28 Nisan 2020 03:01
Son Güncellenme Tarihi: 28 Nisan 2020 14:31

Polis kurşunuyla can veren mülteci Ali El Hemdan 20 yaş altı işçi çıktı!

Adana’da polis tarafından vurularak öldürülen 18 yaşındaki Suriyeli Ali El Hemdan'ın sokağa çıkma yasağı nedeniyle kaçtığı ve tekstil işçisi olduğu ortaya çıktı.

Fotoğraf, Ali El Hemdan'ın Facebook sayfasından alınmıştır.

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Adana’da polis tarafından vurulan Suriyeli Ali El Hemdan’ın (18) kendi yaş grubuna konan sokağa çıkma yasağından dolayı ceza almamak için kaçtığı ve bir tekstil işçisi olduğu ortaya çıktı.

Adana’da, sokağa çıkma kısıtlamaları kapsamında yapılan polis kontrolü sırasında, dur ihtarına uymadığı için vurulan mülteci gencin Suriyeli bir işçi olduğu ortaya çıktı. Polis kurşunuyla can veren Ali El Hemdan’ın 7 yıldır Adana’da olduğu ve 6 yıldır overlok işçisi olduğu öğrenildi.

Vurulma olayını gazetemize anlatan görgü tanığı Suriyeli Hasan H. A., vurulan gencin bir süredir işsiz olduğunu ve polis kontrolü ile karşılaşınca ceza almamak için kaçtığını söyledi. Zira 20 yaş ve altındakiler için sokağa çıkma yasağı yürürlükteydi. Polis kurşunu ile hayatını kaybeden gencin geçici koruma kimliğinin de yanında olmadığı öne sürüldü. Suriyeli mülteci Ali El Hemdan’ın vurulduğu Sucuzade Mahallesi, aynı zamanda tekstil işçilerinin yoğun yaşadığı bir mahalle.

TUGAY BEK: DELİLLERİN KARARTILMAMASI İÇİN SORUMLU POLİSLER TUTUKLANMALI

Ali El Hemdan’ın vurulmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Av. Tugay Bek, “Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi birlikte değerlendirildiğinde yaşama hakkını korumak için devlet her türlü önlemi almak yükümlülüğündedir; polise silah kullanma yetkisi ancak zorunlu durumlarda verilebilir ve silah kullanabilmek için yetkililerin silah kullanma dışında başka olanaklarının kalmaması gerekir” dedi.

Polis Vasife ve Selahiyetleri Kanuna göre de polisin kişileri ve araçları; bir suç veya kabahatin işlenmesini önlemek, suç işlendikten sonra kaçan faillerin yakalanmasını sağlamak, işlenen suç veya kabahatlerin faillerinin kimliklerini tespit etmek, hakkında yakalama emri ya da zorla getirme kararı verilmiş kişileri tespit etmek, kişilerin hayatı, vücut bütünlüğü veya malvarlığı bakımından ya da topluma yönelik mevcut veya muhtemel bir tehlikeyi önlemek amacıyla durdurabileceğini ifade eden Bek, “Polis, direnişi kırmak ya da yakalamak amacıyla zor veya silah kullanma yetkisini kullanırken, kendisine karşı silahla saldırıya teşebbüs edilmesi halinde, silahla saldırıya teşebbüs eden kişiye karşı saldırı tehlikesini etkisiz kılacak ölçüde  silahla ateş edebilir. Polis, silah kullanmadan önce, kişiye duyabileceği şekilde ‘dur’ çağrısında bulunacak. Kişinin bu çağrıya uymayarak kaçmaya devam etmesi halinde, önce uyarı amacıyla silahla ateş edilebilecek. Buna rağmen kaçmakta ısrar etmesi ve ele geçirilmesinin mümkün olmaması halinde ise silahla ateş edilebilecek. Olayda böyle bir durumu olmadığı anlaşılıyor. Öldürülen gencin dur ihtarına uymadığı yönünde bir iddia dışında ayrıca ağır cezalık bir suça karıştığından ya da polise saldırıda bulunduğundan bahsedilmiyor. Kaçmış olması polise öldürme yetkisi vermeyecektir. Haberlerde polisin havaya ateş ettiğinden, sonra da çocuğu bacağından vurduğundan bahsediliyor. Ancak görüntü kayıtlarında ölen gencin  tek bir kurşunla kalbinden vurulduğu görülüyor” dedi.

Benzer bir çok olayda suç işleyen polislerin korunduğunu ve cezasız kaldığını hatırlatan Bek, “Mesleki bir dayanışma ile deliller karartılıp olay ört bas edilebiliyor. Polisin karıştığı suçlarda savcılığın bizzat soruşturmayı yürütmesi gerekir. Delillerin karartılmaması için sorumlu polislerin derhal tutuklaması gerekmektedir” dedi.

ADANA BAROSU: POLİS ZOR KULLANAN DEĞİL KORUYAN OLMALI

"Kanun; polisin görev ve sorumluluklarını net bir şekilde tanımlamıştır" diyen Adana Barosu Başkanı Veli Küçük de polisin, her koşulda zor ve silah kullanan değil, aksine koruyup, gözeten olması gerektiğini vurguladı.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

“Olay sonrası hızlı bir şekilde etkili işlemler ile açığa alma, idari soruşturma, adli soruşturma ve verilen tutuklama kararı doğru ve yerindedir. Hiçbir devlette toplumun güvenliğini, huzurunu ve yurttaşların haklarını, özgürlüklerini korumakla görevli kolluğa ölçüyü ve zorunluluk halini aşan güç ve silah kullanımı kabul edilemeyecektir. 2020/23030 sayılı soruşturma dosyasının ve sürecin sonuna kadar takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz. Hayatını kaybeden gencimize Allah’tan rahmet, kederi ailesine sabır diliyorum.”

ÇHD: OLAYIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

Çağdaş Hukukçular Derneği Adana Şubesi, Ali El Hemdan’ın polis tarafından vurularak öldürülmesiyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Ali, sokağa çıkma yasağı kapsamında kısıtlama altında olan 20 yaş altı grubundan olduğu için, polis kontrolünü gördüğü sırada adli para cezasından korktuğu için ara sokağa girerek koşmaya başlamıştır denilen açıklamada şöyle: “İlk haberlere göre dur ihtarına uymadığı için bacağından vurulduğu belirtilmişse de görüntülerden anlaşıldığı üzere göğsünden vurulmuştur. Polisin olayda silah kullanma yetkisinin sınırlarına uymadığı anlaşılmaktadır. Görüntü kayıtlarında ölen gencin tek bir kurşunla kalbinden vurulduğu görülüyor. Benzer birçok olayda suç işleyen polislerin korunduğunu ve cezasız kaldığını görüyoruz. Mesleki bir dayanışma ile delilerin karartılıp olay örtbas edilebilmektedir. 19 yaşındaki Ali’nin ölümünden üzüntümüzü bildirir, soruşturmanın takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz.

EMEK GENÇLİĞİ: İKTİDARIN POLİTİKALARI CAN ALIYOR

18 yaşındaki Hemdan için Adana Emek Gençliği de açıklama yaptı. Emek Gençliği “Genç işçi kardeşimiz Ali’nin ölümüne kadar gelişen süreçte sorumluluk sömürüden vazgeçmemek için iktidarın genç işçileri salgın sürecinde canları pahasına çalışmaya zorlayan politikalarıdır” dedi.

“Suriyeli emekçileri mülteci statüsü bile tanımadan kayıt dışı olarak güvencesiz koşullarda çalışmaya mahkum edenler yaşanan cinayetin sorumlularıdır” denilen açıklama şu sözlerle sonlandırdı:

“Emek Gençliği olarak genç işçi kardeşimiz Ali’nin ailesine baş sağlığı diliyor, sürecin takipçisi olacağımızı bildiriyor ve çağrımızı yineliyoruz: Bütün emekçiler gibi genç işçilerin hayatını da hiçe sayanlara karşı geleceğimiz için birleşelim, mücadele edelim, hesap soralım! Sanmasınlar ki sahipsiziz! İş cinayetlerinde öldürülen, polis kurşunu ile can veren, emeği sömürülen tüm genç işçilerin hesabını sormak için, insanca bir yaşam mücadelemizi büyütelim!”

NE OLMUŞTU?

Adana'nın Seyhan ilçesine bağlı Sucuzade Mahallesinde çalışan Ali El Hemdan, dur ihtarına uymadığı iddiasıyla polis tarafından vurulmuştu. Polisin uygulama yaptığını gören Ali El Hemdan'ın ara sokağa girip koşmaya başladığı, bunun üzerine polisin Hemdan’ın üzerine ateş açtığı belirtilmişti. Çok sayıda haber ajansı Hemdan'ın bacağından vurularak yakalandığını belirtmiş; ancak sonradan ortaya çıkan görüntülerde Hemdan'ın göğsünden vurulduğu anlaşılmıştı.

ÖNCEKİ HABER

Canan Kaftancıoğlu, Fahrettin Altun’un kaçak yapısı nedeniyle ifadeye çağrıldı

SONRAKİ HABER

Kömür ocakları Hezil ve Habur çaylarını zehirliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa