İzmir’de sendikacılar: Her alanda 1 Mayıs’ı kutlayıp taleplerini dile getireceğiz

İzmir'de iş yerlerinde, fabrikalarda ve bulundukları her alanda kutlama yapacaklarını açıklayan sendikalar 1 Mayıs hazırlıklarını Evrensel'e anlattı.

28 Nisan 2020 06:58
Paylaş

Dilek OMAKLILAR
Ramis SAĞLAM
İzmir

1 Mayıs yaklaştıkça sendikalardaki çalışmalar da hızlandı. KESK’bağlı Eğitim Sen İzmir 4 No’lu Şube Başkanı Şuayip Vahiç, DİSK’e bağlı Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Arif Yıldız ve Türk-İş’e bağlı Teksif İzmir Şube Başkanı Faruk Aksoy salgın döneminde işçi ve emekçilerin sorunlarını dile getirirken 1 Mayıs hazırlıklarını da anlattı.

Eğitim Sen İzmir 4 No’lu Şube Başkanı Şuayip Vahiç, koronavirüs salgının başlangıcından itibaren tüm Türkiye’de işçi ve emekçilerin yaşadıklarını daha az düzeyde eğitimcilerin de yaşadığını söyledi. Eğitim emekçilerinin evden çalışmaya devam ettiğini ancak en büyük sorunu ücretli öğretmenlerin yaşadığına dikkat çeken Vahiç, “Ücretli öğretmenler bu süre zarfında ücret alamadı. Son aldıkları da eksik ve bundan sonraki de belirsiz. Zaten aldıkları ücret asgari ücret kadar bile değilken bu salgın sürecinde çok düşük ücretlerle uzaktan eğitime devam etmek zorunda kaldılar. Bir başka sorun yaşayan kesim de yeni atanan 20 bin öğretmen oldu, onlar da şuan atanmış ama ücretsiz izin kesimi ve görevlerine başlamadıkları için uzaktan eğitime de başlamadılar” dedi.

“UZAKTAN EĞİTİM FIRSAT EŞİTLİĞİ İLKESİNE AYKIRI”

Uzaktan eğitimle devam eden öğretmenlerin üzerinde baskı oluştuğunu belirten Vahiç,  “Öğretmenler kendi uzmanlık alanları dışında görevlendirmeye çalışıldı. Şimdi de 8.sınıf 12.sınıflarda başlayan ve tüm sınıflara yaymaya çalıştıkları sanal uygulama var. Sanki bu, kovid sonrası eğitim sisteminde yapılacak değişikliğin ön adımı gibi görünüyor, hükümet kısmen bunun cevabını veriyor gibi” diye konuştu. Vahiç, bilgisayarı, tableti, interneti olmayan emekçi çocukların uzaktan eğitimde ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldığını söyleyerek bunun eğitimde fırsat eşitliği ilkesine aykırı bir durum ve ciddi bir adaletsizlik olduğunu ifade etti.  

Vahiç, özellikle işçilerin, kamu emekçilerinin, üretim ve hizmet sektöründe çalıştırılan kesimlerin canı pahasına çalıştırılmasına karşı ortak mücadelenin önemine vurgu yaparak, “Kesinlikle örgütlü mücadele ve bu talepler için baskı aracı olarak mücadeleyi devam ettirmeliyiz. 1 Mayıs’ta da olduğumuz her alandan taleplerimizi dile getireceğiz” dedi.

“MÜCADELEDE SENDİKALAR ÖNCÜ OLMALI”

Genel-İş 2 No’lu Şube Başkanı Arif Yıldız da, 16 Mart’ta açıklanan genelgenin ardından temsilciler kurulunu gerçekleştirdiklerini söyleyerek, “3 acil karar almıştık, koordinasyon kurulması, şubenin sürekli açık tutulması, çünkü zorunlu izinlerin dışında sahada yaklaşık 4 bin arkadaşımız çalışıyordu. Bir de eğer zorunlu birimlerde önlem alınmazsa iş durduracağımızı söylemiştik. Ardından işverene 2 gün müsaade vermiştik ve alınmazsa iş bırakacağımızı ifade etmiştik. İZSU’da,  sokak süpüren arkadaşlarımız için de ve park bahçelerde önlemeler alınmadığı için iş durdurduk. Sonra da işveren önlem aldı. Bu arada birçok çalışan arkadaşlarımıza test yaptırdık, yaklaşık 23’e yakın arkadaşımızda pozitif çıktı, 20 tanesi Bayraklı kız yurdunda belediye ile görüşerek karantinaya aldırdık ve arkadaşlarımız negatife döndü. Şuan 3 arkadaşımız evlerinde karantina altında. Bir arkadaşımız ne yazık ki idari izindeyken yaşamını kaybetti. Umarım ilk ve son olur” diye konuştu.  

Özellikle sendikacıların bu işçi sınıfı mücadelesinde öncü olması gerektiğini dile getiren Yıldız, “Bu 1 Mayıs’ta iş yerlerinde taleplerimizi dile getireceğiz. Zaten ülkede derin bir ekonomik kriz vardı ve bu salgını da bahane ederek hükümet bunun faturasını işçi sınıfına kesmeye çalışacak ki şuanda da bunu yaşıyoruz. İşverenlere teşvik paketleri açıklanıyor. Yine işçi sınıfına orada hiçbir şey yok, hatta tam tersi işçi sınıfının kazanmış olduğu hakları bir bir budamaya, gasp etmeye çalışan bir iktidar anlayışı var” dedi.

“TAVANDA BİRLEŞEMİYORLARSA TABANDA KOL KOLA MÜCADELE EDELİM”

Toplu sözleşme ve grev haklarını yasaklanmasından, kısmi çalışma ödeneğine kadar işçi sınıfın haklarının gasp edildiğine değinen Yıldız,  “Sendikacılara da diyoruz ki 1 Mayıs’ı sadece salonlara ya da basın açıklamalarına sığdırmamalı, işçi sınıfının sorunları 1 Mayıs’tan sonra daha da artacak, özellikle salgın bittikten sonra da bunun faturası işçi sınıfına kesilecek. Bununla ilgili tüm sendikalar iş yerlerini 1 Mayıs alanına çevirmesi gerekiyor” diye konuştu. Yıldız son olarak şunları ekledi: “Kendisine sosyal demokratım diyen başkanlar bile kısmı çalışma ödeneğine başvuruyor. Patronlara hiçbir yaptırım yok, eğer bir yaptırım yapılacaksa CMS örneği var, ondan başlayarak ilk örnek uygulanabilir, bugün işçileri kapı önüne koydu. Ama maalesef emekçiye yaptırım uygulanıyor. Biz de sesimizi duyurmak için elimizden geleni yapacağız. Çağrım şudur, eğer sendikacılar tavanda birleşmiyorsa tabanda birleşerek, alanda, sokakta kol kola olmalıyız”

TEKSİF DE İŞ YERLERİNDE KUTLAYACAK

Teksif Şube Başkanı Faruk Aksoy da Türkiye’deki sömürünün, kayıt dışılığın en etkili olduğu ve örgütlülüğün de düşük olduğu tekstil iş kolundan bahsederek, “ Kendi örgütlü olduğumuz iş yerlerimizde şuan kısa çalışma ödeneğinde, bu ödeneklerin yüzde 40’ı işveren tarafından karşılanıyor. Sağlık çalışanları için yatak üretmek için 100 kişiyle başladık gönüllü, şuan 220 kişiye çıktı. 400 yatak Ege’ye teslim edildi. Bu süreçte İSG uzmanlarımızla birlikte tüm koruma önlemleri alındı. Servislerimizi iki katına çıkardık. Gönüllülük esasına dayandırdığımız iş yerlerinde asla kronik hastalığı olanlar yok” dedi.

“İnsanlığın geleceği önce kar diyen bir sistem değil, önce insan ve toplum diyen bir sistem olmalı” diyerek sözlerini sürdüren Aksoy son olarak 1 Mayıs’ta da işyerlerinde tüm emekçilerle kutlama yapacaklarını söyledi.

ÖNCEKİ HABER

İTO meslektaşlarına mektup: Covid-19 tanısı alan sağlık çalışanı sayısı 447

SONRAKİ HABER

Yunanistan mülteci kampında yangın: Ana karaya tahliye acilen devam etmeli

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa