Yasa değişti, sendikalar ne yapacak?
Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi kanunun yasalaştı. Mutabakat sağlandı, sağlanmadı tartışmaları eşliğinde Cumhurbaşkanı yasayı onayladı. Sendikaların yıllardır şikayet ettiği, darbecilerin ürünü diye eleştirilen sendikaların kanunu değişti. Değişti değişmesine de içinde yer alan bazı maddeler eskisini bile aratacak nitelikte. Öyle
Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi kanunun yasalaştı. Mutabakat sağlandı, sağlanmadı tartışmaları eşliğinde Cumhurbaşkanı yasayı onayladı. Sendikaların yıllardır şikayet ettiği, darbecilerin ürünü diye eleştirilen sendikaların kanunu değişti. Değişti değişmesine de içinde yer alan bazı maddeler eskisini bile aratacak nitelikte. Öyle ki iş kolu barajı yüzde 10’den 3’e düşürülmesine rağmen birçok sendika barajı aşamıyor.
Grev yasakları devam ettiği gibi Bakanlar Kurulu bu konuda tek söz sahibi noktaya getiriliyor, yargı yolu kapanıyor. 30 kişiden az işçinin çalıştığı işyerlerinde sendikal tazminat davası açmanın önü kapatılarak, hem sendikasızlaştırma hem de güvencesizlik dayatılıyor.
Böylesi bir yasa konusunda konfederasyon başkanlarına sadece iki soru sorduk, aldığımız yanıtlar ise aynen aşağıdaki şekilde veriyoruz.
Bu yasayla sendikacılık yapabilecek misiniz? Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu: Türk-İş bir işçi sendikaları konfederasyonudur. Türk-İş’e üye sendikalar kuruldukları günden bu yana onlarca badire ile karşılaşmış ve tüm bunlara rağmen sendikacılık faaliyetine inançla devam etmiştir. Yasadaki olumsuzluklar, bu inancı pekiştirecek ve Türk-İş ve üye sendikalarımız artan mücadele azmiyle yoluna devam edecektir. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası, bazı maddelere ilişkin veto talebimize rağmen Cumhurbaşkanının onayını almış ve maalesef içerdiği kimi olumsuz maddelerle yasalaşmıştır. Ama bu durum, Türk-İş’e üye sendikaların sendikacılık faaliyetini sürdürmesine engel olamayacaktır. Sendika olarak önümüzdeki yıllarda nasıl bir yol çiziyorsunuz kendinize? Türk-İş’in yolu 21’nci Genel Kurulumuzda oy birliği ile aldığımız kararlarla çizilmiştir. Türk-İş yönetimi bu kararları harfiyen uygulayacak, 60 yıllık mücadelelerle dolu tarihinden süzülen anlayış ve olgunlukla yoluna devam edecektir. Taşıdığı olumsuz hükümlere rağmen Sendikalar ve Toplu İş İlişkileri Yasası’nın ülkemize hayırlı olmasını diliyor, anti demokratik maddelerin değiştirilmesi için ve uygulandıkça ortaya çıkabilecek sorunların çözümü için her türlü mücadeleyi vereceğimizi belirtiyorum. Bu yasayla sendikacılık yapabilecek misiniz? Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan: Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu çalışan kesimin oldukça uzun süre beklediği bir yasal düzenlemedir. Kanunda Hak-İş’in talepleri bütünüyle karşılanmamıştır. Hak-İş olarak, itiraz ettiğimiz ve karşı çıktığımız hususlar Kanunda hala yer almaktadır. Ancak her şeye rağmen çalışma hayatımız ve endüstriyel ilişkiler sistemimizde yeni bir sayfa açılmıştır. Eksiklerine ve bazı düzenlemelerine ilişkin itirazlarımıza rağmen Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun yürürlüğe girmiş olması önemli bir durumdur. Hak-İş olarak, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile başlayan yeni süreçten, sendikaların ve emekçilerin olumlu etkilenmesi ve bu sürecin sendikalar ve emekçilerin haklarını daha ileriye taşıyacak şekilde ilerlemesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz. 6356 sayılı Kanunla Türkiye sendikal hareketi yeni ve zorlu bir yola çıkmış bulunmaktadır. Toplusözleşme süreci ve sendikalaşma önündeki engeller varlığını korumaktadır. Bu zorluklara rağmen sendikal hareket mücadelesini inançla sürdürecektir. Yeni dönemde sendikal hareket, zoru başarmak için sahada daha aktif olarak yer almalıdır. Bu yol, “ter” ve “emek” yani “terlemek” isteyen, alanlarda bütün emekçilerle birlikte olmayı, mücadele etmeyi ve bütün emekçilere yönelik çalışmayı gerektiren bir yoldur. Sendika olarak önümüzdeki yıllarda nasıl bir yol çiziyorsunuz kendinize? Konfederasyon olarak önümüzdeki süreçte demokratik ortamda örgütlenme çalışmalarımızda büyük bir mücadele sergileyeceğiz. Bizim anlayışımız işçimizin haklarını mevcut yasalar çerçevesinde en iyi şekilde temsil etmektir. Hak-İş’in önümüzdeki yıllarda hedefi çağdaş, bilimsel, heyecan ve azim dolu bir sendikacılık anlayışını ortaya koyarak alanında Türkiye’nin en güçlü konfederasyonu olmaktır. Bu yasayla sendikacılık yapabilecek misiniz? DİSK Genel Başkanı Erol Ekici: Türkiye açısından sendikal hak ve özgürlükleri sınırlandırmaya yönelik düzenlemeler, girişimler hep oldu. Dolayısıyla işçi sınıfının örgütlenme iradesini ortadan kaldırma çabaları yeni değil. Zaten işçi sınıfının tarihi, yasaklamalara, anti demokratik yasalara ve her türden baskıya karşı mücadelenin tarihidir. DİSK ise Türkiye özelinde bu baskıların somutlaştığı bir örgütsel yapı. 1970’de işçi sınıfının mücadeleci örgütü DİSK’in önünü kesmek için yasa çıkartıp başarılı olamayanlar, 12 Eylül ile faaliyetlerine son vererek, işçi sınıfını örgütlenme iradesini kırmaya çalıştılar. Ama işçi sınıfının hafızası DİSK’i bugünlere kadar taşıdı. Çıkartılan yasa da, işçi sınıfının örgütlü iradesini kırmaya çalışıyor. Yasa ile 6 milyonu aşkın işçi için sendikal güvence kaldırıldı. Milyonlarca işçi için toplusözleşme yapma hakkı fiili olarak ellerinden alınıyor. Ancak herkes görecek ki, ne yetki barajları, ne sendikaları işlevsizleştirmeye, ehlileştirmeye yönelik çabalar sonuç alabilecek. Bundan sonra işçi sınıfı fiili meşru mücadele zemininde yeniden kendini inşa edecek. Bunun nüveleri zaten vardı. Artık bu durum bir zorunluluk. Bu yasayı işçi sınıfının önünü kesmek için çıkartanlar, işçi sınıfının mücadelesinin altında kalacak. Yeni dönem sendikal hareket açısından da bir yeniden uyanış dönemi olacaktır. Dolayısıyla sendikacılığın nasıl yapılacağını, arkasına saklandıkları barajlara, yasalara rağmen göstereceğiz bundan kimsenin şüphesi olmasın. Sendika olarak önümüzdeki yıllarda nasıl bir yol çiziyorsunuz kendinize? DİSK, yeni dönemi bir sendikal kalkışma dönemi olarak ele alıyor. Barajların, yasaların gölgesinde bir sendikacılık yapmayacağız. Örgütsel olarak fiili-meşru mücadele temelinde yeni bir evreye hazırlanıyoruz. DİSK’in tarihi bu açıdan son derece zengin. Bizi ve işçi sınıfını yasalarla alt etmek isteyenler, işçi sınıfının örgütlü iradesinin karşısında duramayacaktır. (İstanbul/EVRENSEL)