuna yönelik "Ankara Barosu’nun yaptığı faşist açıklama tam bir terbiyesizliktir. Faşizmin en küstah ve terbiyesiz hallerinden birinin bir baro adına yapılan açıklamada görülmesi ibretliktir" ifadelerini kullandı.

Çelik, Ankara Barosunu faşistlikle itham ederek "Ankara Barosu’ndan kafasını uzatan faşist zihniyet, Sayın Prof. Dr. Ali Erbaş'ı en temel haktan mahrum etmeye çalışan küstahça bir saldırganlık sergilemektedir... Hukukçularımızı ve tüm demokratları kimin neyi konuşacağına dair saldırgan açıklamalarda bulunan Ankara Barosu’nu kınamaya davet ediyoruz" sözlerini sarf etti.

DİYANET'TEN ANKARA BAROSU YÖNETİCİLERİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

Diyanet İşleri Başkanlığı da (DİB) Ankara Barosu yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Dilekçede "Din konusunda toplumu aydınlatmakla görevli, halk nazarında saygın ve itibarlı, önder konumundaki Diyanet İşleri Başkanımıza alenen hakaret eden şüpheli hakkında re'sen kamu görevlisine alenen hakaret suçundan soruşturma ve kovuşturma başlatılması kamusal önem arz etmektedir" ifadeleri kullanıldı. Dilekçede, Ankara Barosu ve yetkili organları hakkında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik ederek veya aşağılayarak toplumda nefret ve ayırımcılığa yol açarak kamu çalışanına görevinden dolayı alenen hakaret suçundan" soruşturma ve kovuşturma başlatılması talep edildi. 

ANKARA BAROSU'NDAN SORUŞTURMA TEPKİSİ

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın LGBTİ+ bireylere yönelik sözlerine tepki gösterdikleri için haklarında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatılan Ankara Barosu, konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, “Baromuzca Diyanet İşleri Başkanı'nın 24.04.2020 tarihinde yaptığı konuşmasındaki ifadelere ilişkin değerIendirme, Avukatlık Kanunu'nun barolara yüklediği insan haklarını koruma görevi gereği sorumluluğumuz olduğu gibi, Anayasanın ikinci maddesinde vücut bulan laik ve sosyal bir hukuk devletinde yaşamanın gereğidir” denildi.

"CİNSEL KİMLİK TEMELLİ AYRIMCILIK YASAKLANMIŞTIR"

Açıklamada Türkiye'nin de taraf olduğu Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nin üçüncü maddesi gereği cinsel yönelim ve cinsel kimlik temelli ayrımcılığın yasaklandığına dikkat çekilerek, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 14. maddesi de ayrımcılık yasağını açık olarak düzenlemiş olup, yerel mevzuatımızda ise nefret söylemi TCK 216. maddesinde açıkça yasal yaptırıma tabi tutulmuştur” denildi. Laik devlette yönetimin din kurallarına göre değil, toplumun ihtiyaçları doğrultusunda akılcı ve bilimsel verileri esas alan beşerî iradeye dayandığına vurgu yapılarak, “Ötekileştirilerek aşağılamak ve kitlelere hedef göstermek açıkça suç olup hiçbir kurum veya kuruluşun temsilcisi yasal düzenlemelerin üstünde imtiyazlara sahip değildir” ifadeleri yer aldı.

"AÇIKLAMAMIZ ORGANİZE ŞEKİLDE ÇARPTIRILDI"

Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda görevimiz gereği yaptığımız 26.04.2020 tarihli açıklamamızdan bir cümlenin alınarak sosyal medyada organize bir şekilde çarpıtılma çabasının ise laik devlet sisteminden uzaklaşılma arzusuna ve uzun zamandır her fırsatta saldırılan İstanbul Sözleşmesi'nin feshine dönük olması hiç de şaşırtıcı değildir.

İnsanlık tarihi; zamandan ve coğrafyadan bağımsız bir şekilde çağlar boyunca kanla, nefretle, bir kesimin diğer kesimi ötekileştirip maddi ve manevi dünyada yok etme çabalarıyla geçmiştir. Bu çerçevede, anılan yazı içeriğindeki 'çağlar öncesine ait' söylemi, İslam temelinde dini değerleri değil coğrafyadan ve tüm dinlerden bağımsız olarak dünya tarihinde çağlar boyunca yaşanan trajedilere vücut veren ayrımcı ve ötekileştirici zihniyeti ifade etmektedir. Zira yaşadığımız dönemde insan onuru, uluslararası sözleşmeler ve iç hukukla güvence altına alınmıştır.

Uluslararası ve ulusal düzenlemelerle yasal güvence altına alınmış bulunan en temel insan haklarını savunmaya dönük ve hiçbir suç unsuru içermeyen bu açıklamamız nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkımızda soruşturma başlatıldığını öğrenmiş bulunuyoruz. Ankara Barosu tarihinde hiçbir zaman dini değerleri aşağılamadığı gibi, görevi gereği Anayasa ile güvence altına alınan din ve vicdan hürriyetinin her zaman savunucusu olmuştur. Bizler laik, demokratik ve aydınlık Türkiye Cumhuriyeti'nde bir hukuk devleti güvencesinde yaşamak için bedel ödemek gerekiyorsa insan haklarının ve insan sevgisinin yanında; karanlığın, ayrımcı ve ötekileştirici zihniyetin ise tam da karşısında durduğumuzu tarih önünde bir kez daha tüm kamuoyuna saygı ile arz ederiz.”

İZMİR BAROSU: ANKARA BAROSU YALNIZ DEĞİLDİR

İzmir Barosu, Ankara Barosu hakkında açılan soruşturmaya tepki gösterdi. Baro tarafından yapılan açıklamada, “Kamu kurumu temsilcilerinin nefret söylemlerine engel olmayanlar, bu söylemleri teşhir edenleri hedef alıyorlar. Nefrete karşı yaşamı ve yaşamın renklerini savunanların değil, nefret tohumları ekerek toplumu ayrıştıranların yargılanması gerektiğini düşündüğümüzü ve bu vesileyle Ankara Barosu ile yan yana durmaktan onur duyduğumuzu kamuoyuna saygı ile duyururuz. #AnkaraBarosuYalnızDeğildir” denildi.

TBMM BAŞKANI ŞENTOP: KINIYORUM

TBMM Başkanı Mustafa Şentop da Ankara Barosu'nun Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ı eleştiren açıklamasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Şentop, açıklamasında "Hukuk adına konuştuğunu iddia edenlerin, liyakat ve samimiyetten yoksunlukları apaçık ortadadır. Eleştiri hakkı hiçbir zaman hiç kimseye milletimizin inandığı değerleri kendi sığ zaviyesinden bile olsa tahfif ve tahkir etme hakkı vermez. Çağları aşan hakikatlere ve değerlere sahip olmakla daima iftihar ederiz" ifadelerini kullandı.

ALİ ERBAŞ NE DEMİŞTİ?

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ramazan ayının ilk cuma hutbesinde koronavirüsle ilgili konuştuktan sonra hastalıkları eşcinselliğe bağlamış ve nefret söyleminde bulunmuştu.

Ankara Hacı Bayram Camiindeki kılınan temsili cuma namazında Erbaş, Diyanet TV’de canlı yayınlanan hutbesinde “İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir bunun hikmeti” ifadelerini kullandı.

“Yılda yüz binlerce insan gayrı meşru ve nikahsız hayatın İslami literatürdeki ismi ‘zina’ olan bu büyük haramın sebep olduğu HIV virüsüne maruz kalıyor” diyen Erbaş, LGBTİ+'ları hedef göstererek “Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte hareket edelim” dedi.

ANKARA BAROSU, ALİ ERBAŞ'I KINAMIŞTI

Ankara Barosu, Ali Erbaş'ın bu sözleri üzerine kınama açıklaması yayımlamış, "Görevde olduğu süre boyunca çocuk tecavüzcülerine gözlerini kapatıp kadın düşmanlığının manevi zeminini dni söylemlerle meşrulaştırma çabası karşılığında maaş alan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın deprem, LGBTİQ+, kadın ve çocuk söylemlerine rağmen halen görevde kalması durumunda, sonraki konuşmasında halkı ellerinde meşalelerle meydanlarda cadı diye kadın yakmaya davet etmesi kimseyi şaşırtmamalıdır. Anılan şahsı ve ona hak veren zihniyeti büyük bir şaşkınlık ve ibretle kınadığımızı tüm kamuyouna saygıyla arz ederiz" ifadelerini kullanmıştı.

(HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

On binlerce işçi çay hasadına katılamıyor, üretici çözüm istiyor

SONRAKİ HABER

HDP'li 21 milletvekili hakkında 30 yeni fezleke Meclise sunuldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa